CIA 50 yıl önce çok korkunç deneyler yaptı. Fransa'nın bir köyünde yaşanan korkunç olaylar daha sonr tarihe damgasını vuracaktı. Evet CIA bu korkun

CIA 50 yıl önce çok korkunç deneyler yaptı. Fransa'nın bir köyünde yaşanan korkunç olaylar daha sonr tarihe damgasını vuracaktı. Evet CIA bu korkunç olayın arkasından çıkacaktı.Amerikalı araştırmacı gazeteci H.P Albarelli'nin iddiasına göre 50 yıl önce korkunç deneyler yapılmıştı.
Evet CIA insanları kobay olarak kullanmıştı.Zaten bugün bile bu hadiselerin olmadığını kimse garanti edemez. Albarelli Fransa'da bir köyde korkunç deneylerin yapıldığını köy sakinlerinin çıldırmalarına,toplu histeri ve halüsinasyonlar yaşanmasına sebep olan şeylerin CIA'nın köylülerin ekmeklerine kattığı LSD olduğunu düşünüyor ve bunu medya organlarına açıklama yaparak söylüyordu. 16 Ağustos 1951 'de yaşanan bu korkunç deneylerde en az beş kişi yaşamını yitirmişti.
Onlarca kişi akıl hastanelerine kaldırılmı, yüzlerce kişide bu durumdan oulmsuz etkilenmişti.
Bu korkunç deneylerin uygulama aşamasında birebir kobay olanlar Pont-Saint-Esprit halkı yaşananların etkisinden hala çıkamamışlardı.
Bu korkunç olay “Le Pain Maudit” (Lanetli Ekmek) olarak anılıyor. Albarelli yaptığı araştırmanın sonuçlarında elde etiiği belgelere dayanarak çok önemli sonuçlara varıyordu. CIA'nın LSD 'nin etkilerini test etmek için bu yöntemi kullandığını açıklıyordu. CIA “zihin kontrolü” deneyleri kapsamında gerçekleştirilen korkunç denemeler i.im köylülerin ekmeklerine LSD katmıştı. Ve bunların neticelerini izlemeye koyulmuştu.Yani insanlar kobay olarak kullanılmıştı. Burada konuyu başka bir deneye ve halen şuan uygulanmakta olan bir deneye dikkat çekeceğim (Chemtrail zehirlemesi) uçaklardan püskürtülen zehirli gazlar ile insanların zihinleri zehirleniyor, tepkisiz,duygusuz, ezilmişlik duyguları pompalanıyor. Bunun yanında çeşitli hastalıklarda türüyor. Bu konu ile alakalı bir çok kez Tv programlarında konuştuk. Ama dikkati buraya iyice yönlendirmek gerekiyor. Konumuza devam...
Albarelli insanlardan habersiz yapılan bu korkunç deneylerin ABD ordusunun Özel Operasyonlar Birimlerince yapıldığını söylüyordu.1951 yılında köyde yaşananlar tam bir kabus gibiydi. Bir çocuk bıçakla büyükannesine saldırırken, bir kişide kendini uçak sanarak ikinci kattan aşağı kendini atmıştı.Köy çıldırmış insanlarla dolup taşmıştı. Olayın yaşayan mağdurları ölümden döndükleri bu olayın araştırılmasını istiyordu. 71 yaşındaki Charles Granjoh da bunlardan biriydi. “Ölümden döndüm ve bunun sebeplerini bilmek istiyorum diyordu.” ABD'ni deneylerde kullandığı kobaylar yıllar sonra konuşmaya başlıyordu.
Bir başka deney çalışmaları ise 1940 lı yıllarda bilerek 1500 kadın,erkek ve çocuğa hastalık bulaştırarak yapılan deneylerin kurbanı olan Guatemalılar başlarından geçenleri anlatıyordu.
Marta Orellana'da bu kişilerden biriydi. Revire çağrıldığı anonsu duyduğunda yetimhane arkadaşlarıyla beraber oynadığını anlatıyordu.Oranella,revire gittiğinde yanlarında şırınga ve küçük şişeler bulunan,önceden hiç görmediği doktorlarla karşılaşmıştı. Orenella'ya uzanmasını ve bacaklarınnı aralamasını söyleyen doktorlar zorla küçük kıza şırınga ile ilacı veriyordu. Ogünler de küçük bir kı olan Oranella şimdilerde 84 yaşında ama o günleri hala unutamamış. Guatemala City'deki yetimhane 60 yıl gizli kalması gereken bir deneye tabi tutulmuştu. Onun dılında mahkumlar,rütbesi askerler ve fahişelerden oluşan yüzlerce insan kobay olarak kullanılmıştı.
O yıllarda, savaş alanlarından hastalıklara dönen askerleri nedeniyle endişeli olan ABD, frengi,bel soğukluğu ve kankroid hastalığı olan 1500 Guatemalalı kobay üzerinde yeni bir antibiyotik denedi. Yani penisilin.. CIA yüzlerce insanı penisilin testinde kobay olarak kullanmıştı.
Zaten ABD hükümetide 2010 yılında bunu doğruluyordu. Evet böyle bir deney olmuştu son derece gizliliğe tabi tutulan insanların kobay olarak kullanıldığı bu deneyler dönemin ABD Dış işleri Bakanı Hilary Clinton tarafından da doğrulanıyordu.
Evet Amerikalı bilim adamları 1946-1948'de Guatemala'da penisilinin cinsel hastalıkları işlemedeki etkisini araştırırken yüzlerce mahkum, asker ve akıl hastasına kasten frengi bulaştırdığı ortaya çıkmıştı. Muz cumhuriyeti olarak bilinen Guatemala, ana ihracat maddesi olan tropik meyvelerin ticaretini tekeline almış Amerikan şirketi United Fruit Companynin kontrolündeydi.
Bu nedenle Guatemala heyeti, ABD Sağlık Bakanlığı tarafından finanse edilen gizli frengi araştırmasında kendi vatandaşlarının kobay olarak kullanılmasını kabul ediyordu.
Korkunç gerçekler ortaya çıktıkça herkes şok oluyordu. 696 Guatemalalı mahkum, asker ve akıl hastasına kasten frengi bulaştırılıp. Hastalığın bulaşması için kobaylara fahişeler gönderiliyordu. Frengi kapmayan deneklerin penislerinde, ellerinde veya kollarında sıyrıklar açılıp üstüne bakteri dolu sıvı boşaltılıyordu. Bu korkunç. deney istenilen sonuçlar elde edilinceye dek devam ediyordu.
Guatemala Devlet Başkanı Alvaro Colom, araştırmayı “insanlık suçu” olarak nitelendiriyordu. ABD Dış işleri Bakanı Hillary Clinton ve Sağlık Bakanı Kathleen Sebelius tarafından yapılan ortak bir açıklamada, araştırmanın “kesinlikle etiğe aykırı” olduğu ifade ediliyordu. Yani CIA insanlık suçu işliyordu. Peki dönemin ABD başkanı Barack Obama ne yapıyordu biliyor musunuz?
Sadece kuru bir özür diliyordu....!