Kılıçdaroglu 25 gün boyunca sıcakta yağmurda sisli havada alkışlayanlar ve protesto edenlerin arasından Ankara’dan İstanbul’a kadar yaklaşık 450

Kılıçdaroglu 25 gün boyunca sıcakta yağmurda sisli havada alkışlayanlar ve protesto edenlerin arasından Ankara’dan İstanbul’a kadar yaklaşık 450 km yürüdü.

Peki, niçin yürüdü onu bu protesto şekline iten sebepler neydi?

Hani bilirsiniz halkımızın izlenme rekorları kıran şarkı yarışmaları vardır. Jüri üyeleri yarışmacıya arkalarını dönerek dinlerler. Amaç şarkıcının fiziksel görüntüsünden etkilenmeden sese odaklanmalarını sağlamak.

Eger sesini beğenirlerse dönerler ve devam etmesi istenir. Gidebildiği yere kadar.

Adalet saraylarında bir heykel vardır elinde terazi gözleri bağlı ismi ‘adalet teyze’. Adalet teyzenin elindeki hassas terazi aktivistler tarafından parçalanmış. Gözlerindeki bant açılmıştır. Anlayacağınız adalet teyze çalınmıştır.

İşte Sayın Kılıçdaroglu milyonların sesi olmak için adalet teyzenin eski yerine konması eline hassas terazinin verilmesi yüzündeki adalet bandının yerine konması için yürümüştür.

Çünkü o bant yargıcın önüne dikilen zanlı bakan mı, başbakan mı, vali mi, kaymakam mı, hatırlı mı? Bu kişi kim olursa olsun görmesine engeldir. O bant sadece haklı veya haksız olduğunu ayırt etmeye yarar. O bant onun veya bunun yanında değildir. Sadece hakkın ve haklının yanındadır.

O bant; yargılananın kim olduğunu görmesine engeldir.

O bant; sadece adalet teyzenin duymasını sağlar.

O bant; mülkün temelidir, devletin temeli sağlam olsun ki devlet sarsılmasın ayakta kalsın. İşte Kılıçdaroğlu bunun için yürüdü.

Peki, başka ne için yürüdü?

Bilirsiniz hukuk adamlarımızın cübbelerinde düğme yoktur. Bunun derin bir anlamı vardır; yargıçlar karar verirken imtiyazsız kimsenin önünde eğilmesin, cübbesi iliklemesin diye düğme takılmamamıştır.

Gelinen son noktada cübbelere düğme ve ilik delikleri açılmıştır. Adalet yürüyüşü yargıçlarımızın cübbelerindeki düğmeleri sökmek için yürünmüştür.

Adalet güçlülerden yana işleyen adaleti haklıdan yana işletmek için yürünmüştür.

Adalet yürüyüşü; Hukuksuz tutuklamalara, kumpaslara karşı yürümüştür.

Adalet yürüyüşü; Tek adam rejimine giden yollara taş döşemek set çekmek için yürünmüştür.

Adalet yürüyüşü; Eşit paylaşım için arşınlamıştır yolları.

Adalet yürüyüşü; Kışladan camiden siyasetin gitmesi için yürünmüştür.

Adalet yürüyüşü; Haksızlığa hukuksuzluğa yolsuzluğa karşı yürünmüştür.

Tabi iktidar anlamak yerine eleştirmiştir doğal olarak her adım iktidarı sallamıştır rahatsız etmiştir. Harici ve dâhili kamuoyunda dikkat çekmiştir.

Bilge lider Devlet beyde adalet Ankara ile İstanbul arasında değildir demiştir.

Hükümetin bir numaralı pek sayın bilge liderimiz bu söylemiyle adaletin alıkonulduğunu itiraf etmektedir.

Peki, sayın bahçeli madem Ankara İstanbul arasında değildir. Nerededir adalet? Ankara Urfa arası veya Ankara Van arasın damı? demek ki bir yerlerde.

Saray balgat arası olmasın sakın.

Kısaca adalet yürüyüşü herkese lazım olan ve her ferde eşit mesafede duran adalet; HAK, HUKUK ve ADALET için yürünmüştür.

Bir ülkede ana muhalefet partisinin lideri ve milyonlar ekmek, geçim sıkıntısı, zam ve iş için değilde Adalet için yürümeye başlamışsa bir kere değil bin kere düşünmek lazım.