ANKARA

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Ankara'da 97 canın yitirilmesine neden olan, yakın tarihin en büyük ve acımasız saldırısını yapanların hedefi neydi? Terör saldırısı amacına ulaştı mı? Bu saldırıya nasıl cevap verilmeli?" sorusu üzerine Türkeş, olayın çok üzücü ve vahim olduğunu, Türkiye'nin tarihinde bu kadar fazla ölümlü bir terör olayının son zamanlarda hiç yaşanmadığını söyledi.

Bundan dolayı 3 günlük ulusal yas ilan edildiğini hatırlatan Türkeş, "Buradaki hedef Türkiye'dir, başka hiçbir hedefi aramamak lazım. 'Bu barış toplantısıydı, orada değişik sivil toplum örgütlerinin temsilcileri vardı, acaba hedef bunlar mıydı?' Hayır. Bunun hedefi Türkiye'dir ve topyekun bütün Türk vatandaşlarıdır. Bu bir terör saldırısıdır. Buna 'ama içinde şu var, bu var' diye bakmak doğru değil" ifadesini kullandı.

"İhmal olup olmadığı araştırılıyor"

Olayda ihmal olup olmadığının araştırıldığını ifade eden Türkeş, şöyle devam etti:

"Olayda ihmal var mı? Şu anda bu çok yönlü olarak araştırılıyor ama orada bir güvenlik tedbirinin alınmaması bir zafiyet değildir. Bir an için düşünün ki, orada miting yapılacak alandan 2-3 kilometre uzakta, insanlar otobüslerden, trenden, kitle taşıma araçlarından inip oradan meydana doğru hareket ediyorlar. Gardan gelip başka işler için şehre giden insanlar da var. Nasıl bir güvenlik tedbiri alabilirsiniz? Sadece devlet miting alanına giriş ve çıkışları kontrol edebilir. Onun haricindeki yollarda serbest dolaşım her zaman olduğu gibi yapılıyordu. Konuşmalara bakıyorum, 'Orada hiç kimse yoktu güvenlik güçleri' diye altını çizerek bazıları söylüyorlar. Peki güvenlik güçleri olsaydı o zaman da 'Burada bu güvenlik güçlerinin işi ne' diye tepki olacaktı."

"Hangi örgüt olduğuna da kısa sürede ulaşılabilir mi?" sorusu üzerine Türkeş, "Örgüte ulaşsak dahi bunun arkasındaki esas büyük aklın ne olduğunu bulmak zaman alacak" yanıtını verdi.

"Sorumluluktan kaçtılar"

Türkeş, seçim hükümetine yöneltilen eleştirilere ilişkin, "Bu seçim hükümetidir. Bu seçim hükümetini itham etmeye kalkmak cehaletle eş değer olur. Kendileri girmeyerek bu seçim hükümetine sorumluluktan kaçtılar. Şimdi sorumluluğu üstlenenlere 'Sen niye sorumlu olarak orada oturuyorsun' demek de aymazlıktan başka hiçbir şey değildir" dedi.

"HDP'nin siyasi yapısını dağ kadrosu yönetiyor"

HDP'nin barış söylemlerinin gerçeği yansıtmadığına dikkati çeken Türkeş, şunları kaydetti:

"HDP'nin yönetim kademesi önde şık bir görünüm, iyi çocuk görünümünde insanlar ve onun arkasında aslında o siyasi yapıyı yöneten bir dağ kadrosu vardır. PKK'nın siyasi kanadıdır HDP. O bakımdan onun önündeki şahısların barış, demokrasi gibi söylemleri, üzülerek söylüyorum ki gerçeği yansıtmıyor. Kaldı ki Eş Başkanı Sayın Yüksekdağ da 'Gücümüzü Kandil'den, dağdan, terör örgütünden alıyoruz' diye de beyanları var. O bakımdan şimdi halkın teröre, şiddete karşı bu rahatsızlığı bu tepkisini azaltmak için söyledikleri iki üç sözü ciddiye alamayız."

"NATO'nun topyekun bir tavır içinde olması lazım"

Rusya'nın Suriye'ye yönelik hava saldırıları, Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesi ve NATO'nun açıklamalarını da değerlendiren Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, 60 yıllık NATO ülkesi ve Türk hava sahası Rus uçakları tarafından ihlal ediliyorsa, NATO hava sahası ihlal ediliyor demek. NATO ülkelerinin bir kere bunu çok iyi anlamaları ve görmeleri gerekir. "Biz gerekirse Türkiye'ye bir destek atarız' yaklaşımı, NATO'ya yakışmadığı gibi, NATO'nun kararlılığı ve dünyada 21'inci yüzyılda da üstlendiğini iddia ettiği tutumla örtüşmüyor."
Editör: TE Bilisim