İSTANBUL

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir. Şehit kanlarıyla sahip olduğumuz bu ay yıldızlı bayrağımız, her zaman göklerde dalgalanmaya devam edecek" dedi.

Yıldırım, Pendik Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1939 Erzincan Depremini Anma" programında yaptığı konuşmada, deprem felaketinde hayatını kaybedenleri rahmetle andı.

Acıların zamanla küllendiğini ancak unutulmadığını ifade eden Yıldırım, 26 Aralık'ı 27 Aralık'a bağlayan gece, eksi 30 derecede, 33 bin insanın dünyasının karardığını ve 116 binden fazla binanın yerle bir olduğunu anlattı.

Türkiye'nin yoksulluk ve imkansızlık içindeki 1939'un Türkiyesi olmadığını vurgulayan Yıldırım, artık yurdun her yerine ulaşabilen ve vatandaşının yaşam kalitesini olabildiğince artırmış bir Türkiye olduğunu söyledi.

"Zarar gelmeden teslim edeceğiz"

Yolları böldüklerini ve hayatlar ile milleti birleştirdiklerini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Havayolunu halkın yolu haline getirdik. Ülkemizin insanımızın hızlı tren özlemini, hayalden gerçeğe döndürdük. İletişimde ülkemizi Avrupa'nın en ileri ülkeleri arasında dahil ettik. İnsanımız bunu hak ediyor. Bu millet bağımsızlığına aşıktır. Bu millet, vatan, millet sevgisinin ne demek olduğunu, 7 cephede 7 düvele karşı verdiği istiklal mücadelesiyle ispatlamıştır. Ecdadımızın bize bıraktığı toprakları, gözümüz gibi koruyacağız. Gençlerimize, bir karışına bile zarar gelmeden teslim edeceğiz.

Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir. Şehit kanlarıyla sahip olduğumuz bu ay yıldızlı bayrağımız, her zaman göklerde dalgalanmaya devam edecek. O bayrağın hilali bağımsızlığımızın sembolü, rengi şehitlerimizin kanı, yıldızı ise bu millet için seve seve can veren şehitlerimizin sembolüdür. Tek millet, tek devlet ve tek vatan olarak ay yıldızlı bayrağımızla var olmaya devam edeceğiz. İçeride ve dışarıda kiminle iş birliği yaparsa yapsınlar hesabını er, geç bu millete verecekler."

Erzincan depremi olduğunda, Erzincan cezaevinin duvarlarının yıkıldığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bütün mahkumlar dışarı çıkıyor. Cezaevi müdürü ve savcı, mahkumları topluyor ve diyor ki 'serbestsiniz, gideceksiniz depremzedelere yardım edeceksiniz. Onların hayatını kurtarmak için seferber olacaksınız ama unutmayın, işiniz bittikten sonra hepiniz tekrar buraya geleceksiniz. O da sizin insanlığınıza kalmış.' O insanlar gece gündüz depremlerdeki felaketlerin yarasını sardıktan sonra, bir tane bile eksiği olmadan, hepsi dağıldığı noktada bir araya geliyor. İşte Erzincan insanı budur. Bu yaşanan manzara karşısında, TBMM 1940 yılında Erzincan mahkumları için özel kanun çıkarıyor ve onların serbest kalmasını sağlıyor. Bu asil davranışın karşılığını dönemin iktidarı en güzel şekilde veriyor."
Editör: TE Bilisim