Bugün ayrılığımızın ilk günündeyiz sevgilim. Sabah başlayan midemin ağrısı hala aynı şiddetle ağrıyor. Sebebini bilmediğim

Bugün ayrılığımızın ilk günündeyiz sevgilim. Sabah başlayan midemin ağrısı hala aynı şiddetle ağrıyor. Sebebini bilmediğim gri bir perde indi gözlerime. Ağlamak istiyorum, tüm yolları tüketene kadar koşmak ve avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum dağlara, sanki bütün vebal dağlarınmış gibi.


Evet, bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim. Kendimi birden bire bira kokan meyhanede buldum. Sensizliğin zehriyle midemi patlatırcasına içiyorum. Ayrılığın ayıklığını hissetmemek için ciğerlerimi ağzına kadar esrarın verdiği narkozla dolduruyorum. Ama fayda etmiyor sensiz ağrıyan hücrelerime. Acım hala tazeliğini korumakta diretiyor. Yaptığım tüm morfinlere rağmen bu ayrılığın kör bıçakla ruhumu bedenimden ayırmasına mani olamıyorum. Gözlerini alamıyorum mesela bakışlarımdan nereye baksam sen varsın. Sesini kulağımdan silemiyorum son sözlerinin karanlık hücresinde işkenceye mahkûm edildim. Sahi sevgilim Sana bu satırları ağlarken kalemim ben tüm beyaz düşlerimi sensizliğin darağacına asarken ben. Ve senden bana geriye kalan hayallerimi bavuluma kilitleyip bitmeyen hüsran mevsimine doğru yol alırken sen ne durumdasın…