ÇORUM

Giresun'dan Ankara'ya giden Mehmet Oğuz'un kullandığı 33 LD 900 plakalı otobüs, Çorum-Sungurlu karayolunun 40. kilometresinde üst geçitten düşerek alt yolun kenarına devrildi.

Kaza yerine çok sayıda polis, jandarma, ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi.

Kazada yan yatan otobüste yaralanan sürücü ile 47 yolcu, 112 Acil Servis ekiplerince Sungurlu Devlet Hastanesi ile kentteki hastanelere kaldırıldı.

Yaralılardan 3'ünün sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.

Vali Vekili Adem Saçan, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Fatih Üstündağ, İl Emniyet Müdürü Murat Kolcu, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ömer Sobacı ve İl Sağlık Müdürü Metin Öztürk, kaza yerine gelerek bilgi aldı.

Vali Vekili Saçan ve beraberindekiler, daha sonra hastanelerde tedavi gören yaralıları ziyaret etti.

"Şoförün, yolun acemisi olduğu belli"

Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaretinin ardından gazetecilere açıklama yapan Saçan, kazada 48 kişinin yaralandığını, can kaybı yaşanmamasının sevindirici olduğunu söyledi.

Kazanın Sungurlu ilçesine 30 kilometre kala yaşandığını dile getiren Saçan, "Kaza haberini alır almaz tüm yetkili arkadaşlarla acil olarak olay yerine intikal ettik. Sungurlu'ya 30 kilometre kala yolda bir bölünme var, bir servis yolu var. Şoförün, yolun acemisi olduğu belli. Yoldan çıkarak sağdaki köprü üzerine doğru hareket ediyor. Tahmin ediyoruz ki sonra da yanlış yola gittiğini düşünerek birden bire köprünün yan tarafından tekrar kayarak yola doğru iniyor. Otobüsün görüntüsüne göre çok daha vahim şeyler olabilirdi. Çünkü araç, deyim yerindeyse pert vaziyetteydi. Korkutucu bir durumdu. Daha sonra aldığımız bilgilerde ölü olmadığını öğrendik. Çok sevindik. Çok şükür." ifadelerini kullandı.

Kazada 48 kişinin yaralandığını kaydeden Saçan, yaralılardan bazılarının tedavisinin Sungurlu Devlet Hastanesinde devam ettiğini söyledi.

Ameliyata giderken kazada yaralandı

Yaralılardan Sait Kurt otobüsün çok hızlı gittiğini belirterek, "Ben uyanıktım. Otobüs çok hızlı gidiyordu. Köprü gibi bir şey vardı. Oraya gelince ben virajı dönecek sandım ama hiç fren yapmadan olduğu gibi o hızla biz aşağı indik. İki takla attık. Yanımda eşim vardı. Onu tuttum." dedi.

Eşi Gülay Kurt'un rahatsızlığı için Ordu'dan Ankara'ya gittiklerinin altını çizen Kurt, "Eşim, Ankara Eğitim Araştırma Hastanesine beyin tümörü ameliyatı olacaktı. Bu yüzden Ankara'ya gidiyorduk." diye konuştu.

Subaylık sınavı için mülakata gidiyorlarmış

Hasan Öztürk de kaza sırasında bağrışma sesleri üzerine uyandığını ifade ederek, "Sonra hurda yığını içerisinde gözlerimi açtım. Oğlumu aradım. İlk başta tepki vermedi ama 10 dakika sonra ayıktı. Omzu falan kırılmış. Bir çocuğu kaldırıp, dışarı verdim. 6 metreden düşmüşüz. Sonradan gördüm." ifadelerini kullandı.

Öztürk, oğlunu subaylık sınavının mülakatı için Ankara'ya götürdüğünü söyledi.

Cahit Aktürk ise kazanın ardından otobüsün ön camını kırarak dışarı çıktıklarını ifade etti.