Ülkemiz artık kan ağlıyor, artık kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim yetim kalmasın. Artık ne yüreğimiz, ne gözümüz, ne gönlümüz bunları görm

Ülkemiz artık kan ağlıyor, artık kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim yetim kalmasın. Artık ne yüreğimiz, ne gözümüz, ne gönlümüz bunları görmek istemiyor. Çok korkuyorum askerlerimizin, polislerimizin ahını almak istemiyorum. Yine çok korkuyorum çünkü evlerimizde rahat rahat oturabilmek için; şehitlerimiz kaç kurşunlara esir oldular. Hani cenaze namazında hoca soruyor ya; hakkınızı helal edin diye, aslında yanlış kişiye soruyorlar; asıl sorulacak kişi o asil kırmızı bayrak tabutun üzerine sarılmış kişileredir. Asıl onlar haklarını helal etsin. Evlerimizde rahat rahat yatarken, rahat rahat askeriyeyi, polislerimizi eleştirirken onlar sizin rahat etmeniz için dişiyle tırnağıyla pis hainlere meydan okuyorlar. Bin kere helal olsun... Şehit abilerime söyleyeyim; gözünüz arkada kalmasın size yemin ederim onlara sahip çıkacağım. Artık analar ağlamasın, artık analar oğlum diye isyan etmesin. Yarabbi ülkemize iyilik ver, bizi kötülüklerden pis hainlerden koru. Yüce rabbim hakkınızdan gelecek, o yetim bıraktığınız çocukların ahını aldınız ve asla ödeyemeyeceksiniz... Çok güzel üniformalarını giymişler, nasıl yakışmış değil mi? Bence nazar değdi. O asilik, o vatanseverliği, gözlerine battı. Değerse değsin, abilerim cennetlik oldu. Kevser suyundan tattılar. Dün haberleri izlerken bir tane küçük kız, anne, babam gelecek mi dedi deyince inanın başımdan kaynar sular döküldü, çok utanıyorum o cimcimelere nasıl vereceğiz, nasıl yüzlerine bakacağız... Biliyor musunuz? Bir ölür bin doğarız. Ne kadar güzel bir söz gerçekten de öyle analarımız ne yiğitler doğuruyor. Vatanımızı korumak için kansa kan cansa can ölesiye veriyorlar. Böyle vermeye devam edeceğiz kıskanın Türklüğün gücünü, Türklüğün birlik ve beraberliğini... Bir bitmedin 2016 yakma artık canımızı, hayırlısıyla 2017 geldi...
“ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ” en çok sevdiğim cümle budur. Aslında bu abilerim öğretmenliği okudu, ama biliyoruz ki ülkemizde atanma sorunu olduğu için polisliğe gittiler. Hâlbuki analarımız ne zorluklarla o yiğitleri büyüttü, ama elin pis oğlu bir kurşuna kör körüne gitti. Ne zorluklarla okutuldu neymiş sizi rahat ettirebilmek için. Ya daha doğmayan çocuğunu görmediler, muratları gözünde kaldı. Daha baba bile diyemediler, o kelimenin tadını alamadılar. Gencecik fidanlar toprağın altında... Okuduklarını, evlendiklerini, büyüdüklerini göremediler. Kardeşçe yaşamak varken, kardeşçe bir ekmeği paylaşmak varken ne bu öfke, ne bu şiddet... Şu üç günlük dünyada neyi paylaşamıyorlar. Kelimelerle, duygularla anlatılmaz çünkü biz onu yaşadık. Sizce tesadüfen ölümler var mıdır? Artık yeter bitsin bu kan. Evet, o çocuklar büyüyecek ama baba sevgisine mahrum kalacak. Ve içlerindeki o boşluğu kimse doldurmayacak ve dolduramayacak…