BURSA

Bursa'nın İnegöl İlçesinde, 2006 yılında süpermarketlerle rekabet edebilmek amacıyla 7 bakkalın bir araya gelmesiyle kurulan, bugün 100 ortağa ulaşan S.S İnegöl Bakkallar Temin Tevzii Kooperatifi (BAKKOOP), üyelerin gelirlerinde yüzde 400'e varan artışlar sağladı.

"Bakkal kültürü"nü yaşatırken, altyapı, ürün çeşitliliği ve sistem açısından zincir marketlerin çalışma mantığına ayak uyduran, bu sayede kazançları artan BAKKOOP üyelerinin yüzü gülüyor.

Kooperatif Başkanı Bülent Savaşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılında süpermarketlerle rekabet edebilmek için 7 bakkalın bir araya gelerek kurduğu kooperatifin zamanla 100 ortağa ulaştığını belirtti.

"BAKKOOP" tabelasıyla 2009'dan sonra ise markalaşmaya gidip, 2012 yılına kadar ilçenin çeşitli bölgelerinde 15 şube açtıklarını anlatan Savaşçı, zamanla eksiklerinin bulunduğunu, yerlerinin dar, ürün çeşitlerinin az olduğunu fark ettiklerini, bunu da yavaş yavaş metrekare yükselterek giderdiklerini ifade etti.

"Yüzde 300-400 civarında ciro artışı"
Savaşçı, son olarak geçen yıl haziran ayında, 570 metrekarelik örnek bir "indirim mağazası" açtıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"2006 yılına kadar günlük ciroları bin ile bin 500 lira arasında gezerken, BAKKOOP markasından sonra 3 bin ile 5 bin lira arasında ciro yapan üyelerimiz var. Yüzde 300-400 civarında ciro artışı yaptılar. En güzeli artık bakkallar fiyat politikasında zincir mağazalarla aynı, hatta daha aşağı olduğunu fark ettiler. Bakkallar kendileri de inanmıyordu ve bunu yaptılar. Çeşit olarak diğer zincir mağazalara yakın bir çeşit hizmet vermeye başladık. Bunun semeresini bütün bakkallar almaya başladı."

"Kazıkçı mantığını yavaş yavaş sildiğimizi düşünüyoruz"
Bakkallarda 2 bin-2 bin 500 kalem ürün bulunurken, şu anda 7 bin 500-8 bin kalem ürünün yer aldığı BAKKOOP şubeleri olduğunu belirten Savasçı, şöyle devam etti:

"100 metrekarenin üzerinde olan bakkallarda aşağı yukarı 8 bin civarında kalem barkodlu ürün var. Olması gereken rakamlarda budur. Hizmet vermek için 6 bin-6 bin 500 civarında olması gerekiyor. Eskiden mesela bakkalımızda çocuk maması bulunmuyordu. Şu anda bakkallarımızın çoğunda çocuk bezi bile var. Çeşit anlamında bayağı ileri gittik. En azından insanlardaki bakkallara ilişkin 'kazıkçı', "tarihi geçmiş ürün satılıyor' mantığını yavaş yavaş sildiğimizi düşünüyoruz. Artık insanlar yavaş yavaş bakkallara güvenebiliyor. Bakkal bir kültürdür, kültürü yaşatmak için ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Mahallemizin, sokağımızın bekçisi, emanetçisi. Çocuğumuzu, anahtarımızı bırakabileceğimiz, adres sorabileceğimiz yer. Bu kültürü yaşatmak zorundayız. Mağazalarımızı büyütsek de biz hep bakkalız. Market kelimesi bizde yok, bakkal."