Dikkat! Kayıp Aranıyor! Hoşgörü ve anlayış. Vicdan, adalet. Dostluk, güven. Sevgi, sadakat. Merhamet, barış ve huzur. İnsaniyet namı

Dikkat!
Kayıp Aranıyor!
Hoşgörü ve anlayış.
Vicdan, adalet.
Dostluk, güven.
Sevgi, sadakat.
Merhamet, barış ve huzur.
İnsaniyet namına ne varsa hepsini kaybettik. Acil aranıyor!

Kayıplar dunyasında yaşıyoruz son zamanlarda.
Türümüze özel olması gereken hangi duygu varsa hepsini kaybettik. Bizi biz yapan bütün duyguların celladı yine biz olduk duyarsızlığımızla.
Önce binaları, sonra doğayı, geleceğimiz olan çocukları velhasıl insanlığımızı kaybettik en sonunda. Ruhumuza Fatiha!
Bize bahşedilen cenneti kendi ellerimizle cehenneme döndürdük en sonunda.
İnsanoğlu, hislerini mi yitirdi?
Öz benliğinden çıkarak evrim geçirdi adeta.
Gün be gün hissizleştiğimizin farkındamıyız?
İyi ve güzel ne varsa, çirkin kılmak adına elimizden geleni yapıyoruz adeta.
Birçoğumuz gibi maziyi özlemle anar iken ‘ne günlere geldik’ demekten kendimizi alamıyoruz son zamanlarda. Biliyoruz ki; elbirliği ile hepimizin katkısı oldu bu durumda.
Kanıtsadık mı herşeyi?
Artık bize acı veren olayları görmek, işitmek istemediğimiz kötülükleri her geçen gün duymak, bizlere alışkanlık mı kattı?
İnsanlık nereye gidiyor?
Sıradanlaştık mı?
Aldığımız kötü haberler karşısında eskisi kadar canımız yanmıyor mu? Ne dersiniz.
Yanmıyor ise o halde durup bir düşünmek gerekiyor.
Çocuklar ölüyor, şehit haberleri veriliyor, kadınlarımız, kızlarımız hunharca öldürülüyor, zorbalık ve eşkiyacılık almış başını gidiyor.
Bir üstünlük savaşı her yerde kol geziyor.
Kimsenin kimseye güveninin olmadığı, sevgi, saygı ve hoşgörünün olmadığı günlere geldik. Karşı tarafın ne düşüneceğini, nasıl hissedeceğini umursamaz tavırlar içine girdik.
Bencilleştik.
Bu durum bizleri, derin düşüncelere dalmamıza neden oluyor.
Değişen toplum değerleri ve ahlaki yaklaşımların, her geçen gün önemini yitirmeye yüz tutan günümüzde insanların neden bu hale geldiğine bir türlü anlam veremiyorum.
Bize neler oluyor böyle, inanamıyorum.
Kimse farkında değil mi?
İster hükümdar ol, ister fukara, hepimiz gireceğiz iki metrelik çukura!
Bu hafta yazımı Mevlana’nın yedi öğüdünü sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum. Bizlere insan olduğumuzu hatırlatması dileklerimle.

Cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörürlülükte deniz gibi ol
Ya olduğun gibi görün
Ya göründüğün gibi ol
Hz.Mevlana