ABD, kasırganın ardından şimdi de konser alanına kurşun yağdıran katil ile sallandı. Las Vegas karıştı. Öğrendik ki kumar şehri aynı zamanda sil

ABD, kasırganın ardından şimdi de konser alanına kurşun yağdıran katil ile sallandı. Las Vegas karıştı. Öğrendik ki kumar şehri aynı zamanda silah ambarıymış. Her evde birden fazla silah bulunurmuş. Hatta evlerdeki silah sayısı, insan sayısından fazlaymış… Bazı şehirlerde 14 yaşındaki çocuklar bile silah alabiliyormuş. Demek ki silah tüccarları çok güçlü, yasaları rahatlıkla etkileyebiliyorlar. 
İşte bu silah cennetinde 64 yaşında bir adam 10’dan fazla silah alarak otele yerleşmiş. Ve otelin camından konser alanındaki savunmasız ve saklanamayacak insanlara kurşun yağdırmış. 
Bu ve benzeri durum ABD’de ilk kez olmuyor.
Muhtemelen kayışın koptuğu 64 yaşındaki katil’in ailesi “çok sakin bir insan olduğunu” söyledi. Komşuları da kumar oynadığını, borcu olduğunu ve çok konuşmayan biri olduğunu söyledi.
Bugünkü ABD’nin genel eğitim seviyesi düşüktür. Halkın neredeyse tamamı “Talk Show”dan başka bir şey seyretmez. Dünya’dan bihaberdirler… Obezite had safhadadır… Yemek menüleri bizden üç kat büyüktür… Porsiyonlar kocaman… Mideler bir hayli büyük… Normal bir insan yarısını yese! Üç gün şişkin dolaşır. 
Çocuklarının yaptığı şey ise bol bol playstation ile oyun oynamak… Silah, vurma, kırma, suikast, zombi avı oyunları en çok satanlardan… 
Bundan sonra yazacaklarım ABD’ye yerleşmek için girişimde bulunan vatandaşlarımız için olsun… 
Herkes farkında, Türkiye’de de birşeyler iyi gitmiyor. Yarının garantisi yok, hatta umutsuzuz. İnsanların zam alamadığı ama tükettiği ürünlere yüzde 40’ar 20’şer zam geldiği bir ekonominin altının boş olduğunu görmek için başka veriye ihtiyaç yok. “Aman ABD’yi hayal etmeyin, kısa zamanda toparlarız” demekte açıkcası kolay değil…
Ama size şunu söyleyebilirim; Bizim toparlanmamıza gerek kalmadan ABD kendi kazdığı kuyuya düşecek… Zombi avlayarak büyüyen ABD nesli, dünyaya farklı bakıyor. Öldürmenin normal olduğunu düşünüyor. Ahlakî değerleri neredeyse yok… 
Düşünsenize “orayı yıkarım, buraya duvar örerim, parasını da onlardan alırım, hepsini kapı dışarı ederim, vurur, kırarım” diyerek seçim propagandası yapan kişi yani Trump ABD’liler tarafından başkan seçtiler. Eğitim seviyelerini ve dünya görüşlerini net olarak ortaya koydular… 
Dünyaları olmuş oyun, eğlence… Vurmak, öldürmek, kesmek, atmak, üç kişilik porsiyonu tek başına yemek, Afrika, Asya ve Ortadoğu’daki insanlarında porsiyonunu tek seferde yemek, hakkı yemek ABD’li demek...  
ABD’de küçük bir zümre daha var. Daha fitler… Bilim, ilimle ilgililer… Ve büyük işler başarmaktalar. Sermaye de, kolluk güçleri de burada… Muhtemelen bu küçük zümrenin, büyük kitleleri uyutması siyasi tercihleri. Az sayıda yöneten ve çok sayıda kukla… 
Lâkin iş yavaşça sarmala döndü… Silah ve zombilerle uğraşan büyük kesim bu küçük zümrenin planladığı gibi çıkmadı. Evlerine kapanıp uyku modunda yaşamıyorlar. Zombi şeklinde sokaklarda dolanıp can yakıyorlar. 
Muhtemelen küçük zümre; ıslah etme ihtimalinin olmadığını ya da ıslahını istemediği halkı kendinden tamamen uzaklaştırabilir.
Her iki seçenekte de, sonradan oraya yerleşmiş göçmenler sıkıntı yaşar… 
Bundan yıllar yıllar önce, Mezopotamya, medeniyetin beşiği iken… Daha Avrupa ABD’yi keşfetmemişken, Avrupa’nın cadı kazanı gibi olduğu yıllarda... Avrupa’da birinin karnı ağrıdığında ümit kesilir, mezarı kazılırdı. Avrupa apandistin yerini bilmezken, bu coğrafya da katarak ameliyatı yapılmaktaydı…
Avrupa o dönemde daha çok din ile meşguldu. Misyonerler, haçlılar, papazlar birbirine karışmıştı. Bir yandan hristiyanlaştırma, diğer yandan hristiyanların kendi içinde ayrışmaları. Sapkınlık, hastalık had safhadaydı. 
Biz ise Yunus Emre ile Mevlana ile hoşgörüde, insan sevgisinde zirvedeydik. Ülkede toprak bedava ama insan büyük değerdi. Aynı dönemde Avrupa’da sörler kraliçenin önünde diz çöker, şatoyu kapardı. Şato halkına kan kusturur. Zulüm ile hüküm sağlardı. İnsan hiçti. Çamurda yatar, sağlıklı beslenemezdi. İşte tam da o dönemde papaz Luther, Yunus Emre’yi kendine rol model seçmişti.  
Gün geldi devran döndü… Avrupa ve ABD o günlerden bugünlere geldi. Mezopotamya ve Anadolu’da o günlerden bugünlere geldi. İsrail ortadoğunun en güçlü ülkesi oldu… 
Avrupa ve ABD teknolojide zirve oldu. Mars’a seyahatler planlıyorlar. Mezopotamya coğrafyasında ise din savaşları had safhaya yükseldi… İlim, irfan uzaklaştı… Din tacirleri, din adı altında her türlü dinsizliği yapar oldu. 
Eğitimsizlik, açlık, göç, hastalık, sapkınlık had safhada…
Olan oldu… Kurulan sistemin bir açığı oldu. O sızıntı Mezopotamya medeniyetini bugünlere getirdi…
İşte ABD’nin durumu da bu… Sisteminde sorun ve açıklar var. Ve belirtileri karanlığın yakın olduğunu işaret ediyor.
Tabii ki döngü durmayacak. Doğruyu bulana kadar dönecek, dönecek…