İlkokul okumaya başladığım günlerden beri, bana susmam söylendi. Nazilli’de, ortaokul ve lise tahsili yaptığım yıllarda, hep olaylara karışma

İlkokul okumaya başladığım günlerden beri, bana susmam söylendi.

Nazilli’de, ortaokul ve lise tahsili yaptığım yıllarda, hep olaylara karışmamam, siyasete girmemem, politikacılara laf etmemem ve fazla sivri dilli olmamam öğretildi bana...

Ailem başıma bir iş gelmesinden hep korktu, bu yüzden bana karşı, olur olmaz korumacı kollamacı davrandı. Ama ben ironik ve başkaldırıcı bir şekilde yazarlık yolunu seçtim kendime…

Devlet memuru olduğum ve üstelik Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığında çalıştığım için siyasî konulara girmiyorum. Aslında girmek de istemiyorum. Bu yüzden siyaset harici konular yazıyorum çoğu zaman… Fakat ‘çocuklar uğruna’ bütün hayallerimi bile tamamıyla yakmayı göze alabilirim ben…

Evet, bu zamana kadar ideallerinin, gelecek güzel günlerinin ve en gölge yerlerde büyüttüğü düşlerinin kılına zarar gelmesinden (telaşla) korkmuş olan, bir insan, bir yazar olarak, evlatlarımız, küçük kardeşlerimiz söz konusu olduğunda her şeyimi feda edebilirim.

EY BÜYÜKLER… DEĞERLİ YETKİLİLER… DEVLETİN ÇEŞİTLİ KADEMELERİNDE GÖREV VE SORUMLULUK ALMIŞ KALENDER İNSANLAR…

Çocuklara tecavüz ve taciz ediliyor... Erkeği kızı fark etmiyor, çocukların vücutlarına, insanların pisleri, zürriyetsizler dokunuyor. Kirli yaratıklar bunlar, ellerinde ağızlarında ve zihinlerinde salyalar var. Kudurmuş köpeklerin ağızlarındaki tükürükler bunların ellerindeki maddeden daha temiz üstelik…

Bunu duyuyor musunuz? Ne dediğimi anlıyor musunuz?

Ortalama bir Türkçe ile yazıyorum, algılıyor musunuz?

Ne duruyorsunuz peki, neyi bekliyorsunuz?

Annesi babası boşanmış, tutanı kapanı, kavzayanı olmayan, gölgesiz, sahipsiz çocuklara daha fazla yapılıyor tüm bunlar… Kim koruyacak, kim gözetecek bu çocukları… Başka meselelerin arasında kaynamaktan, siyasî çekişmelere malzeme yapılmaktan kim alı koyacak onları…

Felaket tellallığı yapmak ve fitne çıkarmak niyetinde değilim ama internette şöyle bir araştırın.

Akrabalığın/insanlığın kutsaliyetini koruyan herkesi tenzih ederim de dayısının, amcasının, komşusunun, dedesinin, babasının, başındaki hocasının, tecavüzüne veya tacizine uğramış ya da fiziksel şiddet gördüğü için zavallı, nazenin bedenleri morarmış, ruhları kara çürük içinde kalmış onlarca çocuğun/bebeğin haberi var…

Akılları başlarına gelmemiş, iradesini özgürce kullanamayan, kendisini korumaya gücü yetmeyen, ne yaptığını bilmeyen veya kendisine ne yapıldığını anlamayan, anlamlandıramayan oyun çocuğu veya daha küçüğü bunlar…

İlla bir şeyleri kafanıza dank ettirmek, sizi ırgalamak ve şöyle tutup sarsmak için başka ne yapmam, daha nasıl yazmam ve hangi ağır örnekleri vermem gerekiyor söyler misiniz?

İsterseniz (bunu da kesinlikle istemem de) ‘Aynısı kendi çocuklarınıza yapılmış gibi düşünün’ diyeyim, o zaman bundan bencilce bir korku duyar mısınız? Hakikaten ürperir misiniz böyle söylersem.

Şimdi bana izahatını yapar mısınız? Çocuklara dokunanların ellerini, kollarını neden çatırt diye bir ses çıkartarak kırmıyorsunuz... NE DİYE HADIM EDİP ÂLEME İBRET YAPMIYORSUNUZ ONLARI… NİÇİN HÂLÂ BU KONUDA BİR ARPA BOYU KADAR YOL ALINMIYOR.
***
Yolun başında “Klişe yazmayacağım, kendimi tekrar etmeyeceğim,” diye söz vermiştim ben, kendime… Ama bu savunmasız ufaklıklar mevzu bahis olduğunda, faydası olacaksa, yerini bulacaksa, ömrümün sonuna kadar, aynı şeyleri söyleyebilirim, klişe yazabilirim ve dediğimi diyebilirim.

EY BÜYÜKLER… SEVGİLİ, YERİNDE AĞIR HAŞMETMEAPLAR… DEVLETİN ÇEŞİTLİ KADEMELERİNDE GÖREV, YETKİ, İMKÂN VE SORUMLULUK ALMIŞ EHEMMİYETLİ İNSANLAR… BİLİYORUZ, ÜLKENİN BAŞKA, BÜYÜK MESELELERİ DE VAR AMMA…

Çocuklara da tecavüz ve taciz ediliyor ya... Erkeği kızı fark etmiyor, mundar cibilliyetsizler çocukların vücutlarına/ruhlarına küflü, kızgın demirlerle yaklaşıyor… Kirli yaratıklar bunlar, dişlerinde tükürükler, gözlerinde dönüklükler var… Kuduz köpeklerin ağızlarındaki sarı salyalar bunların ellerindeki maddeden daha temiz üstelik…

Ne olur, en hayatî uygulamaları, yaptırımları, kanunları, cezaları – hem de en kısa zamanda - hayata geçiriverin… Çocuklara yan gözle bakanları ve kötü davrananları tam ortalarından öyle bir kırınki, bir daha bellerini doğrultamasınlar ve kendilerine gelemesinler...

Empatide bulunun biraz, kendi çocuklarınız gibi düşünüp elinizden geleni, gelmeyeni, her şeyi ama her şeyi yapın… Bir daha kimse, o sâbilere fiziksel şiddet uygulayamasın ve bir daha hiç kimse, o aşağılık beyinlerinin derinliklerindeki pisliği eyleme/hayata geçiremesin... İlişemesin çocuklara kimse…

MASUMLARI (GELECEĞİMİZİ) ESİRGEYİN LÜTFEN… ÖNLEM ALMA KÜLTÜRÜYLE, BİR ŞEY YAŞANMADAN, ÇOCUKLARIN BAŞLARINA HERHANGİ BİRŞEY GELMEDEN, ENDİŞEYLE KORUYUN KOLLAYIN ONLARI… BUNU İNSANLIK ADINA İSTİRHAM EDİYORUM SİZDEN…