Bölücü hainleri kazdıkları hendeklere gömen kahraman Ordumuz, 15 Temmuz Darbe girişiminin yaralarını sararken, 24 Ağustos saat 04.00 itbariyle “Fır

Bölücü hainleri kazdıkları hendeklere gömen kahraman Ordumuz, 15 Temmuz Darbe girişiminin yaralarını sararken, 24 Ağustos saat 04.00 itbariyle “Fırat Kalkanı” operasyonuyla Suriyenin kuzeyine girerek sınırımızdaki IŞİD tehdidini bertaraf ederken aynı zamanda Suriye’nin kuzeyinde inşa edilmeye çalışılan kanton devlet ve Akdeniz’e ulaştırılmaya çalışılan Kürt koridoruna “Dur” dedi. IŞİD’in Suriye’de etkisiz kılınmasını isteyen uluslararası camia sınırımızdan itibaren IŞİD’in güneye doğru süpürülmesini desteklemiştir. Yurtiçinde PKK, IŞİD, FETÖ eylemleriyle ülkemizin temelllerine dinamit koyulurken, hemen yanıbaşımızda küresel güçlerin paylaşım savaşı nedeniyle yangın yerine dönen Ortadoğunun kıvılcımları bize de sıçramakta. Bu durum giderek güvenliğimizi artan biçimde tehdit etmekteydi. 15 Temmuz Darbe girişimi nedeniyle Ordumuzun yaşadığı ağır hasar nedeniyle bu operasyon hem askerimize hem de Türk Milletine moral olarak caydırıcı gücünü yitirmediğini ve oldu bittilere fırsat vermeyeceğini gösterdi. Rusya ile yeniden tesis edilen iyi ilişkiler sonrası Suriye Hava sahasında operasyona katılan Hava Kuvvetlerimiz hakkındaki olumsuz kanaati de böylece silmiş oldu. Suriye’nin Kuzeyinde Kürt koridoru oluşturmak istiyen PKK/PYD, daha batıda elinde tuttuğu Afrin bölgesiyle Cerablus arasını almak istiyordu. ABD’nin kara gücü olarak nitelenen PYD’nin IŞİD’e karşı savaştığı bahanesiyle bölgeyi işgal etmesinin önüne geçildi. Operasyonun sürdüğü sıralarda ABD tarafından yapılan açıklamayla Fırat’ın batısına taşmış olan PYD güçleri doğuya çekildiği belirtildi. Bir yandan IŞİD vahşeti öte yandan PYD’nin etnik arındırma yöntemleriyle ülkemizde zaten 3 milyonu bulan Suriyeli mültecilere ilave olarak yeni bir göç dalgası önlendi. Bundan sonra Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacak bir stratejiyle hareket edilmeli, IŞİD ve PYD’den temizlenen bölgelere El Nusra vs. gibi başka radikal unsurların yerleşmesine fırsat verilmemeli. Azez-Mare hattını kendi başına tutacak güce sahip olmayan ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) mutlaka Türkiye ve Koalisyon güçlerince desteklenmelidir. Bu operasyondan sonra Cerablus’tan başlayıp Azez’e 30-45 km. genişliğinde sınırımıza paralel uzanan bölge, IŞİD’in veya PYD’nin değil, Türkiye’ye yakın muhalif unsurların kontrolunda olmalı veya Güvenli Bölge olarak belirlenmelidir. Radikal İslami unsurlar ise sahadaki vahşetleriyle yarattıkları fiili durumlarıyla herkesim için ciddi bir tehdit yaratıyorlardı. Siyasi görüşmelerde ABD’nin desteklediği PYD ile Rusya ve İran’ın desteklediği Esad’ın yanında şimdi eli daha güçlü masaya oturabilecek bir Türkiye var. Son dönemde Rusya ve İran’la gelişen dialoğun da etkisiyle hem kalıcı bir barışın tesisi hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünün devamı açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Emperyalizmin küresel kumpasına karşı TSK'nın başlattığı Fırat Kalkanı Harekatında görev alan Türk Askerlerini kutluyor, sağlıklı ve muzaffer olarak vatana dönmeleri için dua ediyorum.