‘ne kadar umut katsan da ömrüne yalnızsın.’ Yukarıdaki şiirde yer alan ‘umut’ kelimesi yerine dilediğiniz başka bir kelime

‘ne kadar umut katsan da ömrüne
yalnızsın.’

Yukarıdaki şiirde yer alan ‘umut’ kelimesi yerine dilediğiniz başka bir kelimeyi koyun.
Örneğin;
Ev yazın oraya,
Ya da araba…
Ve hatta iş, çocuk, kavuşmak, aşk, sevda yazın...
Yine eninde / sonunda yalnızlığa geleceksiniz.

Çünkü ne demiş düşünürün birisi;
‘Çağdaş insan yalnızdır…’

Cahil, gerikafalı, eğitimsiz insan ise; zaten yalnız olduğunu anlayamayacak kadar  sürüdenleşmiş ve koyunlaştırılmıştır.

Sanal alem, Örnek Facebook…

Facebook; 2004 yılında Harvard Üniversitesi’nde öğrencilerin kampustaki yaşamlarını kolaylaştırmak aralındaki ilişkileri zenginleştirmek amacıyla kurulmuştur.
Ve zamanla tüm dünyaya yayılmıştır.
En önemli özelliği arkadaşlar ile etkileşimde bulunmaktır.

Yapılan araştırmalar insan beyninin ortalama 150 arkadaşlık ilişkisiyle baş edebileceğini söylerken nedir bu ‘arkadaşlık’, ‘beğen’ ve ‘yorum yaz’  hastalığı?...
Çünkü bir başkasının bizim paylaşımlarımızı beğenmesi, yorum yapması ve hatta arkadaşlık isteğimize olumlu cevap vermesi  bizde ayrı bir mutluluk yaratıyor.

Michigan Üniversitesi ‘nden Nicole Ellison bu durumu şöyle açıklamış;
‘Aldığımız beğeni vs. ler Maymunların birbirini tımar ettiklerinde aldıkları hazza benzer  bir mutluluk hissi yaratıyor…’

Öte yandan sosyal bağlantıları zayıf insanların, belirli bir süre içerisinde yaşamını yitirme olasılığı sağlam ilişkileri olan insanlara göre yüzde 50 daha fazladır.
Çünkü yalnızlık günde 15 sigara kadar zarar verebiliyor.
Daha uzun yaşamak için facebook, twitter vd. kullanıyor olabilir miyiz acaba?

Facebook ve arkadaşlıklar…

Hem sanal alemde hem gerçek yaşamda önemli olan arkadaş sayısının fazlalığı değil, içeriği, kalitesidir.
‘Çok arkadaşı olan kişi, çok daha mutludur’ demek de doğru değildir elbette.
Hatta bazı insanların mutluluğu yalnızılıkta bulduğu da söylenebilir.

Peki Facebook’da neye göre arkadaş oluyoruz?
En önemli etkenin aynı müzik türünden hoşlanmak olduğunu söylüyor uzmanlar.
Ve ekliyorlar;
‘Dil, meslek, dünya görüşü, mizah anlayışı, yerel kimlik ve eğitim de önemlidir’ diye ekliyorlar.
Kadınlar;
‘En iyi arkadaşım’ diyebilecekleri az sayıda kişiyle arkadaşlık ederken, erkeler daha çok grup arkadaşlığına öncelik tanıyor. Kadınlar arkadaşlığı duygusal bağ çerçevesinde değerlendirirken,  Erkekler birlikte ne kadar uzun zaman geçirdiklerine bakıyorlar.

Erkekler  ise, fiziksel olarak çekici buldukları kadınlarla daha kolay arkadaş olurken, kadınlar ise daha çok korunma ve kollanmaya daha meraklılar’…

Frenemy, hem iyi hem kötü arkadaş…

Facebook ya da gerçek yaşamda, hem iyi  hem kötü dediğimiz arkadaş türüne Frenemy denir.

‘Bu tür insanlar sürekli sizin moralinizi bozar, ama siz bir şekilde buna tahammül edersiniz.. Sosyal ağlar üzerinden edindiğiniz arkadaşlıların yarısı bu türdendir.’
Hangi durumda olursa olsun aslolan gerçek ise;
Güvenilmez insanlarla iletişimde olmanın gerginlik yaratacağı gerçekliğidir.
Ve özellikle bu tür sanal ortamlar maalesef bu tür kişilerle, sahte kimlik ve imajlarla doludur.

Gerçek hayatta; İyi’nin, doğru’nun yanından geçmeyen binlerce insan size kendisini;
iyi / doğru gibi göstermeye çalışabilir.
Ve hatta bu yanlış algıların sonucunda ciddi dramatik sonuçlar da yaşanmıştır.

Ve sonunda;

‘Erkekler yaşlandıkça daha az sayıda arkadaşı olur ve yakın arkadaşa ihtiyaç duymazlar,
Bu kadınlar için geçerli değildir.’

En güzeli en ise gerçek dostluktur.
Hangi platformda olursa olsun, arkadaşlığın, dostluğun en güzeli dokunabilmektir.
Hiç değilse ruhuna.

En son  kimin ruhuna dokundunuz?
Ne zaman?
Ne ile?...