Sevgili okurlarım, yaşamış olduğum ilginç ve trajedi bir durumu uzun zaman sonra sizlerle aynen olduğu gibi paylaşıyorum. Antalya'ya ilk geldiğimde bi

Sevgili okurlarım, yaşamış olduğum ilginç ve trajedi bir durumu uzun zaman sonra sizlerle aynen olduğu gibi paylaşıyorum. Antalya'ya ilk geldiğimde binamızın düzensiz olan ön arka ve yan bahçesine kendi bütçemle emek harcayarak çeşitli renklerde çiçekler açan bitkiler alıp diktim. Her üç güne bir sulayarak yetiştirdim!..

Arka bahçeye yarım metre arayla diktiğim üç güne bir sulayarak yetiştirdiğim kırk tane lavantaların hepsinin de Hollanda'dan döndüğümde sökülmüş olduğunu gördüm. Bu duruma muhatap olmam gereken insanlara sorgu sual etmeden: "Bu insanlar benimle uğraşmaya yine devam edecekler. Psikolojimi bozmalarına fırsat vermeyeyim." Deyip ertesi gün köyüne gittim.

Önemli sağlık sorunu yaşamayan her işini kendisi yapan anam iki hafta sonra kollarımda Hakkın Rahmetine Kavuştu. "Allah büyüktür her şeyin bir sebebi varmış." Diyerek yapılan kötülüğün arkasında yatan hayatım boyunca unutamayacağım ve hayırlara vesile olan gerçeği yaşayarak öğrenmiş oldum.

Geçenlerde Fransa’dan yeğenlerim çocuklarıyla birlikte hem ziyaretime hem de tatile geldiler arka balkonda birlikte oturuyoruz. Gaydırı Guppak Cemilenin birisi bahçe hortumunu almış bahçeyi sulamaya çıktı. Her balkona çıktığımda burcum burcum etrafa haz alınacak kokular saçan lavantaların yerine artık yaban otları bitmesine rağmen merakını gidermek adına ot otları suluyordu!..

Aslına bakarsanız onun arka bahçeye çıkmasının iki tane nedeni vardı. Eh yedi yıl aralarında yaşadıktan sonra bütün hallerini açıkça görmeyen dünyaya ve hayata kör bakardır. Yıllarca pozitiflerle negatifleri ayırt etmeden azığı yapan birisi olarak kör bakar değildim!..

Bir: Misafirlerimden güç alarak: "Lavantaları söktünüz şimdi yaban otlarını mı suluyorsun?" Dememi bekliyordu ve beni kavgaya teşvik ediyordu.

İki: Misafirlerim kadın mı? Erkek mi? Meramını sinsice gidermeye çalışıyordu.

Hani: “Bir insanın fikri neyse zikri odur.” Diyorlar ya…

Meraklarını gidermek için kullandıkları çocuklar büyümüşler laf söz dinlemez olmuşlardı. Dolayısıyla bahçe sulama görüntüsü vererek çirkin hesaplarını artık kendileri görmeye çalışıyorlardı. Düne kadar bakıma sulanmaya ihtiyacı olan bitkilerin bakımını sulamayı benden başka kimse yapmıyordu. Vahim bir durumdu, hatta bir süre önce bahçe sulama sistemi kurulmuştu ve bahçeyi hortumla sulamaya gerek yoktu. Bu durumun meram merak dışında başkada bir açıklaması var mıydı acaba? 

Ayrıca apartmanın arka bahçesi arabalara ait özel bir otoparktı. Gece gündüz duydukları en ufak bir fısıltıda ellerine geçen her fırsatta otoparka çıkmaları aptallıktan başka ne olabilirdi acaba? 

Yüce Yaradan yardımıyla yaşantısı şeffaf olanlara amacı emeli çirkin olanların ulaşma şansları var mıydı acaba? 

Bu defa bahçe sulama taktikleri tahminleri tutmamıştı çünkü onu ne muhatap alan oldu, nede yüzüne bakan oldu. Yanımdaki misafirlerim yeğenlerimdi mutlu genç bir çift masumca sohbetleriyle komşulara karşı düz duruşlarıyla üç minik prensesleriyle birlikte etrafa mutluluk saçıyorlardı!..

Bu trajedi duruma ağlar mısınız? 

Yoksa kahkahayla güler misiniz? 

Bilmiyorum, ama ben ağladığım o günlere zamanında adam ve kadın yerine koyduğum o otlara artık şuan gülüyorum!..

Yaşadığım bu olumsuzluklarla öyle bir duruma geldim ki, artık beni üzme gibi kırma gibi bir şansları yoktu. Hayatınıza bir şekilde komşu veya başka şekilde dahil olacak insanlarla iletişiminize sıfırla başlayın ki, ileride ölçme ve tartma şansınız olsun, şansını zorlayanlarla hayal kırıklığınız sıfırda kalsın. Yüksek puanla başlayıp sıfıra düşmek yıkım olur, sıfırla başlayıp yükselmekse yılların size vereceği tecrübe sizi zirvede tutacaktır. Unutmayın iyi niyetiniz sizi kısa dönemlerde boşa çıkarabilir, ama ilerde geri dönüşüm büyük mükafatınızdır!..

Sevgi ve saygılarımla 



Not: “Gaydırı Guppak Cemilem” Çocukluğumdan anımsadığım rahmetli Özay Gönlüm'ün unutulmayan bir Türküsüdür. Yazmış olduğum bu makale Belçika BelemTürk gazetesinde Türkçe olarak yayınlanmıştır.