Bir türküdür şu sıra dilime pelesenk olmuş. "İçimde Yar yarası var" diyen ve devam eden dizeler... Sol yanımda çağlayan kanın ve yürekteki gözy

Bir türküdür şu sıra dilime pelesenk olmuş.
"İçimde Yar yarası var" diyen ve devam eden dizeler...
Sol yanımda çağlayan kanın ve yürekteki gözyaşının eşlik ettiği mısralar...
Dilimde "Ya Rahman beni gönlümle imtihan etme" nevinden türlü dualar...
Bu tarz şeyleri çok yazmam çok da paylaşmam aslında.
Hamd olsun Allah'a...
Gönlüm yaralı falan da değil ha!
Ama gönlü yaralı çok dostum var şu sıra...
Hal böyle olunca ben de duygulandım, yazasım geldi.
İnsan fıtratı icabı sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyar.
Her insan kalbinde "sevme" içgüdüsünü taşıyarak dünyaya gelir. Kalbindeki o boşluğu tatmin etmek ister. Tabi bu da çeşitli vesilelerle olur.
Kimi bu boşluğu hayatı boyunca dolduramaz.
Kimi insan ise hayatının bazı anlarında bu boşluğu hisseder.
Bu içgüdü tatmin edilemezse kişi farklı yollara başvurur. Yani bu "başvuru" da yine o sevme içgüdüsünü tatmin etme yollarından biridir.
Bazıları içkiden, bazıları kadından, bazıları paradan medet umar.
Yürekte kocaman bir boşluk peyda olur.
Gönül yar'ın kenarında, kıyısındadır.
İnsan kendisini koca bir uçurumda sanır.
Tutunacak dal, medet umulacak yar arar, durur.
Aslında fark etmez, fark edemez kaybetmeden.
Yıllardır yaptığı yanlışı, yaşadığı yanılgıyı anlamlandıramaz.
Çünkü "medet" umdukları, sığınıp durdukları onu hep yarı yolda bırakmıştır.
Tatmin olmamış, olamamıştır.
Hatta bu hüsran onu yaratıcıya isyana ve belki de intihara sürüklemiştir.
Allah korusun!
Koca yanlışların peşi sıra koşup sonunda o yanlışa teslim olmaktan Allah'a sığınmalı insan.
Düşünsene!
Koca hiçler uğruna tükenen kısacık hayatlar var bu alemde.
Düşünsene!
Akletsene!
Hem sonra, ETME!
Yazık o gül yüreğine.
Çok şeyleri yitirmeden ve yitirecek birseyleri kalmadan evvel gönül yönelmeli mabedine.
Hem sonra Allah Azze ve Celle…
Kimseyi darda, yarı yolda da koymaz.
Sen unutsan da o seni asla unutmaz.
Sen nankörlük edip ekmeğine ihanet etsen de rızkını verir.
Hem sana sürekli fırsatlar sunar.
Söylesene!
Hangi "sevgili" bu kadar güzel ha?
Kaç kadın sen sevmesen hem üstelik isyan da etsen, sana af dileme şansı verir.
Hangi para insana secdeden ve seccadeden daha sıcak gelir?
Hangi dost insanı her durumda kollar?
Her zaman kim dinler ha?
Her an ve her zaman hazır olda bekleyen kim var?
Gel etme!
Yönel Alemlerin Rabbine.
Bak nasıl gamın yerini gönül rehaveti alıyor.
Bak nasıl da dertler bir bir son buluyor.
Ve hatta keder dahi insana tatlı geliyor.
Yeter ki gel, Hakk'ı sev.
Gel gönlünü kıymet bilene ve sana ahirette dahi güzel bir meta vadedene teslim et.
Pişman olma!
Gel, ETME!