TRABZON

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "İlk kez 13 yıldır batıyla aramızdaki siyasi ve ekonomik makası kapatıyoruz. Bu, Türkiye'nin en önemli kazanımlarından bir tanesidir. İlk kez gerileyen ve geri kalan bir Türkiye yok. İlk kez, uzun yıllardan sonra yükselen bir Türkiye var" dedi.

AK Parti Trabzon Gençlik Kollarınca bir restoranda düzenlenen ve üniversiteli gençlerin yer aldığı kahvaltıya katılan Soylu, yaptığı konuşmada, yaklaşık 13 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin kendisine kurulan bütün tuzaklara ve atılmaya çalışılan bütün çelmelere rağmen her zaman demokrasi, milli irade ve millet dediğini belirtti.

Türkiye'nin gelişmesini istemeyenlerin, ilk kez ülkeyi planladıkları şekilde yönetemediklerini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"Milletin belirleyici olduğu ve belirleyici olamadığı anlar vardır. Hep milletin belirleyici olmadığı, olamadığı, sanki millet belirleyiciymiş gibi davranılan bir Türkiye'den, bugün tamamen milletin, kendi geleceğini ortaya koymaya çalıştığı bir geleceğe doğru adım atıyoruz. Bunu tesadüfen yapmıyoruz, bir plan dahilinde yapıyoruz. İlk kez bize planladıkları bir Türkiye'ye değil, bizim planladığımız bir Türkiye'ye adım atıyoruz. İlk kez bizim üzerimizde ekonomik krizler, siyasi ve hukuki vesayetler kurdukları bir Türkiye değil, bizim kendi kurallarımızı kendimiz koymaya çalıştığımız, darbe kurallarını bir kenara ittiğimiz bir Türkiye'ye adım atıyoruz."

Soylu, geçmişte gençlerin sağcı ve solcu diye birbirine düşürüldüğünü, insanların alevi, sünni, Kürt, Türk, irticacı, laik ve dindar diye farklı fıkralara ayrıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Böyle bir Türkiye tablosu vardı. Sadece şu soruyu sormak isterim; biz buradan nasıl kardeşlik üretebilir, nasıl zenginlik ve komşuluk üretebiliriz? Etrafımızdaki coğrafyaya nasıl iyilik ve istikrar üretebilirdik? Üretemezdik ama Türkiye batı ve doğu arasında en temel köprülerden birisi. Türkiye, dünyanın en güvenli enerji geçiş güzergahıdır. Türkiye, modern ipek yolunun santralidir. Türkiye, batısı ve doğusuna yönelik insan kaynakları bakımından doğusuna nitelik, batısına da nicelik olarak üstün bir vasıftadır. Onun için bu Türkiye, ayakları üzerinde durmamalı, yarına ait güçlü adımlarla yürümemeli hatta koşmamalıdır. Yapılması gereken nettir. Sürekli ekonomik zafiyetle karşı karşıya kalmasını sağlayan bir süreci Türkiye'de sürekli ısıtabilmektir ama Türkiye, bütün bunları hepimizin kıymetini bileceği bir tek şeyle aştı. Sandıkla, reyle, oyla ve milli iradeyle."

"Siyasi ve ekonomik makası kapatıyoruz"

Soylu, Türkiye'de artık 'yarın acaba ne olacak' endişesinin yer almadığını vurgulayarak, "İlk kez 13 yıldır batıyla aramızdaki siyasi ve ekonomik makası kapatıyoruz. Bu, Türkiye'nin en önemli kazanımlarından bir tanesidir. İlk kez gerileyen ve geri kalan bir Türkiye yok. İlk kez, uzun yıllardan sonra yükselen bir Türkiye var. Demokrasisi, ekonomisi, sosyal hayatı, üniversiteleri, sağlığı ve hayat standardı sürekli yükselen bir Türkiye var. Yarına 'acaba ne olacak' endişesiyle bakan bir Türkiye yok" ifadesini kullandı.

Bütün bunların olmasına rağmen Türkiye'nin önüne büyük kumpaslar koyulmaya çalışıldığına işaret eden Soylu, "Bir taraftan Ergenekon, bir taraftan Balyoz, bir taraftan Ay Işığı, bir taraftan darbe planları, bir taraftan AK Parti'nin kapatılması, bir taraftan da bu ülkede anayasaya göre cumhurbaşkanı seçilme yeteneği varken 367 safsatasıyla onu engelleyen bir anlayış. Gezi olaylarını çıkaranlar, ayak ayak üstüne atmışlar, bir tarafta keyif yapıp dedikodu üretiyorlar. 'AK Parti iktidardan düşsün' diye bütün güçlerini ortaya koymaya çalışıyorlar. Gezi olaylarının en önemli anlamı Türkiye'yi gerileme dönemine geri döndürebilmektir" diye konuştu.

"Bu ülkenin istiklaline ve istikbaline kastettiler"

Soylu, 17-25 Aralık olaylarıyla milletin dininin ve inancının istismar edildiğinin anlaşıldığına dikkati çekerek, "17-25 Aralık darbesiyle hepimizi kandırdılar ve aldattılar. Dinimizi ve inançlarımızı istismar ederek bu ülkenin evlatlarına, insanlarına iktidarı çok gördüler. Birilerinin maşası olarak bu ülkenin istiklaline ve istikbaline kastettiler. Bu ülkenin enerji geçiş güzergahı olmasındaki stratejik gücünü azaltmaya çalıştılar. Bu ülkenin insan kaynaklarındaki yarını yönetebilecek aklını sadece kullanılabilecek, sömürülebilecek emeğe döndürmeye çalıştılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönemde yaşananlara karşı cesaretle meydan okuduğunu belirten Soylu, "Modern ipek yolunu herkesin gel geç yapabileceği, ucuz kullanabileceği bir yola döndürmeye çalıştılar. Bu çok net ve açık şekilde ortadaydı. Sayın Cumhurbaşkanımız o tarihte, milletimizin de cesaretine hayran olduğu şekilde meydan okudu. Bunun bir istikbal ve istiklal mücadelesi olduğunu söyledi. Bunun, Türkiye'nin ilerlemesini durdurmaya yönelik tezgah olduğunu söyledi ve söylediği gibi çıktı. Bu millet ona inandı ve itimat etti. Onun yarına ait inancına ve geleceğine, bu millete olan umuduna inandı ve itimat etti" diyerek sözlerini tamamladı.

Programa, Soylu'nun yanı sıra AK Parti Trabzon milletvekili adayları Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, Adnan Günnar, Nihat Tosun ve Salih Cora ile çok sayıda öğrenci katıldı.