Ne zamandır sizinle sohbet edememiştik. Nasılsınız? Nerelerdesiniz, neler yapıyorsunuz?

Çok iyiyim, keyfim yerinde, bol bol seyahat ediyorum. Yeni kitabıma malzeme topluyorum.

Aşk taktikleri bitti mi? Yeni kitap yolda mı?

Evet, yeni kitap için hazırlığa başladım. Fakat bu kitap diğer kitaplardan farklı olacak. Tarihte yaşanmış bir olayı günümüzle harmanlayarak bugüne kadar yazdıklarımdan tamamen farklı bir roman üzerinde çalışıyorum. Bu yüzden hazırlık ve araştırma aşaması biraz zaman alıyor.

Hala kitaplarınızla ilgili güzel yorumlar gelmeye devam ediyor. Bu kadar okunması için ne diyorsunuz? Mutlu musunuz?

Kadın - Erkek ilişkilerine daha gerçekçi yaklaştığım için kitaplarıma olan ilgi devam ediyor, bu da elbette her yazar gibi bana da gurur veriyor. Her yazar, kitabını önce kendisi için yazar ama sonrası okuyucunun beğenisine kalır. Bu kadar beğenilmesi de beni çok mutlu ediyor.

Aşk adamı ve aşkın taktik adamı olarak, sizce aşk nedir?

O yanında yokken bile, sanki hep yanındaymış gibi hissedebilmek ve hatta onunla içinden farkında olmadan konuşmaktır. Onu her hatırladığında dudaklarında oluşan tebessümdür. İşte bu yüzden aşk, çaresizce teslim oluştur.



Kadınlara sevdiği erkekleri ellerinde tutmaları için 3 önemli taktik sayabilir misiniz gazetemize özel olarak?

1) Kaçan kovalanır ama fazla naz da aşık usandırır. Bunun dengesini iyi sağlayın.
2) Onu sevdiğinizi ve ona bağlı olduğunuzu belli edin ama onsuz da hayatın akabileceğini ve hayatınızın gayet güzel devam edeceğini gösterin. Bağımlıkla bağlılığı birbirine karıştırmayın.
3) Ne siz değişin, ne de karşı tarafı değiştirmeye çalışın. Her zaman orta yolu bulun ki "bir" olabilesiniz.

Bittin Oğlum Sen'de diyorsunuz ki "kadın gidince erkek geri dönüyor". Peki neden böyle? Erkek kaybedince mi döner?

Aslında kitabımda söylemek istediğim şey, ayrılık sonrası erkek önce kendini dışarı atıp, “Oh bekarlık ne güzelmiş” der, oradan oraya koşup, kafasını dağıtır fakat daha sonra ayrıldığı kadın onda bir etki bıraktıysa onunla yaşadığı rahat ve güvenli ilişkiye duyduğu özlemden dolayı pişman olur ve geri dönmek ister. Fakat bir kadın ilişkisini kafasında bitirdiyse, o ilişki kadın için ölmüştür. İlişki süreçlerimiz tamamen farklı işliyor. Kadın sabırla beklerken, erkek geziniyor, kadın özlerken erkek bakınıyor, kadın gidince erkek geri dönüyor. Sonra adam dönüp bir bakıyor ki orada kendisini bekleyen kimse yok.



"Doğru insanı bulmak..."

Eğer hayatında bir kişi tanırsan ve onunla ilişki yaşarsan aslında sen ona aşık olup olmadığını bilemezsin. Birçok kişi tanırsan işte o zaman doğru insanı seçebilir, görebilirsin. Çapkınlık derken, çok insan tanımaktan bahsediyorum ben hep. Hayatınızda tek bir erkek ya da tek bir kadın tanırsanız, o sizin için doğru insan mı nerden bilebilirsiniz ki?

Peki aşkta fedakarlık konusuna gelelim. Aşkta fedakarlık yapılmalı mı? Siz daha önce yaptınız mı? Yaptığınız en büyük fedakarlık neydi?

Aşık olduğunuzda zaten hiçbir taktik işe yaramaz. Bunu isteseniz de beceremezsiniz. Fedakarlık ya da özveri kendiliğinden oluşur. Gerçekten aşıksanız bunu fedakarlık olarak görmezsiniz bile. Bu çok olağan görünür. Elbette yaptım. Yurt dışına yerleşmek yerine sevgilimin işlerinden dolayı İstanbul’da yaşamak belki de bir fedakarlıktı.

İstanbul erkeğisiniz. Peki "her beğendiğim kadını elde edebilirim" gibi bir iddianız var mı?

"Her kadın" söylemi abartılı olur ama beğendiğim bir kadını şayet birine aşık değilse genelde elde ediyorum. İlgimi çeken kadının neler hissettiğini, nelerden hoşlandığını iyi tahlil edip, ona istediği şekilde yaklaşırım. Bu da işin sırrı galiba.

Seven ne yapsın? Sevdiğini söylemeli mi sevdiğine?

Bir ilişki içindeyseniz, bunu zaten söylemelisiniz ama henüz ne olduğunuz belli değilken ya da ilişkinin çok başındaysanız, ilişkiye ve karşı tarafa zaman tanımalısınız. Hızlı ve temelsiz başlayan ilişkiler küçük bir sarsıntıda çökebilir.

“Kadın erkeği, erkek de kadını anlamıyor”

Günümüz ilişkilerinde çok fazla hatalar yapılıyor. Örneğin en büyük hata, çok büyük beklentiler içine giriliyor. Bir ilişkiden erkeğin beklentisi farklı, kadının beklentisi farklıdır. Erkek daha cinsel düşünürken; kadın ise daha ciddi düşünüyor, biran önce evlenip çocuk yapalım diyor. Bu beklentiye girdiği için de aceleci davranıyor. Böyle olunca başlardaki tını kaçıyor. O tatlı zamanlar çok hızlı işliyor ve “biz nereye gidiyoruz” sorusuna dönüşüyor. Bunun dışında bir de toplum baskıları, yalnız kalmama isteği gibi sebeplerden dolayı aslında ilişki bu hale dönüşüyor. Empati eksikliği var. Kadın erkeği anlamıyor, erkek de kadını anlamıyor. Aslında çok basit, anlaşılması zor şeyler değil. Ama bunu gözümüzde çok büyütüyoruz diye düşünüyorum.

Bir erkeğin genel olarak kadında en sevdiği ve en sevmediği şey nedir?

Erkekler daha görsel oldukları için ilk gördükleri ve etkilendikleri şey kadının fiziğidir, bununla birlikte samimiyeti, doğallığı ve bİlinenin aksine zekası da etkiler. Yapmacık, yapay, yersiz ve çok konuşan, sürekli yakınan, yorgun kadınları erkekler pek sevmez.



Okurlarınız size ulaşıp ilişkileri konusunda danışıyorlar mı?

Evet bolca danışan oluyor ama ben sadece çok yakın arkadaşlarıma verdiğim tavsiyeler dışında ilişki danışmanlığına hiç soyunmadım. Ben genel olarak erkeklerin ilişkilere nasıl baktığıyla ilgili eğlenceli bir kitap yazdım. Bu beni ne ilişki danışmanı yapar, ne de bir uzman. Bu sebeple her ne kadar danışan olsa da bu soruları cevapsız bırakıyorum.

"Kitabınızdaki taktikleri uyguladık, başarılı olduk" gibi yorumlar aldınız mı hiç?

Evet böyle yorumlar geldi, hatta çok eğlenceli yorumlar da geldi. Bir okuyucum kitaptan sonra "Sizin sayenizde" diyerek düğününe bile çağırdı. Demek ki sıkı okuyucular, kitabın özünü iyi kavrayıp mutlu sona ulaşmışlar.

Her erkek aldatır mı? Erkek neden aldatır? Şerefsiz olduğu için mi, yoksa birlikte olduğu kadın onu mutlu edemediği için mi? Suç kimde?

Her erkek hayatının bir döneminde ya aldatır, ya da aldatmayı düşünür, bu net. Nedenleri saymakla bitmez. Toplumun bunu normalleştirmesinden olabilir, yeni bir heyecan istemiş olabilir, anlık fiziksel dürtüleri olabilir, beğenilmek arzusu baskın gelmiş olabilir... Aldatmayan tek erkek, aşık erkektir. Aşkı bitince ne yaptığı ayrı bir konu. Fakat, bir kadının kendine yaptığı en büyük yanlış, aldatıldığı zaman suçu kendinde aramaktır. Adam ihanet etmiş, kadın da bunu üstüne almış. Yok öyle bir dünya.



Size gelelim... Ne zaman düğün haberinizi yapacağız?

Bize istediğiniz zaman kahveye, çaya gelebilirsiniz :)

Peki İlker Özmestçi aşık olunca ne yapar?

Aşkımı doya doya yaşamaya, bunu hem sevdiğime hem de tüm dünyaya göstermeye, bana mutluluk veren şeyleri onunla paylaşmaya başlarım. Klişelerin dışında, bizi ne mutlu edecekse onları yapmaya gayret ederim. Sevdiğimi her fırsatta söyler ve gösteririm.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Öncelikle sana bu keyifli sohbet için teşekkür ederim Yağmur. Okurlarımıza söylemek istediğim şey ise; çok sevin ama kör olmayın. Çapkın olun. Ama kötü olmayın. Sadece insanları tanıyın. İnsanları tanıyıp aralarından doğru insanı bulun. Kitaplarımı okuyun, okutturun.

 

 

RÖPORTAJ: YAĞMUR TANYILDIZ

 

 
Editör: TE Bilisim