Bu hafta sizlere İstanbul'un fazla bilinmeyen fakat son  dönemlerde adını duymaya başladığımız Arnavutköy ilçesine bağlı Karaburun köyüne yolcul

Bu hafta sizlere İstanbul'un fazla bilinmeyen fakat son  dönemlerde adını duymaya başladığımız Arnavutköy ilçesine bağlı Karaburun köyüne yolculuk yapacağız.
Karaburun'u her ne kadar son dönemlerde duyuyor olsak da İstanbullu'ların henüz farkına varamadığı bir gezi rotası.Bu sebeple buraya gitmek için kesinlikle haftasonunu seçmelisiniz ki sizden başka insanlarda  olsun ! Yoksa o uzun sahilde tek başınıza kalabilirsiniz.
Bizlerde bir gezgin ekip bir Pazar günü buraya gitmeye karar verdik.Biz gittiğimiz de yaz aylarıyd. 
Niyetimiz de denize girmek,mangal yakmak hem de bu güzel doğa manzarasında huzurlu bir haftasonu geçirmekti.
Kervan yolda düzülür mantığıyla bütün ihtiyaçlarımızı yolda almaya kadar verdik.Ve hiç vakit kaybetmeden erken saatlerde yola çıktık.Yol boyunca piknikçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak dükkanlar mevcut durumda.Kasap,fırın Ve marketlerden tüm ihtiyacınızı karşılayabiliyorsunuz.Bizde bir kasapta durup mangalda kullanmayı düşündüğümüz Ve tüm gün orada kalıp acıkacağımızı düşünerek sucuk,tavuk,köfte gibi malzemelerdeki bolca aldık.Daha sonra kömürümüzü,köy ekmeğimizi,suyumuzu derken gereken herşeyi almış olduk.Evden hazır çıkmasanızda malzemelerinizi yolda alırken listenizi düzgün Ve eksiksiz yapmalısınız çünkü Karaburun'a vardığınızda geri dönmeye muhtemelen üşenebilirsiniz.
Bütün ihtiyaçları tamamladıktan Sonra hiç gaz kesmeden yemyeşil yollardan giderek köyün yolunu tuttuk.Yolda giderken bol bol etraftaki evlerin,piknik alanların Ve kıvrımlı güzel yolların fotoğraflarını çektik.Karaburun'a giderken tepeden son bir yola girersiniz.Bu yoldan aşağı inerken tüm köy evlerini ve denizi Harika bir çerçevede görürsünüz.Ve birden kameralara sarılırsınız istemsizce çünkü bu kareyi kaçırmak istemezsiniz.Denizin tüm güzelliğini orada sergileyeme başlıyor kendini.
Yolu bitirdiğinizde direk sahilin ortasına düşüyorsunuz.Biz ilk başta denize girmeyi tercih ettik.Kumsal boyunca arabalar uzun bir şerit halinde park etmişler.Bizde uygun bir yer bulduk.Deniz çok dalgalı ve hırçın.Karadeniz olduğunu çok belli ediyor.Açıkcası ben girmeye cesaret edemedim.Kumsal geçmiş zamanlara göre iyi Fakat gereken değer ve bakımda tam gösterilmemiş ya da ziyarete gelen insanlar bilinçsizce davranıyor.Yeni Gözde olan bir yerin daha alımlı Ve bakımlı olmasını arzu ederdim.Deniz Sefamız fazla uzun sürmedi.Zaten manzara ve yol bizi acıktırmıştı.Direk yemeğe geçme kararı aldık.Mangalımızı bütün sahil ve denizi gören Fener'in olduğu bir tepede yapmak istedik.Hava çok sıcaktı ve elimizde malzemeler vardı.Yorulduk ama değdi.Tüm koy elimizin altındaydı adeta.Tüm malzemelerimizi hazırladık ve tepeye kurulduk.Planımızda akşama kadar burada vakit geçirmek vardı.
Hem yemek yedik hem sahil boyunca uzun yürüyüş yaptık hem de güzel hava alarak yorgunluğumuzu atlattığımız bir haftasonu geçirdik.Burada yamaç paraşütü yapan ekiplerde var sizler de yapabilirsiniz isterseniz uçurtma da uçurabililirsiniz.Rüzgar çok elverişli durumda.İstanbul Büyükşehir belediyesi 2006 yılında yaptığı planlar Ve düzenlemelerle Karaburun çevre illerden ziyaretçi almaya başladı.Gerek 3.Köprü gerekse 3.havalimanı çalışmalarından Sonra bu bölge daha değerlendi ve hızlı bir ivmeyle yükselişi devam edecek.Artık istanbullu'lar bu bölgeye daha çok uğrayacak Ve burada ki güzellikleri tanıyacak.Biz de ekibimizle güneş batana dek Karaburun fenertepesin'de kalıp daha Sonra toparlanıp stresli istanbul merkezine doğru yola çıktık.Tüm okuyucularımızı yazın buraya gelmelerini tavsiye ederim.