Sonbaharın hüznü; Ülkemde yaşanan acı haberleri de beraberinde getirdi. Bu olanları unutmak değil! Ama, tekrar umuda yelken açmak için bu hafta Ege

Sonbaharın hüznü; Ülkemde yaşanan acı haberleri de beraberinde getirdi.
Bu olanları unutmak değil! Ama, tekrar umuda yelken açmak için bu hafta Ege kıyılarının huzurlu, gizemli güzelliklerini yazdım.
Ege’yi sevme nedenim, ılık iklimi, yardımsever, içten, canlı ve neşeli insanlardan oluşan esnaf halkıdır.
Laik ve Çağdaş İzmir kentinde yaşadığım sürece 23 Nisanları, 29 Ekimleri, 30 Ağustos ve 9 Eylülleri Cumhuriyet’in İzmir’inde gurur ve coşku ile kutladım.
Ufkumu genişletmek adına kültür gezileri ve sanat etkinliklerinin yanında doğanın içinde de yer alarak
Bu güzel kenti tanımanın hazzını yaşadım.
Bu sefer ki yolculuğum güzelim Ege Sahilleri...
Antikçağda Ege ‘de yaşayan uygarlıkların harmanlaşması, kültürlerin birbirine geçmesi ile günümüze gelerek, hala bizlere esinlerini yaşatıyor olması mutluluk verici.
Ege, huzur verici özelliğini hala koruyor.
İlkçağ kaynaklarının bilgilerine göre: Batı Uygarlığının ilk ve en büyük ozanı Homeros’un doğduğu yer, Meles Irmağı Kıyıları.. İzmirli Homeros, iki büyük destanını yani İlyada ve Odysseia’yı yazıyor.
Antikçağ; bilimin, demokrasinin, hukukun, sanatın, felsefenin, aklın ve mantığın doruklarında yaşıyor.
Bu topraklarda yazılan efsaneler, masallar ve öyküler günümüze yol gösterip, ışık tutmaktadır.
Doğayı Tanrı olarak kabul edersek, çıkarları uğruna bu güçten rant sağlamaya çalışanlar nasıl bir vicdan muhasebesine maruz kalacaklardır, bilmem...
Ege de filiz veren destanlar, övgüler, ezgilerin yanında İonya ‘da doğup gelişen bilimin ışığında yolculuğuma devam ediyorum.
Azra Erhat’ın “Mavi Yolculuk’’ adlı eseri, unutulmaz değerli kitaplardan biridir.
Ege denizinin mavi tonlarını izleyerek, Bergama, Dikili, Bademli, Çandarlı, Aliağa, Yeni Foça, Eski Foça, Ayvalık, Cunda... Sağımda ve solumda çam ağaçları, iğde ağaçları, zeytin ağaçları ile çevrili bu güzelliklerle iç içeyim.
Seferihisar’dan gün batımını yakalıyorum.
İzmir, Alsancak, Cumhuriyet Meydanı ve Kordon..
Gündoğdu Meydanında, Atatürk ve Süvarileri heykeli bütün ihtişamı ile karşımda.
Ege Mutfağı, otları, mezeleri... Boyozu, gevreği, çiğdemi..
Kuzey Ege’nin incisi Çandarlı’dayım.. Gecesi ayrı bir güzel gündüzü berrak denizi ile şirin bir belde. Rüzgarı bir harika.
Ayrıca tarihinin zenginliği yöreye ayrı bir değer katıyor.
Yarımadayı turlayarak, gözümüz maviye, soluğumuz da iyot kokusu ile doluyor.