Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, yaptığı açıklamada, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı konusunda dünyadaki aşı çalışmalarında ilk patenti biz aldık." ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Cemil Şensoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Çarşamba İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, partilerinin mücadelesinin haklıların ve mazlumların mücadelesi olduğunu, Arakan'daki zulme de yeryüzünde sadece Türkiye'nin ses çıkardığını söyledi.

Sağlık alanındaki çalışmalara değinen Demircan, KKKA hastalığı konusunda önemli bir adım attıklarını bildirdi.

Bakan Demircan, şöyle devam etti:

"KKKA hastalığı konusunda dünyadaki aşı çalışmalarında ilk patenti biz aldık. İstanbul'da dün sağlık üniversitelerinden birisinde toplantımız vardı. Orada aşıyı başaran arkadaşlarımızla görüştük ve konuştuk. Patent alındı. Dünya bizim 2-3 yıl arkamızda, bazı ülkeler de uğraşıyorlar üretmek için. Ne ihtiyaçları olduğunu sorduk kendilerine. Sivil toplumdaki hayırsever vatandaşları harekete geçirmek için karar aldık. Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından biri ağır işleyen bürokrasi. 'Birisi görüş bildirecek, bakanlık onay verecek' diyene kadar bir bakarsınız patentini aldığınız aşıyı başkaları üretmeye başlamış. Bunun önüne geçmek için daha esnek yöntemlerden biri olan hayırsever vatandaşlarımızın önüne bu konuyu getiriyoruz ve getireceğiz. Bu bizi gururlandırıyor."

Bunun yanında Türkiye'de vatandaşlara uygulanan aşıların yerli üretimiyle ilgili çalışmayı başlattıklarını dile getiren Demircan, "Madem ki bizim laboratuvarlarımız aşı üretebilecek noktaya geldi, bilim adamlarımıza 'Hemen gerekli aşıyı geliştirelim, devam edelim' dedik. Plazma ve ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Başkalarının verdiği kanlardan plazma ürününü satın alıyoruz. Biz 80 milyonluk ülkeyiz. 'Kendi fabrikalarımızda plazma ürünlerini üretelim' dedik. Onun da ihalesi yapıldı, onayı çıktı. Türkiye bu alanlarda da kendi ilacını üretebilir hale gelmek zorunda. Ciddi ilerlemeler kazanıyor." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin sağlık alanında üretici olmasını istiyoruz"

Sağlığın önemli bir alan olduğunu, bunu dışarıya emanet etmek istemediklerini vurgulayan Demircan, "Türkiye'nin sağlık alanında üretici olmasını istiyoruz. Sağlıktaki gelişmelerde elde ettiğimiz yönetim tecrübesiyle, sağlığın finansmanıyla ilgili, yani genel sağlık sigortası gibi çok önemli bir işi başarmış bir devlet ve millet olarak finansmanıyla ilgili tecrübeyi, şimdi sağlığın mekanlarıyla ilgili geliştirdiğimiz kamu-özel iş birliği modelini 'Nasıl yaptınız ve başardınız?' diye diğer ülkeler bizden randevu istiyor. Bu devirde en önemli sermayelerden biri bilgi sermayesidir. O sermayeyi geliştiriyor Türkiye. Biliniz ki ürün ihraç ettiği gibi bilgi ihracını da yapacak Türkiye." diye konuştu.

AK Parti iktidara gelmeden önce 10 ile 15 yaş arasında olan çocukların, bugün 25 ile 30 yaş arasında bulunduğunu belirten Demircan, 2002 öncesinde hastanelerde yaşananları hatırlamayan 13 milyon nüfusa bunları hatırlamaları gerektiğini söyledi.

Kendisinin eski dönemde hastanelerde çalıştığını anlatan Demircan, "Ameliyathaneyi kendi ellerimle temizlemek durumunda kaldım bir sonraki ameliyat için. Personel yok, imkanlar kısıtlı, yeni ameliyattan çıkmış hastamızı 8-10 kişilik koğuşlarda yatırmak zorunda kalıyorduk. Yoğun bakım yoktu. Aciller üst üstte, mekan yok. Hastalar gelmiş, oturacak, yatacak yer yok. Şimdi neyi konuşuyoruz? 5 yıldızlı hastaneleri konuşuyoruz." dedi.