Mayıs her şeyi yeniler. Ruhunuzu tazeler ve özgürleştirir. Almanca bir çocuk şarkısının bu sözleri ne kadar doğru. Sonrasında “Evden çık ve dışarıda gez” diye devam eden bu eğlenceli şarkıyı Cağaloğlu Anadolu Lisesi sıralarında müzik dersinde dinlemiştim.
Gerçekten de güzel bir ay Mayıs. Hava ne çok sıcak olur, ne de soğuk. Ilıktır. 20 derecelerde oldu mu, yeni canlanan doğada gezinti yapmak, ne de güzel olur. Siz de eğer rengarenk çiçekler arasında hoşça vakit geçirmek istiyorsanız eğer, sizlere artık geleneksel hale gelen İstanbul Lale Festivali’ni öneririm
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festival kapsamında 8 milyon lale soğanı şehrin çeşitli park, bahçe, koru ve ormanlarına dikildi. Adeta görsel bir şölen siz doğa tutkunlarını bekliyor. Emirgan Parkı, Hidiv Korusu, Sultanahmet Meydanı ve Gülhane Parkı belli ki bu Mayıs ayında da binlerce İstanbulluyu ağırlayacak.
Ilık ilkbahar günlerinin yaşandığı Mayıs ayı, aynı zamanda sıcak yaz aylarının habercisi. Sıcak yaz günlerinde sinema sektörü eskiden beri üç ay boyunca deyim yerindeyse frene basar. Dijital platformlarla girdiği rekabet sonucu (özellikle pandemi döneminde) eski günlerini mumla arasa da tutkunları için vazgeçilmezdir sinema sektörü.
Komedi ve macera tutkunuysanız romantizmden de vazgeçmem diyorsanız, Ryan Gosling ve Emily Bunt’un başrolünü oynadığı “Dublör” filmini yaz sıcakları bastırmadan izlemenizi tavsiye ederim. Yerli – gerilim ve korku filmlerini sevenler, geçtiğimiz hafta vizyona giren “Cadı” adlı filmi izleyebilir. Furkan Andıç ve Buse Meral’in başrolünü oynadığı film Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından uyarlanmış.
Dijital platformlar ise bu dönemde yine atakta. Medya sektöründeki rekabeti gözler önüne seren Kuş Uçuşu dizisi üçüncü sezonuyla yine çok konuşuluyor. Yabancı yapımlarda iki Güney Kore dizisi bu sıralar dünya gündeminde. Biri “Good Bye Earth”, diğeri ise “3 Cisim Problemi”. Bu yapımlar hakkında daha fazla ipucu vermeyeyim. İyisi mi siz izleyin. Ama şu kadarını söyleyeyim, izlerken soluksuz izleyeceksiniz. Özellikle 3 Cisim Problemi, sanki dizi tutsun diye tüm tuşlara basmışlar desek yeri. Çoklu evren teorisi, paralel evren teorisi, zamanda yolculuk, ışınlanma, frekans, kısacası bilim kurguya dair ne ararsan var.
Bu sıralar dijital platformlarda dünyanın konuştuğu bir dizi daha var ki onun da ismi “Baby Rendeer”. Yavru ren geyiği anlamına gelen dizi, ben de biraz “You” dizisini hatırlattı. Orada saplantılı aşık erkekti bu kez roller değişmiş, saplantılı bir kadın aşığı izliyoruz.
Tiyatroları da unutmamak gerek. Devlet tiyatrosunda “İzafiyet”, “Bence Katil Öldürdü” ve “Bir Nefes Dede Korkut” bu ay içinde kaçırmamanız gereken oyunlar. Şehir Tiyatrolarında ise “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi,”             “Ben Medea Değilim” ve “Çingene  Boksör,” sezon bitmeden izleyebileceğiniz oyunların başlıcaları. Mayıs ayında özel tiyatrolarda “Bir Delinin Hatıra Defteri,” “Kuşları Bile Vurdular” ve “Mutlu Aile Tablosu” kaçırmamanız gereken yapıtlar.
Evet, Mayıs ayında ister özlediğiniz doğal ortamlarda dolaşın, isterseniz sezonun son film ve tiyatro oyunlarını izleyin. Ne yaparsanız yapın, içinizdeki umudu yitirmeyin. Hem yazımızın başında ne demiştik, Mayıs her şeyi yeniler, ruhunuzu tazeler ve özgürleştirir.
Haftaya bir sonraki yazımda daha sizlerle yine Önce Vatan Gazetesi’nde görüşmek dileğiyle!  Sevgiyle kalın…