Narın Faydaları hakkında çok az şey biliriz. Halbuki, narın insan sağlığına olan faydaları saymakla bitmez. Çekirdeklerinden, tanesine, kabuğundan

Narın Faydaları hakkında çok az şey biliriz. Halbuki, narın insan sağlığına olan faydaları saymakla bitmez. Çekirdeklerinden, tanesine, kabuğundan suyuna kadar birçok hastalığa deva olan nar, aynı zamanda vücudu hastalıklara karşı da bir kalkan gibi korumaktadır.
***Bilimsel araştırmalarda narın hücrenin yaşam süresini %50 oranında artırdığı gösterilmiştir.
Nar ile alâkalı olarak Hz. Ali “Narı içindeki zarı ile beraber yiyiniz, zira mideyi temizler ” buyurmuştur.
Ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlayan nar, iklimi 1000 m yüksekliğe kadar olan yerlerde yetiştirilebilir. Ticari anlamda daha çok Türkiye’nin kıyı kesimlerinde ,yani sıcak bölgelerde yetiştiricilik yapılmaktadır. Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ekilen nar daha çok Denizli İli Irlıganlı ilçesinde yetiştirilmektedir. Ülkeler arası nar üretim sıralamasında Türkiye üçüncü sıradadır.
Nar bol miktarda C vitamini, flavanoid, polifenol, demir, potasyum içerir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Ayrıca kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kanser hücrelerinin gelişimini, damar sertliğini engeller. Kalp sağlığının korunmasınada yardımcı olur. Kalp sağlığına en faydalı olan nar suyudur. İçerdiği antioksidanlar sayesinde damarlara zarar veren serbest radikalleri temizler, kolestrerolü taşıyan ve damar çeperinde birikmesini engelleyen düşük yoğunluklu lipoproteinleri azaltır. Damar genişlemesini sağlayan nitrik oksit düzeyini azaltır. Nar suyu içenler içmeyenlere göre daha uzun mesafe koşabilirler. Spor sonrası ortaya çıkan kas ağrısı ve yorgunluğuda azaltılır.
C, B1 ve B2, B5, B6, K vitaminleri yanında zengin potasyum içerir. Az miktarda niasin içerir. Bir nar günlük C ve K vitamini ihtiyacınızın yarısını, folik asit ihtiyacının dörtde birini karşılar. Narın çoğunlukla çekirdeğinde bulunan mineraller günlük potasyum, fosfor, manganez ve bakır ihtiyacının %10-20’sini karşılar. Az da olsa çinko, magnezyum, demir ve kalsiyum vardır. İçinde bulunan en önemli organik bileşik punikalajin ve punisik asitdir. Punikalajin nar meyvesinin kabuğunda ve taneleri saran zarda bulunur. Nar meyvesinin bu kısımlarına sarı renk veren bir maddedir. Bağırsaklardan kolayca emilir ve en güçlü antioksidan maddelerden biridir. Narın genelde atılıp yenmeyen yerlerinde bulunan punikalajin hazır satılan nar sularında normal sıkılan nar suyuna göre daha fazla bulunur. Evde sıkılan nar suyu yeşil çaya göre 2 kat daha fazla antioksidan etkiye sahipken, hazır alınan nar suyu 3 kat daha fazla antioksidan etkiye sahiptir. Aynı zamanda punikalajin çok güçlü bir anti-inflamatuardır. Romatoid artrit hastalığının ilerlemesini engelleyebilir. Alzheimer ve Parkinson hastalığı beyindeki mikroglia hücrelerinin iltihaplanıp yok olması sonucu oluşur. Bilim adamları hafıza zayıflığından şikayet eden orta yaşlı bir grup insana 4 hafta boyunca nar suyu içirmiş. Nar suyu içenler içmeyenlere göre hafıza testlerinden kayda değer ölçüde yüksek sonuçlar almışlardır. Beyninizi düşünüyorsanız nar yiyin, nar suyu için…Punisik asit nar çekirdeğinde bulunan bir yağ asididir. Nardaki yağın yarısından çoğunu oluşturur. Şişmanlığı engeller, trigliserid, kolesterol düzeylerini düşürür, insülin direncini azaltıp, kan şekerini dengeler. İsmi kutsal kitabımız olan Kuranı-ı Kerim’de geçtiği için, halk arasında ‘Cennet Meyvesi’ olarak da adlandırılan narı günlük tükettiğinizde yorgunluğu giderir ve vücuda zindelik kazandır.
Narın Sağlığa Faydaları
Mucizevi şifa kaynağı narın içi de dışı da insan sağlığına inanılmaz faydalıdır. Narın kabuğu cildi yumuşatır ve enfeksiyonlardan korur, narın suyu birçok hastalığa şifadır, nar mideyi temizler, ülsere iyi gelir, öksürüğe çok iyi gelir, akciğeri güçlendirir, kabızlığı giderir, kalp ve mide ağrılarını giderir. Narın şifasından maksimum derecede faydalanabilmek için nar taze iken yenmeli ve suyu taze olmamalıdır.
Narın önemli özelliklerinden bir tanesi de, genel anlamda vücutta bulunan damar sitemini koruması ve kalp sağlığına yardımcı olmasıdır. Özellikle damar tıkanıklığına neden olan anjiyotensin converting enzimi engeller.
Bütün bu özelliklerinden dolayı, sofralarımızdan eksik etmememiz gereken narın diğer bir faydası da damar sertliklerini gidermesi, tansiyon düşürücü, kan yapıcı ve tansiyon düşürücü özelliklere sahip olmasıdır.
Genel anlamda sağlığa faydası olan nar, son zamanlarda özellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılmaktadır.
Narın Kalp ve Damarlara Faydaları: Narın içerisinde bulunan polifenol ve antociyanin adlı maddeleri E vitamininden 20 kat daha fazla güçlüdür ve bu maddelerin antioksidan özellikleri damarlarda meydana gelen plak artışını ve daralmayı önler. Ayrıca nar bir nevi doğal antibiyotik görevi gördüğünden dolayı kalp ve damarlarda bulunan zararlı maddeleri temizler, mikropları öldürür. Her gün sıkılmış bir bardak nar suyu kalp ve damarlara iyi gelir.
Gribal Enfeksiyonlara Faydaları: Narın içerdiği antioksidanlar gribe neden olan mikrop ve virüsleri zararsız hale getirir. Bununla birlikte bakteriler tarafından kaynaklanan enfeksiyon hastalıklarına karşı özellikle nar suyunun ciddi anlamda koruyucu etkisi vardır. Özellikle kış aylarında artan gribal enfeksiyonlara karşı önceden tüketilmesinde fayda vardır. Çünkü narın içerdiği C vitamini vücudun soğuk algınlığına karşı direncini arttırır.
Nar Prostat Kanserini Engeller: Nar özellikle prostat, meme ve cilt kanseri başta olmak üzere birçok kansere karşı etkilidir. Birçok bilimsel araştırma sonucu narın prostat kanserine yakalanma riskini azalttığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte prostat kanseri tedavisi için yapılan çalışmalarda narın kanser hücrelerinin hızını yavaşlattığı ortaya konulmuştur. Bu yüzden özellikle düzenli olarak nar suyunun tüketilmesi bilim adamları tarafından tavsiye edilmektedir.
İshale Faydaları: Narın içerisinde ve taneleri arasında bir damar halinde bulunan beyaz tabaka mideye iyi gelir ve güçlendirir. Aynı şekilde kabukları da ishale karşı etkilidir. Nar kabuğu kaynatıldıktan sonra soğumaya bırakılır ve biraz bal ile tatlandırılarak içilir. Narın kabuğuyla yapılan bu karışım ishali keser. Lif içeriği nedeniyle kabızlığıda azaltır. Kusmayı azaltır.
Mideye Faydaları: Yukarıda belirttiğimiz gibi, narın içerisinde bulunan beyaz tabaka midenin kuvvetlenmesini sağlar. Bunun yanında düzenli olarak ekşi nar pekmezi bal ile karıştırılarak alındığında mide iltihabına iyi gelir. Fakat bu karışım aç karınla alınmalıdır. Yemekten sonra bir tane yenieln nar, yemekle alınan gıdaların hazmını kolaylaştırır. Midede meydana gelen değişikliklerden dolayı oluşan kusma veya kusma hissine karşı ekşi nar iyi gelir.
Enfeksiyon, iltihap ve yaralara faydaları: Genel anlamda insan sağlığına faydası olan narın ayrıca doğal antibiyotik etkisi olduğunu söylemiştik. Vücudumuzun içerisinde bulunan organlarda meydana gelebilecek iltihap ve yaralara faydası olduğu gibi, cildimizde meydana gelen yara ve iltihapları önleyici etkisi vardır. Cildimizin herhangi bir yerinde meydana gelen yara veya iltihaplara nar kabuğunu sürerek giderilmesini sağlayabilirsiniz.
Nar Genç Kalmanızı Sağlar: Narın içerdiği maddelerin kozmetik ürünlerinde de kullanıldığını biliyor muydunuz? Özellikle Amerika ve Çin’de yapılan araştırma sonuçları kozmetik ürünlerinin de dikkatini çekiyor. Hatta artık bazı kozmetik ürünleri narın içerdiği bazı elementleri ürünlerinde kullanmaya başlamışlar bile. Narın içerisinde buluna antioksidanlar kozmetik ürünlerinde kullanılıyor. Bu yüzden özellikle yüz maskelerinde narın suyu ve kaynatılmış nar kabuklarını kullanabilir ve genç kalmayı başarabilirsiniz. Nar çekirdeği, suyu, kabuğu deri hücrelerini çoğaltır, kollajen üretimini artırır. Yüzünüzü ve cildinizi gençleştirir.

Nar dişleri, diş etlerini korur, güçlendirir. Ağızdaki bakterileri azaltır. Bakteri plağı oluşumunu engeller. Bağırsaktaki zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller, faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olur.
Çarpıntıyı giderir. Kalp ağrısını azaltır. Kalp krizini azaltır. Yüksek tansiyonu düşürür. Doğum kontrol haplarının yan etkilerini ve menapoz sıkıntılarını azaltır. Mide iltihabı ve ağız yarasını engeller. Nar, içindeki zarlar ile yendiğinde mide ülserini iyileştirdiği ise pek az kişi tarafından bilinir. İyi bir idrar söktürücüdür. Sesi açar. Öksürüğü azaltır. Akciğeri temizler.
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada nar suyunun sperm kalitesi ve canlılığını artırdığı tespit edilmiştir. 7 hafta boyunca nar suyu verilen laboratuar farelerinde sperm sayısı ve hareketliliğinin arttığı, anormal sperm oranının ise azaldığı saptanmıştır, yapılan bir araştırmada günde bir bardak nar suyu içmenin erkeklerde ereksiyon problemlerini giderip cinsel performansı artırdığını göstermiştir, nar bunun yanı sıra tansiyonu dengeleyici özelliği ile mutlaka tüketilmesi gereken bir meyvedir.
Genel anlamda narın faydalarını artık biliyoruz. Fakat nar suyunun insan sağlığına faydasının çok özel bir yeri vardır.
Grip virüslerini yok edici özelliği vardır, gribal enfeksiyonlara karşı çok etkilidir.
Kanda oksitlenmeyi engeller, bunu içerdiği antioksidanlar sayesinde yapar. Nar özü, antibiyoktiklerle kullanıldığında dirençli bakterileri de öldürebilir.
Kalp ve damar sağlığının korunmasını sağlar.
Damar tıkanıklığını önleyici etkisi vardır.
Kanserin yayılma hızını azaltır ve kanser hücrelerini öldürme özelliği vardır. Kolesterol ve şekeri dengeler Kan yapıcı özelliği vardır.
Erkeklerde sperm yapıcı özelliği vardır ve canlılığı arttırır.
Romatizma ve eklem ağırlarının olduğu bölgelere uygulandığında ağrı kesici özelliği vardır.
Bayılmalara karşı nar suyu içilebilir.
Bağırsak parazitlerini öldürür ve iyi bakterilerin artmasını sağlar.
NOT: Nar suyu hazırlamada genel bir yanlış uygulama vardır ve sadece nar tanelerinden yapılır. Halbuki, kabuğu dâhil, meyvenin bütün parçaları kullanılmalıdır. Fakat nar kabuğunun etkisi çok güçlü olduğu için zehirleme etkisi vardır. Bu yüzden kabuğun tamamını değil de bir kısmı ve çok azı kullanılmalıdır.
Nar kabuğunun içerdiği elementlerin çok güçlü mikrop, bakteri ve virüs öldürme özelliği vardır. Cilt üzerinde meydana gelen yara, tahriş ve enfeksiyonlara karşı çok faydalıdır. Narın kabuğu kaynatılarak çay gibi içildiğinde bağırsakları ve mideyi temizler, ishale iyi gelir. Toz haline getirilip kanayan yaraya serpildiğinde ise kanı durdurur ve mikropları kırar.
Yanıklara Faydaları: Nar kabuğu dövülerek yanığın üzerine uygulanır. Yaranın iyilleşme hızını arttırır ve mikropları öldürür.
Frengiye Faydaları: Kurutulmuş nar kabuğu mazı ile karıştırılır (bir avuç), havanda toz haline getirdikten sonra sabah akşam bir çorba kaşığı alınır ve üzerine bir bardak su içilir.
Basura Faydaları: Yarım litre suda bir avuç nar kabuğu kaynatılır, süzüldükten sonra günde bir çay bardağı içilir.
Bağırsaklara Faydaları: Bir avuç nar kabuğunu yarım litre suda kaynatın ve süzün. Her sabah aç karınla bir bardak için, bu şekilde kurtlar dökülene kadar için.
Nar ekşisinin içeriği nar ile neredeyse aynıdır. Fakat, hakiki nar ekşisi diye sayılan bazı ürünlerin glikoz ve sitrik asitten yapıldığını bilmelisiniz. Bu yüzden nar ekşisi temin ederken hakikisini bulmak gerekir.
Bağırsak parazitlerine karşı yok edici etkisi vardır.
Ciltte iyi gelir ve cildi enfeksiyonlara karşı korur.
Kalbi korur.
Tansiyonu dengeler.
Bağışıklık sitemini kuvvetlendirir.
Kellik tedavisinde kullanılır.
İdrar söktürücü özelliği vardır.
Diş eti kanamalarına karşı etkilidir.
Göz kaşıntılarına iyi gelir.
Nar çiçeği daha çok doğal antibiyotik olarak kullanılır.
Bunun yanı sıra boyun ağrıları için lapa yapılarak uygulanabilir ve aynı şekilde bir litre suda kaynatılarak ağız yaraları için gargara yapılarak kullanılır.
Kalp krizi risklerini azaltma noktasında çok etkilidir.
Çok iyi bir antioksidan görevi görür.
Cildi sıklaştırır ve genç tutar.
Hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur ve kanser hücrelerini yavaşlatır.
Alkol, sigara, kirli hava, zehirlenme etkilerini azaltır.
Şekerin dengelenmesini sağlar. Kolestrolü ve hiper tansiyonu düzenler.
Rahatlatıcı etkisi vardır, zihinsel sağlığı koruyucu etkisi vardır.
Nar çekirdeğini bal ile karıştırıp iltihaplara uygulandığında tedavi edici etkisi vardır.
İshali giderir.
Kullanımı: Öğütülmüş nar çekirdeği günde bir veya iki defa alınabilir. Sade alınabileceği gibi bal, yoğurt süte veya salatalara katılabilir.
-Kozmetik ürünlerinin tam olarak kullandığı şey ise Nar çekirdeğidir. Çünkü; hücrelerin yenilenmesini sağlar, cildi güçlendirir, kırışıklıkları giderir, iki ay süreye uygulanan kürle yaşlı ve yorgun görünen cilt canlandırılır. Cildi besleyici özelliği vardır ve pürüsüz bir cilt sağlar.
-Bir tatlı kaşığı yoğurt, bal ve yaş maya ile karıştırılır ve karışım 20 dakika cilde uygulanır ve akşamları cilde organik nar çekirdeği ile masaj yapılır. Eğer selülitli bölgelere uygulanırsa faydalı olur.
-Bir fincan yağa 5-6 damla damlatılarak kullanılabilir veya salata veya yemeklere de eklenir.
Narın Zararları
Çok yüksek değerde vitamin ve element içerdiği için halime kadınların, mide, bağırsak hastalıkları olanların ve çocukların aşırı şekilde tüketmemeleri gerekmektedir.
Çok çabuk hazmedilse de bazı kişilerde gaz ve şişkinlik meydana getirebilir. Ateşi olan hastaların tüketimine dikkat etmesi gerekir.
Tavsiyeler: Nar, kış aylarında, özellikle kasım ayının başlarında çıkmasıyla birlikte tüketilmelidir. Yılın bu zamanında taze narı bulmak mümkündür. Kış aylarında üşütme sonucu meydana gelebilecek hastalıklara karşı bünyeyi güçlü hale getirmek için, bütün kış boyu ve çıkar çıkmaz tüketilmesinde fayda var. Özellikle çeşitli enfeksiyonların neden olduğu ve bulaşıcı bir hastalık olan gribe karşı son derece etkili bir meyvedir. Özellikle kış aylarında grip gibi salgın hastalıklarda artış olur. Bu tür hastalıklara önceden önlem almanın en mantıklı yollarından birisi mevsimlik besin maddelerini düzenli olarak tüketmektir. Kış aylarında tüketilmesi gereken bu besin maddelerinin başında şüphesiz nar gelir.