KİTAP - YORUM Asıl adı; Samim İğde. 1973 yılında doğmuş. Ama tanıyanlar 'Ramak Kaldı' olarak biliyor.

Peki ama neden 'Ramak Kaldı' ? Bir

KİTAP - YORUM

Asıl adı; Samim İğde.
1973 yılında doğmuş.
Ama tanıyanlar 'Ramak Kaldı' olarak biliyor.

Peki ama neden 'Ramak Kaldı' ?
Bir sanat etkinliğinde sahnede şiir okurken yanına yaşlı bir kadın gelmiş.
Yaşlı kadının elini öptükten sonra sormuş;
- Neden geldin, buyur anne demiş.
Yaşlı Kadın gözyaşları içinde;
- Sen adeta benim kaybettiğim oğlumun kopyasısın. O'nu kaybettikten sonra dilime bir cümle yapıştı kaldı. Ben de 'Sana kavuşmama Ramak kaldı' dedim her gün, her gece… Şimdi senden bir isteğim var. Bundan sonra ne yazarsan yaz, Ama sonuna isminden önce 'Ramak kaldı' yaz olur mu? Bu senin mahlas'ın olsun.

Samim İğde bu konuşmanın ardından mahlas olarak 'Ramak Kaldı'yı kullanmaya başlamış ve hala öyle devam ediyor.

Samim İğde'ye dışardan baksan açık teni ve mavi gözleri nedeniyle; 'Göçmen' veya 'Trakya'lı zannedersin ama değil aslen Sivas'lı.
Kırk'lı yaşlarda, İstanbul'da yaşıyor.

İlk kitabı 'Ramak Kaldı' Tunç Yayınları'ndan Ağustos 2017 yılında yayınlandı.
144 sayfalık kitapta şiirlerin arasına sıkıştırılmış kısa öyküler de var.

Şiirlerinde;
Aşk, ayrılık, hüzün, acı, keder, hasret, umut gibi insana ait değerlerin yanı sıra sistemi de eleştirmektedir.

'Ellerim çaresiz' isimli şiirinde birey'lerin yaşadığı sosyo - ekonomik çaresizliklere dikkat çekerek şu güzel sözleri sıralamış;

'Gördüğüm bütün gözler
Bir dilenci gibi bakıyorlar gözerimin içine
İçimi burkuyor bileği bükülmez bildiğim yüreklerin
Bu tarifi imkansız çaresizliği…'

Samim İğde'nin şiirleri bazı platformlarda yayınlanıyor.
Kendisi de çeşitli etkinliklere katılıp, şiirlerini okumanın yanı sıra, Ülkenin en uzak köylerinde yaşayan çocuklara dokunabilmek adına bazı okullara ücretsiz olarak yüzlerce kitaplarını da yolluyor.

Mudanya'yı çok seven İğde;
'Birkaç işim kaldı İstanbul'da. Onları da hallettiğim de Mudanya'ya yerleşeceğim. İstanbul artık yaşanamaz hale geldi' diyor.
Hatta;
Mudanya'da tanıştığı bir garip adamın balık tuttuktan sonra balığın ağzından zokayı çıkarırken Besmele çektiğini anlattığı bölüm ise; Hayata tekrardan nasıl bakmamız gerektiğini öğretir gibiydi…

Yeni kitabı bir roman…

Ve şu sıralar yeni bir kitap çalışması yapıyor.
Bu sefer bir roman yazıyor.

Geçen oturduk birkaç bardak çay içtik.
Ordan, buradan ve yazdığı romandan konuştuk.

Roman'ının konusunu anlatırken gözleri ıslandı.
Ben de bir ara nefessiz kaldım sanki.
Belli ki; 
Çok etkileyici bir esere kavuşacak okurları.

Samim İğde; İğneyle kuyu kazarak, derinden, sessizce ama çok güçlü bir şekilde geliyor.

İğde;
'Kimsenin olamayacağı kadar dürüstüm üstelik
Kendime,
Hakk'a
Hakikate dürüstüm,
Melekler şahit…'

Diyor ya bir şiirinde, bence de öyle.