Erkeklerin içinden çıkılmaz dürtüleri vardır. İçinden çıkılmaz dediysem, kadınlar gibi kompleks varlıklarda değildir aslına bakılacak olursa.

Erkeklerin içinden çıkılmaz dürtüleri vardır. İçinden çıkılmaz dediysem, kadınlar gibi kompleks varlıklarda değildir aslına bakılacak olursa.
Erkek çok basittir. Bir komik adamın dediği gibi bizlerin sadece açma, kapama düğmesi vardır. 
Diyeceğimde dilim varmıyor. 
Tabiii ki işin esprisi…
Ehlîleştirilmesi ve kontrol altına alınması en kolay olan varlık erkeklerdir.
Yeter ki kontrolün onda olduğu izlenimini ona hissettirin, işte o zaman karşı familyamız başarılı olabilir. 
Nereden geldik bu konuya daha kadın erkek ilişkisine dair yazacak çok şeyimiz varda, burada bir küçük virgül koyalım.
EVET, NEDEN SAÇLARIMIZI KISA KESTİRİRİZ?
İçinizden beni tanıyanların şimdi içinden bir tebessümle:
Üleeen saçın mı? 
Varda tribe giriyorsun cümlelerini dudaklarınızda kıpraşırken görebiliyorum.
Evet, bende gergin ve geçiş dönemlerimde saçımı kazıtarak bu psikolojik hatta nevrotik dönemi geçiştiriyorum.
Erkek depresyonda ise ya da kafayı sıyıracaksa, o güzelim sırma saçlarını sarıya boyatacak hali yok ya!!!
Kestiriyor kurtuluyor, peşi sıra.
Halk arasında yaygın kanaatlerden olan kısa kestirir ya da kazıtır isen seyrekleşmenin önüne geçersin. 
Daha polyanacı olan yaklaşım ise tekrar gür çıkar argümanıdır.
Baştan söyleyeyim ben bu yöntemi lise birden itibaren gerçekleştirdim. 
Ancak hüsran ki ne hüsran. 
Gürleşmek şöyle dursun, çıkmadılar bile.
Hala bir umut kazıyorum ama nafile…
Çıkmayacaklar biliyorum…
Amma ben onların çıkma ihtimalini seviyorum. Bazen tepemin ortasında ayrık otu gibi simsiyah bir tel dikiliyor onu da diğer arkadaşları olmayınca makas ile sünnet ediyorum.
* * *
Ha birde ya bana kısa saç çok yakışıyor yalanına acımasızca karşındakinin de inanmasını beklemenin verdiği dayanılmaz komik bir durum vardır.
Ne yalan söyleyeyim benim sırma gibi saçım olsaydı, inanın uzatır belime dolar, belik örerdim desem yalan olur.
Bir de işgüzar berberlerin hepsi mi öyledir bilmiyorum ama???
Benim berberlerim hep bu espriyi yaptılar bana.
“Abi nereye tarayayım.”
Üleeen kendini bilmez. 
Sana iki dakika mutlu sonla biten bir iş yapmaya geliyoruz bizi bunalıma sokuyorsun.
İşte bundan 17 yıl önce son kuaför mü?
Berber mi nedir?
İstanbul Küçükçekmece, Cennet mahallesinde ki o hain, ırz düşmanı berber beni aynalara küstürdü.
O gün bu gündür hala berbere gitmem.
İstanbul’da bir üst geçitte karşılaştığım zenci görünümlü kardeşten  aldım bir makina.
* * *
Alıyorum elime makinamı saçlar beş dakikada on numara beş yıldız.
Hem para ödemekten kurtuluyorum hem de sonu mutlu bitiyor.
Aksi halde
Hijyenine güvenip gittiğiniz berberde makinanın numarasını bile değiştirmeden saç sakal alıp toplam 10 dakika sonunda "35 lira ver yeter ağabey" duyarsınız. Yeter kelimesini de hiç anlamam ya…
Yani yetmez de bu seferlik böyle olsun tavrı…
Ayağın alışsın ben sana daha sonra ne geçireceğim kolpalarıdır.
Araya meç mi attı?
 Su perması mı yaptı? 
Herifçi oğlu belli değil. Fiyat düştükçe de hijyen ortadan kalkıyor. Kafanı Mecidiyeköy kaldırımlarına sürt daha iyi. Alın bir makine tertemiz eğlene eğlene kesin.
RAHMETLİ ESAT KIRATLIOĞLU EKOLÜ
Eski DYP’li Nevşehirli Esat Kıratlıoğlu bir ana akım oluşturmuştu yıllar yılar önce…
Hiç berbere gitmediği belliydi. 
Sol tarafının ensenin kökünde biten o kıvır kıvır ağarmış saçları, itinayla en sağ ense köküne kadar tarardı. Ancak bir kere denizde yüzüyorum diye Sarayburnu açıklarında gemiye takıldığı esprisi bile yapılıdı.
KİMİ ZAMAN FAKİRLİK OLAN SEBEP
Garip guruba saçı dağınık olması, taramada zorluklarla karşılaşmasın diye bu saç modelini seçerlerdi.
Kafanın saç kökleri ile bezeli olan yerinde muhakkak ki kayısıyı ya da komşunun cevizini taşlarken arkadaşlarının çapraz ateşi sonu kafanın pekmezi akar ve akabinde de ora bir faça olurdu. 
Bizden bir evvelki kuşak ise saçlarına sirke, bit, yavşak düşmesin diye kısa kestirirlerdi. 
Bu arada yavşak o zaman saçlarda yuvalanıyordu. Şimdi evrim geçiren ve başkalaşan YAVŞAKLAR her ortam da çar çabuk filizleniyorlar. 
Dağılmayalım beyler.
Ya da çok uzatmayalım burada bir son verelim.