Sağlık,sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Evet, Dünya Sağlık Örg

Sağlık,sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Evet, Dünya Sağlık Örgütü Who’ya göre sağlığın tanımı kısaca bu …

Bakınız yine Dönemin Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Sağlığın Önemini (tanımını ) bizlere nasıl aktarmış;

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Zamanın bütün zenginliklerine ve Osmanlı İmparatorluğunun tahtına sahip olan Kanuni Sultan Süleyman, sağlığın elde edilen tüm nimet ve zenginliklerden daha üstün olduğunu çok anlamlı bir biçimde bu mısralarla dile getirmiştir. Sağlık gerçekten de mutlu bir hayatın parçasıdır.


Tarihte yer alan bazı kaynaklara göre Sağlıkla ilgili eldeki en eski yazılı belge “Gılgamış Destanı”dır . Bundan tam 4000 yıl öncesine dayanır. Atalarımız ta o dönemlerde ölümsüzlük sloganı ile yola koyulmuş ve ölümsüzlük suyunu aramaya başlamıştır.

“Sağlıklı ve uzun yaşam” günümüz insanının da en büyük düşüdür.

Nereden Nereye Öyle değil mi dostlar?


Günümüzde ise sağlık bakanlığı 1920 Tarihinden beri kurumsal kimlik kazanmıştır. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışını takiben 3 Mayıs 1920 tarihinde 3 sayılı kanun ile kurulmuştur. İlk Sağlık Bakanı Dr. Adnan Adıvar’dır. Bu dönem sağlıkla ilgili düzenli bir kayıt fırsatı olmamış, daha çok savaş yaralarının sarılmasına ve mevzuat geliştirmeye odaklanılmıştır. Evet, yineleyelim dilerseniz. 1920’lerde Sağlık Bakanlığı yalnızca savaş yaralarının sarılmasına ve mevzuatın geliştirilmesine odaklanmıştır…

Yıl 2017
Bugün sağlık Bakanlığı oldukça yol kat etti. Yüzbinlerce çalışanı ile hem memleketimizde hem de yurt dışında ileri teknoloji, kaliteli ve nitelikli insan gücü ile adından söz ettiriyor.

Hatta Sağlıkta kat ettiğimiz yol o kadar ileri seviyede ki Dünyada Sağlık turizmi adına tercih edilen ülkelerin başında geliyoruz.

Nelerimiz yok ki Sağlık hizmeti vermek adına. Özel ve de kamu sağlık alanında neredeyse birbirleri ile yarış ediyorlar bile diyebiliriz.

Üniversite Hastanelerimiz
Şehir Hastanelerimiz
2. Ve 3 Basamak Sağlık kurumlarımız
Ve tabiki sağlık hizmetleri sunumunda oldukça önemli rol oynayan aile hekimliklerimiz…
En yakın zamanda hizmete girecek olan Sağlık Yaşam Merkezlerimiz.
Görüldüğü üzere kamu ayağında son derece gelişmiş ulaşılabilir ve kaliteli sağlık hizmeti var. Bana kalırsa şükretmek lazım. Ne var ki sağlık alanında ki gelişmişlik artıkça yani arz ve talep dengeleri orantılı bir şekilde yükseldikçe sağlıkta bir takım sorunlarda ortaya çıkmıyor değil. En nihayetinde sağlık alanı içerisinde yüzbinlerce çalışanın ve milyonlarca hizmet alıcısının olduğu DEV BİR SEKTÖR.
Ve bugün bu sektörün en büyük sorunu son on yılda adını sıkça duymaya başladığımız Sağlıkta Şiddet!

Gelişen teknoloji, insana verilen önem ve değerin artması, sağlık alanında ki gelişmişlikler ve kişilerin kendi kendilerine verdikleri önemle birlikte soran sorgulayan hakkını arayan bir toplum olduk. Bu hepimizin hayali elbette!

Ve yepyeni bir kavram çıktı karşımıza yüzyılın son çeyreğinde ‘’Hasta Hakları ‘’ . Üzülerek belirtmek isterim ki sevgili dostlar sanırım bu kavram tamamıyla yanlış anlaşıldı. Ya da tam olarak anlaşılamadı.
Neden mi öyle düşünüyorum ? Buyrun sağlıkta şiddet vaka sayıları ;

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2015 yılında adli mercilere 11 bin 919 şiddet vakası bildirilmiş; 6783 hekim, 4075 hekim dışı sağlık personeli, 727 sözleşmeli şirket çalışanı, 434 diş hekimi ve 226 idari personel şiddete maruz kalmıştır. 
Her Gün Yaklaşık 18 Doktor, 22 Sağlık Çalışanı Şiddete Uğruyor
2016 yılında adli mercilere 10 bin 771 şiddet vakası bildirilmiş, 6660 hekim, 4536 hekim dışı sağlık personeli, 726 sözleşmeli şirket çalışanı, 42 diş hekimi ve 282 idari personel şiddete maruz kalmıştır. 2016 yılında sağlık çalışanları hastanelerde, sağlık kuruluşlarında günde yaklaşık 30 şiddet olayına maruz kalmıştır. Her gün 18 doktor hasta yakınları tarafından şiddet görmektedir. Can kurtarırken canından olan, bedenen ve ruhen yaralanan sağlık çalışanları kamuoyu vicdanında da derin yaralar açmaktadır. 
2016 yılında sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet olayları illere göre sıralandığında ilk sırada olan iller şöyledir:
-İstanbul 2 bin 159,  
-Ankara bin 74, 
-İzmir 518, 
-Bursa 343
-Antalya 298
-Kocaeli 266
Şiddet olaylarının en az işlendiği iller ise şu şekildedir: 
-Ardahan 4
-Hakkâri 4
-Kars 4 
-Şırnak 3 
-Tunceli 3
-Batman 1
Ne kadar üzücü sizce de öyle değil mi? İstatistikler ortada. Sizlere her ne kadar yazı başlığında ülkemizin sağlık alanında ki gelişmişliğinden ve nitelikli sağlık hizmeti verilmesinden bahsetmiş olsak da sağlık hizmeti veren biz sağlık personeline saygıyı, güveni ve gösterilmesi gereken nezaketi sanırım birey olarak kişilere aşılayamamışız.

Sağlık çalışanları olarak bizlerde bu toplumun bir parçasıyız!

Bizlerde anneyiz, kardeşiz, eşiz, akrabayız, insanız. Emin olun sizin hastanede yaşadığınız hüzün ve de acılara en az sizin kadar hakimiz. Bizler sağlık çalışanları olarak acılarınıza, hüzünlerinize ve sevinçlerinize ortak olan birinci derecede paydaşlarız aslında. Bunu en az bizim kadar sizlerde biliyorsunuz. Ne var ki sevgili dostlar bugün sağlık çok önemli bir sektör ve birçok kişi, kurum ve paydaşlar için gelir kapısı. Sağlık çalışanları sağlık hizmetini verirken yalnızca bu hizmetin sunumu ile uğraşmıyor birçok cephede de savaş veriyor. Bırakın bizler yalnızca işimizi yapalım. Sağlıklı toplum ve sağlıklı bireyler için uğraş vermeye devam edelim. Sizden çok bir şey istediğimiz yok. Birazcık empati ve önyargısız yaklaşımlar bekliyoruz hepsi bu .

Değerli okurlar sizden ricam bizleri konudan, komşudan duyduğunuz söylemlerle, bir takım dizi replikleriyle ve kendini gazeteci adleden üç beş kişinin refakatçi psikolojisiyle kaleme aldığı yazı ile bizleri hedef göstererek biz sağlık personeli ile sizlerin arasına girmesine izin vermeyiniz. Gerçekten haklıysanız ve mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız hakkınızı aramanın sağlıklı ve hukuki yollarını deneyin.
Bizler her daim sizlerin sağlığı için varız ve olmaya da devam edeceğiz.

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere sağlıkla kalın.