Sevgililer Günü’nde doğduğum için şanslı mıyım sizce? Eğlenceli ve keyifli görünse de gülümseyerek bu konuyu atlayalım.

En bilinen anlatıya göre “Sevgililer Günü” Roma Katolik Kilisesi’nin inancı yönünde bir din adamı için ilan edilmiştir ve bugüne “Valentine’sDay” adı verilmiştir. Roma İmparatoru II. Claudius döneminde askerlerin savunma ve savaşa katılmaları öncelik haline gelince evlilik yapmaları yasaklanır. Papaz Valentine ise birbirini sevenleri evlendirmesi nedeniyle imparator tarafından hapse attırılır ve bu Valentine’in sonunu getirir. 

Günümüzde özgürlükler genişliyor gibi görünse de dünyanın karanlık tarafına tutsaklık artıyor. İnsanlar birbirine ulaştıkça aslında sevgisizlik boyutlarını deneyimliyor. Sevgiyi yaşamak, paylaşmak, korumak derin bir anlayış gerektirir. İnsana, evrene ve yaşama ilişkin bilgileriniz arttıkça, çok katmanlı düşündükçe, bütünsel görebildikçe ne kadar büyük bir sevme kapasiteniz, sevilmeye ne kadar muhtaç ve sevmeye ne kadar uzak olduğunuz ortaya çıkıyor.

Kırmızı kalpli hediyelerin, pahalı mücevherlerin, sevimli oyuncak ayıların olduğu vitrinlerin arkasındaki karanlığı görmemek için ısrar mı ediyorsunuz? Örselenmiş kimliklerle savrulmamak için önce kendinizi iyileştirmelisiniz. Sonra ilişkilerinizi vicdan, şefkat ve özenle örmelisiniz. Gerçek sevgili kadınlar ve erkekler arasında birbirlerini onurlandıracak bir nezaket olmalıdır. Artık görün ve ertelemeyin!

Hanımefendiler lütfen!

Erkeklerin sevgi, çaba, nezaket göstermelerine ve yardım etmelerine izin verin.

Sürekli eksik aramak yerine önce olumlu niyet, söz ve davranışlarını görerek teşekkür ve takdir edin.

İlişkiniz ya da sizin için bir şeyler yapmaya zorlamak yerine istediğiniz şeyleri açıkça dile getirin.

Görmek istediğiniz konuşma ve davranış biçimlerinin sizi ne kadar iyi ve mutlu hissettirdiğini söyleyin.

Sevgi, ilgi, güven ve sorumluluk konusunda ısrarcılığı bırakın.

Maddi ve manevi açıdan sahip olmadığı şeyleri talep etmekten vazgeçin.

İlişkinin tüm duygusal ve ekonomik sorumluluğunu alarak sadece konfor ve hizmet sağlayıcı durumuna düşmeyin.

Sürekli şikayet ve kavga ediyorsanız erkeklerin sizden uzaklaşıp gidebileceğini göz önünde tutun.

Beyefendiler lütfen!

Hiçbir menfaat için dünyadaki dişi figürlere zarar vermeyin.

Kadınların annelik ve şefkat duygularına sahip olmalarının tüm ilişkinin düzenini sağlama sorumluluğunu onlara vermediğini bilin.

İlişkiyi iyi sürdürme ve koruma görevini kadınlarla paylaşın.

Hayatınızdaki kadınla birlikte yaşam planları yapma isteğiniz yoksa ve ilişkide varmış gibi yapıyorsanız önce neden orada olduğunuzu sorgulayın.

Değişiklik arayışlarınızın yönüne bakın,dürtüsel olarak hareket etmenin sonuçlarını düşünün.

İlgi göstermediğiniz kadınların sizden uzaklaşabileceğini ve gidebileceğini göz önünde tutun.

Hanımefendiler ve beyefendiler lütfen!

Karşılıklı ilişki beklentilerinizi dile getirip sorumluluğunu alabileceğiniz türde ilişki yaşayın.

Kalplerle ve akıllarla oyun oynamamak için kendinize uygun kişileri seçin.

Tüm ihanet ve yalanların kendinize ve karşınızdakine haksızlık ve saygısızlık olduğunu kabul edin.

İlişkinizin sınırlarını birlikte çizin.

Birbirinizin özgürlüğünü ve sabrını sınamayın.

Egonun, yalanın, adaletsizliğin, feda etmenin, bağımlılığın, maddiyatın, dürtüselliğin, baskının, korkunun, bahanelerin, özensizliğin, ilgisizliğin hakimolduğu yerde nezaket ve sevgi yoktur. Enerjisini kaybetmiş ye da yaralanmış ilişkiden gitmeyi bilin.

İlişkinizi, kalplerinizi günlük hayatın sorun ve sorumlulukları içinde yormayın ve ihmal etmeyin. Hatırlayın, siz zaten günlerinizi birlikte geçirmek için bir araya geldiniz. Sevgiye bahane anlatılmaz. Her gün yapmaya devam edeceğiniz küçük eylemlerle sevginizi besleyerek sürdürebilirsiniz. Birlikte iyi yaşamaya ve sevmeye niyetiniz varsa…

Hakiki sevgiyi yaşayanların “Sevgililer Günü” kutlu olsun.