CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı devam ederken basına açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Koç, Sultanahmet'teki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Turizm Şube Müdürlüğü'ne yönelik bombalı saldırıda şehit olan polis memuru Kenan Kumaş'a Allah'tan rahmet, ailesine veTürk milletine başsağlığı diledi. "Türkiye'nin neresinde ne kadar bomba, patlayıcı olduğunu bilen bir MİT'in varlığından bahsedildiği" bir ülkede bu olayların gerçekleştiğiniifade eden Koç, "MİT esas iştigal alanı dışındaki her konuyla hükümeti koruma, kollama göreviyle uğraşırkencanlı bombalar sokaktaolağan dolaşan kimlikler olarak Türkiye'nin gerçeğinde yer alıyor" dedi.
Bugün Fransa'nın başkenti Paris'teki haftalık mizah dergisiCharlie Hebdo binasına yapılan saldırıda da şu ana kadar 11 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Koç, "Eğer bu olayın arkasında ifade edildiği gibi radikal bir takım terör örgütleri çıkarsa, Türkiye'nin bunlarla, bu hükümet döneminde kurduğu ilişkilerin tekrar sorgulanabileceği bir dönemeAvrupa kapı açabilir, uyarmak istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
-DÖRT ESKİ BAKANLA İLGİLİ KOMİSYON KARARI-
Meclis Soruşturma Komisyonu'nun dört eski bakanla ilgili kararına da değinen Koç,komisyonun göstermelik çalışmalarını tamamladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Komisyonun beklendiği üzere aldıkları talimat gereği ak parmaklarını kaldırarakdört bakan için'Yüce Divan'a sevkine gerek yoktur' kararıverdi. Bu sürecin kendisine ulaşacağı korkusuyla bütün dengelerini yitirmiş olan en tepedeki kişi, yasamaya tamamen el koyduğunu da kanıtlamış oldu. Anayasal güç olan yürütme erkini, emirle ayağına çağıran bir kaçak saray sakininden bahsediyorum. Korkuyor, ucu bana ve mahdumuma dokunacak diye korkuyor. Bütün dengesizliği, şaşırmışlığı buradan kaynaklanıyor. Şimdi komisyondan çıkan kararı, parlamentoda genel oylamayla perçinlemeye çalışıyor. 'Parlamento adil kararını verecektir' diyor, yani 'talimat benden,sıkıysa uymayın.' Hala yukarda çalınan darbe paranoyası şarkılarına kulak asan, bunlara inananAKP'li Sayın Milletvekillerine sesleniyorum; bugün Türkiye'de maalesef bir tek gerçek darbe vardır, o da kaçak saraya yerleşen kişinin yaptığı demokrasi ve hukuk darbesidir, bunlara alet oluyorsunuz.Bir kez daha milletvekili seçilebilmek için belki de çok ağır vebal altına giriyorsunuz. Birazcık ahlak, vicdan kaldıysa demokrasiye ve hukuka yapılan bu darbeye karşı sizlerin de sessiz kalmaması gerekiyor."
Komisyonun AK Partili 9 üyesinin de zan altında olduğunu söyleyen Koç, "Ömürleri boyunca bu işlerle bir ilişkileri olmamalarına rağmen, o ahlaksızlığın ve o sürecin bir parçası olarak maalesef suçlanacaklardır" dedi. Koç, genel kurul aşamasından da çok bir şey beklemediklerini de ifade etti.
-"İMHA DEĞİL, KARARTMA"-
Komisyonun tapelerin silinmesi yönündeki kararına tepki gösteren Koç, "Sadece aklama yapmıyorlar, bir yandan da çoğu bilirkişi raporlarıyla gerçek olduğu kanıtlanan tapeleri belgeleri imha kararı alıyorlar. Bu aslında imha değil, karartmadır. Bu yetkinin TBMM Genel Kurulu'nda olması gerekir. Bu davanın müştekileri de var.Hemiç hukuk hemuluslararası hukuk tükenmedi.Siz bu süreçlertükenmeden imha kararı alıyorsunuz" dedi.
-DAVUTOĞLU'na: "ODACI BİLE ATAYAMAYAN BİR BAŞBAKANSIN SEN"-
Başbakan Davutoğlu'na da sert sözlerle yüklene Koç, "Başbakanlık görevi yapar gibi ortada dolaşan Ahmet Davutoğlu Bey'e de bir iki çift lafım var. Ahmet Bey, sarayın gölgesi ve baskısı altında maalesef ezilmeye devam ediyorsun" diye konuştu.
Davutoğlu'nun dostlar alışverişte görsün diye arada bir "Yolsuzluk yapan bizim içimizden de çıksa kolunu keserim" şeklinde efelendiğini söyleyen Koç, şöyle devam etti:
"Ondan sonra 'Ben geleceğim hepinize başkanlık yapacağım' fırçasını yedikten sonra da susup oturuyorsun.CHP'ye klasik yollarlasataşarak hayalet başbakanlığınıgerçeğe dönüştüremeyeceğini sen de biliyorsun. Ahmet Beydün, 'yolsuzluklarla da mücadele konusunda başarılı olduk'diyor, 'AKP'nin lekelenmesine asla izin vermeyiz'diyor, bir de bir tekerleme söylüyor; 'Yatma tilki gölgesinde, koy yesin aslan seni' diye ekliyorsun. Sayın Davutoğlu,tilkilerin önde gidenleri seni zaten yem etmişler, dikkat et büyük laf edip altında kalma.Sen, seni oraya getiren Cumhurbaşkanının gölgesi olduğun sürece o makamda bulunacaksın.Zaten üstteki iradenin vesikalı sağlam adamları seni muhasara etmiş, Sayın Numan Kurtulmuş, Sayın Binali Yıldırım, Sayın Efkan Ala Bey. Bunlar seni zaten kuşatmışlar. Odacı bile atayamayan bir başbakansın sen."
-"FIKRA GİBİ..."-
Davutoğlu'nun dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomiyi öve öve bitiremediğini ifade eden Koç, "Hani fıkradaki gibi, demek ki sizin oradan öyle gözüküyor demek geliyor insanın içinden. Havuz müteahhitlerinin, AKP'li yandaş şirketlerin işi tıkırında olabilir ama vatandaşın penceresinde işler hiç de öyle değil. Yani hırsızlık parasını faiziyle, bavulla götüren hayırsever iş adamı sana hak verebilir, 'ekonomi iyi, işler tıkırında' dediğin zaman. Ama her 10 Türk vatandaşından birisi işsiz, Ahmet Bey" diye konuştu.
-"SİMİT DEĞİL ARTIK ALTIN HESABI"-
Gerçek gıda enflasyonun yüzde 13'e yaklaşmış durumda olduğunu belirten Koç, şöyle devam etti:
"Sen memur emeklilerine 24 lira, işçi-bağkur emeklilerine 45 lira zam veriyorsun. Günlük bir simit parası bile değil, hangi tıkırdan bahsediyorsun? Tıkırı iyi olanlar belli, malı götürenler belli. Haramın üstüne saltanat kuranlar belli, 'işler tıkırında', alay etme bari.
10 milyon emekliye bir kere daha seslenmek istiyorum; size reva görülen bu. Ama haram parayı, sizin ödediğiniz helal vergilerin faiziyle bavulla koyup götürdüler, unutmayın bunları. AKP'ye vereceğiniz her oy sizi daha da yoksullaştıracaktır. Bunu görün artık."
Artık simit hesabı değil, altın hesabı yapılması gerektiğini belirten Koç, 2000 yılında 120 TL olan asgari ücretin karşılığının 26 gram olduğunu, bugün 950 lira olan asgari ücretinin karşılığının ise 6 gram altın olduğunu belirtti. Koç, "Simiti unutmuşlardır, onun için altınla yapıyorum hesabı. Simit eski günlerdeydi, şimdi altınla anlatacaksınız ki belki anlarlar çünkü uğraştıkları konu bu, mevzuları bu" diye konuştu.
-SEÇİM BARAJI: "AKP-ÖCALAN İTTİFAKI STRATEJİSİ Mİ?"-
Koç, Anayasa Mahkemesi'nin seçim barajı kararını da değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi'nin daha düne kadar iktidar partisinin sözcüleri, hukukçuları tarafından topa tutulduğunu, "Darbe vesayetinin son kalesi" olarak nitelendirildiğini ifade eden Koç, şunları dedi:
"Başkanın oturuma katılmadığı bilgisi var. Bu durumda Sayın Haşim Kılıç'ın, Anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinde iktidar partisinin baskı, yıldırma, sindirme politikalarının bir şekilde tuttuğunu gösteriyor bu sonuç. Yani bir eyleme kalkışmışlar ve bu eylem karşılığını bulmuş gözüküyor."
CHP'nin seçim barajına karşı tavrının çok net olduğunu, yüzde 7, 5, 3, tamamen kaldırılması, hepsine yönelik tekliflerinin bulunduğunu kaydeden Koç, "İkinci adım şu, yüzde 10 olarak baraj uygulanırsa, baraja takılacak siyasi partilerin yaratacağı siyasi manzara, bunu tahlil etmek gerekiyor. Bazı siyasi partiler tarafından atılacak adımın baraja takılmasıyla ortaya nasıl bir siyasi şekillenme çıkacak? Ve bu tavrın acaba bir pazarlığın parçası olup olmadığı konusundaki siyasi sorgulama. Çok açık konuşuyorum, bu düşünce malum AKP-Öcalan ittifakı stratejileri arasında mı, değil mi" diye sordu.
-"ADAYLARIN NASIL BELİRLENECEĞİ TÜZÜKTE NET"-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Koç, genel seçimlerde milletvekili adaylarının "önseçim mi yoksa merkez ataması yöntemiyle mi belirleneceği" konusunda, "CHP'nin tüzüğü ortada, yerelde ve genelde adaylarını hangi yöntemlerle, hangi oranlar kullanılarak belirleneceği açık, net ifade edilmiş durumda" dedi. Koç, üç-beş kişinin eline kalem kağıdı alıp bir hesap yapmasının mümkün olmadığını ifade ederek, "Bu dönemde de en geniş şekilde üyelerimizin de katkısıyla adayları belirleme iradesini gösterecek parti CHP'dir" diye konuştu.
-"EVET ŞİŞLİ'DE BİR TAKIM SIKINTILAR VAR..."-
Koç, Şişli Belediyesi'yle ilgili tartışmalar konusunda da, "Evet, Şişli'de bir takım sıkıntılar var ama bunlar yolsuzluk boyutunda tartışılan, iktidar partisini kuşatan diğer sorunlar gibi değil. Bir husumet konusu söz konusudur. Ve bazı ifadeler savcılığa intikal etmiştir. Savcılıktaki yargı sürecinin önümüze koyacağı neticeye bakacağız. Savcının vereceği karardan sonra bu olayın bir siyasi değerlendirmesinin CHP organlarınca mutlaka yapılacağını bilinmesini istiyorum" dedi.
Koç, "Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanıp daha sonra serbest bırakılan lise öğrencisi Mehmet Emin Altunses'le görüşmesine tepkiler var, nasıl değerlendireceksiniz" denmesi üzerine, "15 yaşında bir çocuğun bütün genel hukuk kuralları çiğnenerek cezalandırılmaya çalışıldığı bir süreçten bahsediyoruz. Cumhurbaşkanı her gün demokrasinin tüm kurumlarına hareket ediyor. Bunlara hiçbir şey yok, 15 yaşındaki bir çocuğun eleştirel bir sözü, bayan gazetecinin twitter mesajı suç oluyor, Türkiye'de ve CHP'nin Sayın Genel başkanının o çocuğu kabul etmesi tartışma konusu yapılıyor, bunu bağdaştırmak mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
Koç, Sultanahmet'teki saldırıyı düzenleyen canlı bomba Elif SultanKalsen'in, CHP'nin "2012 Nisan ayı insan hakları raporunda mağdur sıfatıyla yer aldığı iddiaları var" denmesi üzerine de, "CHP ilişkilendirme konusundaki gayretler boştur. CHP'nin hiçbir terör eylemiyle, bu yola başvurabilecek hiçbir örgütle ne organik ilişkisi vardır ne de olabilir" yanıtını verdi.
Koç, "Bazı belediye başkanlarının, Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'la bir araya gelip televizyon kurulması için para aldığı ve televizyonun batarak paraların kayıp olduğu" iddiasına ise, bu yayınların adına "haram medyası havuzu" dedikleri grup tarafından, bilinçli olarak yapıldığını savundu. Koç, CHP'nin kapalı kapılar ardında pazarlık yapan bir parti olmadığını vurguladı.
gercekgundem.com
http://www.youtube.com/watch?v=iyM5T4pHhL4
Editör: TE Bilisim
