Başkalarının kim olduğunu çok iyi bildiğiniz için; kendinizi keşfedemiyor, tanıyamıyor veya ileriye taşıyamıyor olabilirsiniz. Gereksiz kaygılar

Başkalarının kim olduğunu çok iyi bildiğiniz için; kendinizi keşfedemiyor, tanıyamıyor veya ileriye taşıyamıyor olabilirsiniz.
Gereksiz kaygılarınız, mühim önceliklerinizin önüne geçmiş olabilir. Hayat çemberiniz daralırken, yapılacaklar listesinde kaydırma yapıyor olabilirsiniz. Teknolojik, sosyal ve kültürel ortamımıza bakarak gidişat normal karşılansa da uzaktan bir bakın; bazı kapıları ardınızda bıraksanız şuan hayal ettiklerinizin neresinde olursunuz?
Steril, sakin ve rahatsız olmayacağınız bir ortamda kendinize şu soruları sormakla başlayabilirsiniz.
‘’Ben ne yapıyorum?’’
Kendim için
Yol arkadaşlarım için
İhtiyaç sahipleri için ne yapıyorum?

Bendeki fazlalıkları eksiği olanlara veriyor muyum? Bedenime ve zihnime hak ettiği değeri veriyor muyum? Birileri görsün veya bilsin diye yaptığım hamlelerin bana herhangi bir faydası var mı? Hiç ettiğim onca saati nasıl değerlendirebilirdim? Ayşe, Fatma, Hakan nerede, ne giymiş, ne yemiş diye düşünmesem neler geçerdi aklımdan? Zamanı yeterince verimli yönetebiliyor muyum?

Her şey bir yana…
‘’Hayallerim var mı benim ya, ne istiyorum sahi ben? ‘’
İşte tam burada başlıyor en güzel hikâyeniz… Bir yola girmek için önce nereye gideceğinizi bilmeniz gerekir. Harita, ışık, tabela nasılsa kendiliğinden gelir daha sonra. Nasıl ki bildiğiniz bir yere yolculuk ederken zihin haritanız otomatik olarak oluşuyor ve gözünüzde tüm güzergâh canlanıyor, hayallerinizin de nerede olduğunu canlandırabilirseniz, reele kolaylıkla dökebilirsiniz. İnanmanın öneminden hiç bahsetmiyorum, herkesin vakıf olduğuna inanarak.
Yaşamak için, hava, su ve yemekten sonra hayati nelere gerekiyor sizin için?
Haydi, listeyi gerçek bir amaç uğruna pusula yapmaya!

Soyutlanmayı öğrendiğinizde, kendi doğrularınızı bulacaksınız.