ANKARA

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, mahkemenin olağanüstü kurultay yapılması yönündeki kararına ilişkin, siyasi partilerin muhatabının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi olduğunu belirterek, "12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi, verdiği zorlama kararla yetkisini aşmış ve açıkça siyasetin içine girmiştir. Hukuki dayanaktan yoksun ve politika kokan bu kararın Yargıtayda hukuken bozulacağından şüphemiz yoktur." ifadesini kullandı.

Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de 6 milyona yakın seçmenin oyunu almış büyük bir siyasi organizasyonun kendi iç işleyişine, sulh hukuk mahkemesinin müdahale etmesinin yeni tartışmaları beraberinde getireceğini savundu.

Partilere yargı yoluyla karışmanın doğuracağı sonuçların, Türkiye'de siyasetin bağımsızlığına zarar vereceğini öne süren Çetin, şu ifadeleri kullandı:

"Siyasi partilerin muhatabı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesidir. 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi, verdiği zorlama kararla yetkisini aşmış ve açıkça siyasetin içine girmiştir. Hukuki dayanaktan yoksun ve politika kokan bu kararın Yargıtayda hukuken bozulacağından şüphemiz yoktur. Türkiye'deki hukuk sisteminin nasıl işlediği yakın örnekleriyle bilinmektedir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Anayasa Mahkemesini tanımıyorum.' sözleri ve AKP'li Ensarioğlu'nun 'Yargı da bizde, yürütme de bizde, yasama da bizde' itirafları yargının durumunu açıkça ortaya koyarken, MHP hakkında verilen kararın şaşırtıcı bir yanı yoktur."

"MHP'nin, Saray ile anlaşarak karara etkide bulunacağı" iddiasında bulunanların, lehlerine karar çıkınca mahkemeyi alkışladığını ifade eden Çetin, mahkemenin üzerinde öne sürüldüğü gibi bir siyasi vesayet varsa bile bunun MHP yönetiminin lehine değil aleyhine olduğunu iddia etti.

Çetin, "Rahmetli Alparslan Türkeş'e olduğu kadar Devlet Bahçeli'ye karşı da defalarca denenen MHP'yi misyonundan uzaklaştırma girişimleri, ülkücülerin kararlı duruşlarıyla hiçbir zaman amacına ulaşamamıştır. Ülkücü Hareket'in halef selef iki büyük lideri Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli, Türk milletinin son kalesi MHP'nin çizgisini korumasını bilmişlerdir." ifadesini kullandı.

Etnik ayrıştırma siyasetinin ve bölücü terör tehdidinin, Türkiye'ye beka sorunu yaşattığını savunan Çetin, "bütün oyunları bozabilecek misyona sahip MHP'yi", milliyetçi çizgisinden uzaklaştıracak girişimlerin hız kazandığını ifade etti.

"Yeni Türkiye ile Yeni CHP tasarımının eksik parçası olan Yeni MHP"
Çetin, MHP'de başlatılan değişim talebinin, son yıllarda Türkiye'de milli devlete karşı yürütülen değişim sürecinin bir devamı olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:

"Değişimcilerin MHP'nin kapısına dayanmasından önce, Türkiye'nin dönüştürülmesi amacıyla AKP iktidarları eliyle pek çok adım atılmıştır. 'Yeni Türkiye' sloganlarıyla milletimizin uyutulduğu yıllar boyunca, Türkiye'nin milli ve üniter devlet yapısı en büyük tehditlere açık hale gelmiştir. Başta orduya, polise, askere, yargıya olmak üzere neredeyse bütün devlet kurumlarına ve milli kuruluşlarımıza bu süreçte diz çöktürülmüştür. Bu süreçte küresel güçler ülkemiz ve bölgemizdeki emellerini gerçekleştirmek için iktidar partisinin yanı sıra muhalefeti de dönüştürmeye başladığında, kervana ilk CHP dahil olmuş, Atatürk'ün yolundan gitmek yerine 'Yeni CHP' adıyla kuruluş ilkelerini rafa kaldırmıştır. AKP'nin 'Yeni Türkiyesi' ile 'Yeni CHP' tasarımının eksik parçası olan 'Yeni MHP' projesi ise uzun süredir kullanıma sunulmak üzere siyaset tezgahında ilmik ilmik işlenmektedir."

Çetin, MHP'yi mahkeme kapılarına kadar sürükleyerek kabul ettirilmek istenen şeyin, "Türkiye'yi yok oluşa sürükleyecek ihanet projesine ortaklık yapmak" olduğunu iddia etti.

Partideki demokratik yolların her zaman açık olduğunu ve geleneklere göre kullanılabileceğini belirten Çetin, "Partinin geleneklerine ve kurumsal kimliğine rağmen bu işleyişten şikayetçi olanlar samimiyetten uzak ve ikiyüzlüdür. Ortada bir fikri mücadeleden ziyade, sen-ben kavgası vardır ve bunun arkasına gizlenen Türk milliyetçilerinin partisini ana mecrasından çıkarma ve etkisizleştirme saklıdır." iddiasında bulundu.
Editör: TE Bilisim