Öhhö öhö… Herkese selamlar efendim. Hazır mikrofon boşken, Anadolu’nun küçük bir ilinde üniversitemizin hazırlamış olduğu, öğretmen adaylar

Öhhö öhö… Herkese selamlar efendim. Hazır mikrofon boşken, Anadolu’nun küçük bir ilinde üniversitemizin hazırlamış olduğu, öğretmen adaylarına yönelik programda ben de fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Biliyor musunuz hep böyle bir topluluğa karşı konuşmak istemişimdir zaten. Yoo yo öyle panik yapmayın. Ben de emekli bir öğretmenim. Sizlere uzak değilim. Eğitim özerine konuşacağım zaten.
Konuşmama başlarken şaşkın şaşkın bakan, ön koltuklarda oturan protokole, "Bu da kim?" diye soran arkadaşlara, flaşları patlatan basın mensuplarına ve siz değerli öğrencilere saygılarımı sunmak isterim. Biraz önce çok değerli beyefendiler, hanımefendiler eğitim alanında önemli konuşmalar yaptılar. Dünyadan ve ülkemizden müthiş örnekler verdiler. Şehrimiz ve ülkemizde eğitimin ne kadar önemli olduğunu, yerli ve yabancı bilim adamlarının görüşlerini referans göstererek anlattılar. Mesela şu keçisakallı beyefendiyi ne yalan söyleyeyim hayranlıkla dinledim...
Ne? Aşağı mı ineyim? Beyefendiler elleriyle "İn aşağı" işareti yapıyorlar ama hayır inmeyeceğim, konuşacağım. Ne diyordum? Benim gibi doksan yaşındaki bir eğitim emektarını kırmaz, dinlemek istersiniz herhalde? Aha da anlatıyorum. Ne diyordum yav ben? Bak gene unuttum. Ah şu unutkanlık! Ha şimdi hatırladım.
Sizlere eğitimin en önemli meselesini söylemek istiyorum. Öyle önemli bir mesele ki ne desem az kalır. Değerli öğretmen olacak gençler, yarın üniversite bitecek, bir okulda göreve başlayacaksınız. Peki çocuklara ne öğreteceksiniz? Derslerde yazan, kitaplarda öğretilen ve hocalarınızın anlattıkları her şeyi unutun. Onlar sonraki konular. Yani teferruat. Siz şimdi söyleyeceğim meseleye öncelik verin.
Bak yine ne oldu yav? Neden bu telaş yahu! Daha konuya bile giremedim ki! Niye bitireyim efendim! Siz beni dinleyin gençler. Evet şimdi size yıların birikimi olan hazine değerindeki tecrübemi aktarıyorum. Çocuklara öğreteceğiniz en önemli şeyi söylüyorum. Ne mi? Söyleyeyim efendim kendime saklayacak değilim: "Heeeela". Evet, evet! Bildiğiniz tuvalet, abdesthane, wc, ayakyolu, yüznumara…
Bak yine sataşıyorlar. Neyy! Ayıp mı oluyor? Niye ayıp olsun? Konumuz eğitim değil mi? Bence en önemli eğitim, tuvalet eğitimi. Bakar mısınız gençler nasıl da can kulağıyla dinliyorlar. Gülüyorlar mı? Gülecekler tabi efendim! Hoşlarına gitti ki gülüyorlar. Bak yine unuttum! Ha evet!
Yarın göreve başladınız. Sakın çocukların kafalarını gereksiz, değişebilecek bilgileri yüklemeyin. Önce tuvalete nasıl gidilir, tuvalette nereye yapılır, tuvaletten çıkarken nelere dikkat edilir, eller nasıl ve neden yıkanır bunu anlatın. Gerekirse en iyi tuvalet kullanana kurdele takın. Tuvalet kullanmanın insanla hayvanı birbirinde ayırdığından bahsedin. Batı pislik içinde yüzerken ecdadımızın hamamsız şehirler kurmadıklarını ama şimdi maalesef işin tersine döndüğünü söyleyin. Sorarım size okulunu bitirmiş bir öğrenci, derslerinden yüksek not alsa bile girdiği tuvalette geride pislik bırakarak çıkıyorsa mezun olmayı hak etmiş midir?
Gene ne oldu efendim? Protokoldeki beyefendilerin keyifleri kaçtı gibi? Olsun anlatacağım. En iyi ebeveyn kimidir gençler? Çocuğuna tuvaleti nasıl kullanacağını, niye temiz bırakacağını öğretendir. Bakın arkadaşlar bu gün şehrimizin köylerine gidin bazı evlerde tuvalet yok yavv! Adam çifter çifter uydu almayı ihmal etmezken, hela yapmayı lüzumsuz görüyor.
Her yer mi tuvalet oralarda? Çok şakacısın genç adam ama biz insanız. Üstelik işimiz de eğitim. Diğer canlılar için bu önemli olmayabilir; fakat insan için tuvalet gereklidir. Kaldı ki bazı hayvanlar bile pisliklerini ortada bırakmıyorlar değil mi?
Öndeki zevat bakın ne dedi! Ne diyorsunuz beyefendi? "Çok pis bir konuşma mı?" Pis olacak tabi. Konu tuvalet zaten… Sağ olun gençler, alkışlayan elleriniz, yürü be hocam diyen dilleriniz dert görmesin. Eveeet! Tuvalet kültürüüü. Değerli arkadaşlar. Allah aşkına şehrimizdeki cami tuvaletlerine bir bakın. Gördüğünüz manzara insanımızın durumu hakkında ipucu vermiyor mu? O duvarlara, kapılara yazılan yazılara ne demeli? Ha arkadaşların sanat yönünü geliştiren, ilhamını getiren böyle ortamlardır diyorsanız diyecek bir şeyim yok. Hani insanımız okumazdı? Adamlar bırak okumayı yazıyorlar kardeşim, yazıyorlar! Yazıyorlar da şey yapamıyorlar….
Sağ olun gençler, sağ olun! Sizlere de bravo… Bak beni de gaza getirdiniz şimdi.
Ne diyordum? Bu gün gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkeleri, hatta gelişen şehirlerle geri kalmış şehirleri, medeni ve medeni olmayan insanları birbirinden ayıran, önemli özellik bahsettiğim bu konudur.
Bir dakika yav! Çekmeyin! Neler oluyor! Mikrofonu verin be! Gençler konuşmamı burada bitiriyorum. Baksanıza sizden ve benden başka kimse kalmadı. Etrafımda niye toplandınız? Ne? Olmaz gençler…Yapmayın çocuklar!... İndirin omuzlarınızdan… Sağ olun, sağ olun ama…
Ulan beni bir siz anladınız siz de yanlış anladınız ya! İndirin aşağı hergeleler…