Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, TBMM’ne sunuldu. Tasarıya göre, özelleştirilen bütün termik santrall

Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, TBMM’ne sunuldu.
Tasarıya göre, özelleştirilen bütün termik santraller, çevre mevzuatından 2020 yılına kadar muaf olacak. Yalnızca yeni yapılacak santraller değil daha önce özelleştirilen santraller de bu muafiyetten yararlanacak. Bakanlar Kurulu kararı ile bu süre 3 yıl uzatılabilecek.
Özelleştirilen termik santrallerin 2018 yılına ve Bakanlar Kurulu kararı ile 2021 yılına kadar çevre mevzuatından muaf tutulması teklifi Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilmişti.
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında Anayasa’nın 2., 5. Ve 56. Maddelerine kanun değişikliğinin aykırı olduğunu belirtmişti.
Devletin vatandaşların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlamasının temel bir ödev olduğunu vurgulamıştı.
Yine kararda; termik santrallerin çevre mevzuatına tabi olmaması kabul edilemez denilmişti.
Çevre mühendisleri odası yayınladığı bir basın açıklaması ile konuya ilişkin görüşlerini açıkladı.
“Anayasa Mahkemesi’nin iptaline rağmen aynı yasa değişikliğinin daha da genişletilerek teklif yapıldığı görülmektedir. Bizler hukukçu değiliz, ancak Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça iptal edilen bir madde genişletilerek nasıl tekrar kanun yapılabilir? Teklifi veren sayın vekillerden bu konuda bizi bilgilendirmelerini istiyoruz.
Kanun teklifi amacının “Anayasa Mahkemesi tekrar iptal edene kadar özelleştirilen termik santrallerde kazanılmış hak oluşur böylece istediğimiz olur” yaklaşımı olmadığını düşünmek istiyoruz. Teklifin yasalaşması durumunda, santraller çevreyi kirletiyormuş, bacasına filtre takmış takmamış, atıklarını doğru yönetiyormuş yönetmiyormuş, çevre izni varmış yokmuş, hiç önemi kalmayacak. Tabii çevre mühendisi istihdamının da.
Aynı teklifte 22. Maddede ise elektrik enerjisi ihtiyacının gerekli durumlarda (yetersizlik v.b.) öncelikle yerli kömürle çalışan termik santrallerden birer yıllık ihalelerle karşılanacağı belirtilmiştir. Gerekçesinde ise yerli kömürle çalışan termik santrallerin teşvikinin amaçlandığı belirtilmiştir. 20. Maddede de yine kömürlü termik santraller vurgusu bulunmaktadır. Öte yandan, doğa ve toplum yararı gözetmek, teknolojik gelişmeyi sağlamak için sadece yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına verilmesi gereken alım garantisi, halk sağlığını tehdit eden geri kalmış kömürlü termik santrallere verilmeye çalışılıyor.
Birçok dünya ülkesi termik santrallerden uzaklaşıp yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmeye başlamıştır. Söz konusu kanun değişikliği ile bu hedeflere ulaşılamayacağı ve ülkemizi derinden etkileyen iklim değişikliği sorununun daha da artacağı görülmektedir.
Değerli vekillerin ve siyasi partilerin ülkemizin ve dünyanın geleceğini her türlü kaygıdan daha öncelikle görmeleri ve bu kapsamda çevre sorunlarını azaltacak, yerli yenilenebilir enerji üretim biçimlerini destekleyecek politikalar üretmelerini istediğimizi de bir kez daha vurgulamak istiyoruz.”