... geçen haftadan devam TİK BOZUKLUĞU NEDENLERİ Nedeni tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte tiklerin oluşumunda genetik ve çe

... geçen haftadan devam
TİK BOZUKLUĞU NEDENLERİ
Nedeni tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte tiklerin oluşumunda genetik ve çevresel etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Basit tikler genellikle çocuğun öfke ve duygularını ifade edebilme becerisinin gelişmesiyle kaybolur.
-Tek yumurta ikizlerinde çift tumurta ikizlerine göre 2.5 kat daha sık tik bozukluğu görülmesi , tik bozukluğunu genetik geçiş olabileceğini göstermektedir.
- Nörobiyolojik, nörokimyasal nedenler( Beyinde ölüm sonrası yapılan çalışmalarda dopamin, nöradrenalin, serotonin, triptofan ve homovalinik asit düzeylerinin azalmış olduğu gösterilmiş)
- Gebelikteki stresli yaşam, hamileliğin ilk 3 ayındaki sık, aşırı bulantı ve kusmanın görülmeside tik bozuklukları için risk faktörüdür.
-Stres (Tik belirtileri gerginlik veren bir ortam sırasında)
-Aşırı kontrolcü, titiz, otoriter ve baskıcı tutum
-Çocuğa yönelik ilgi ve sevgi azlığı
-Çocuğun davranışlarının eleştirilmesi
-Çocuktan performansının, yeteneklerinin üstünde bir şeyler beklenmesi
-Akranları veya kardeşleri ile kıyaslanması
-Aile içinde sorunlar, geçimsizlikler
-Kardeş kıskançlığı
-Güvensiz ve kaygı veren ortam
-Ortaya çıktığı bölgenin veya organın rahatsızlığı.
-Ebeveynin sürekli olarak çocuğun tiklerine dikkat çekmesi.
-Kişilik özellikleri olarak, ürkek, titiz, aşırı duygusal, endişeli çocuklarda tikler daha uzun devam etmektedir.
TİKLER VE SOSYAL ORTAM
Tikler, çocuğun alay konusu olmasına veya dışlanmasına neden olabilir. Bu durum, çocuğun özgüvenini etkiler, çocuk üzerinde bir stres oluşturur. Alay edilme veya dışlanma durumuna maruz kalan çocuğun tiklerinin sıklığı ve şiddeti artabilir. Bu durumda, çocuğun sosyalleşmesini, arkadaş edinmesini, sosyal uyumunu olumsuz etkiler. Çocuğun sosyalleşmesi, olumlu sosyal ilişkiler içerisine girmesi konusunda destek olunması önemlidir.
AYIRICI TANI
-Motor tikler tremor, myoklonus, atetoz, distoni, akatizi, diskinezi ve ballistik hareket bozukluklarından ayırt edilmelidir. Genelde bu motor tiklerle karışan hareket bozukluklarına Huntington koresi, inme, Lesch-Nyhan sendromu, Sydenham koresi, Multiple skleroz, Ensefalit, kafa travmaları, hiperparatiroidi neden olur.
-Tikler yaygın gelişim bozukluğunda görülen amaçlı ve istemli basmaklıp davranım bozukluğundan ayırt edilmelidir.
-Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalığında kişinin takıntısı doğrultusunda kendisini yapmaktan alıkoyamadığı davranışlara kompülsiyon (zorlantı) denir.Tikler kompulsiyondan ayırt edilmelidir.
-Bazı vokal tikler( havlama, ekolali, palilali gibi) şizofreni hastalarında da görülebilir. Şizofreni rahatsızlığına hiperparatiroidi, homosistinüri, hiperprolinemi, metilen tetrahidrofolat redüktaz eksikliği neden olabilir…
-Nöroleptik kullanımına bağlı gelişen harereket bozukluğu tiklerle karışabilir.( Örneğin haloperidol, pimozid kullanımında görülen hareket bozuklukları)
TEDAVİ
Tik b ozuklukları, çocuğun benlik saygısında düşmeye, aile veya okul yaşamında bozulmaya, uyum sorunlarına yol açabilir. Seyri genellikle iyidir. Kronik bir hastalığın olması, yetersiz aile desteği hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilir.

Çocuk tiklerini belirli durumlarda, belirli ortamlarda gösteriyorsa bunun nedenlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Anne babanın kaygısı nedeniyle çocuğun davranışlarını kontrol etmeye çalışması sonucunda açığa çıkan gerginlik çocuğun tiklerinin artmasına neden olur. Aile ve çevre tarafından yapılan uyarılar, cezalandırmalar, çocuğu duygusal ve fiziksel yük altına sokmakta, tiklerin devam etmesine ya da yeni tikler oluşmasına yol açabilmektedir.
Tiklerin ortadan kaldırılması için aile, öğretmen ve psikiyatri hekimi birlikte çalışmalıdır. Anne, baba, öğretmenin çocuğa destek olması, çocuğun tiklerinin istemli olmadığını kabullenmesi gereklidir. Çocuğa sevildiği hissettirilerek, olumlu benlik algısı ve kendine güven duygusunun geliştirilmesi sağlanmalıdır. Tedavide, çocuğun benlik saygısının arttırılması, aile içi ilişkilerin iyileştirilmesi, stresin azaltılması önemlidir. Tikler kronikleşmişse ilaç tedavisi de eklenmelidir.
İLAÇ TEDAVİSİ
İlaçla tedavi süresi en az 1-1,5 yıl sürer.
-Haloperidol: 3 yaşından önce kullanılmaz.3-12 yaş arası 0.05-0.75 mg/kg/gün başlanır. Günde 0.5 mg başlanıp haftada 0.5 mg artırılarak tedavi dozuna ulaşılır. Antikolinerjik yan etkileri gelişirse difenhidramin ve benztropin kullanılmalıdır. Öğrenme zorluğu, anlamada azalma gelişebilir.
-Pimozid: 1mg/gün başlanır. Çocuklarda 6-10 mg/gün(0.2 mg/kg/gün) dozuna kadar çıkılabilir. Genelde günde tek doz kullanılır. Postsinaptik dopamin reseptöerleri ve kalsiyum kanallarını bloke eder.
-Klonidin: Alfa 2 adrenerjik agonist etki ile beyinde nöradrenerjik işlevi azaltır. 0.05m mg/gün başlanır. Birkaç hafta içinde 0.15-0.3 mg/gün’e çıkılır. Etkisi haloperidola göre yavaştır.Ama haloperidole göre daha güvenlidir. Uyku hali, ağız kuruluğu ve geçici olarak tansiyonda düşme görülebilir.
-Fenotiazin grubu nöroleptikler: Haloperidol ve pimozidi tolere edemeyen hastalarda kullanılır.
-Sülprid, klomipramin, klonazepam, naloksan, lityum, fluvoksamin, fizostigmin de tik bozukluklarında kullanılabilir.
-Nifedipin ve verapamil gibi kalsiyum kanal blokerleri beyinde sinaptik aralığa nörotransmitter salınımını inhibe eder, hemde uzuvlardaki kas kasılmasını azaltır.
EN GÜZEL TİK BOZUKLUĞU ÖRNEKLERİ
1976 yılında çekilen ‘Sahte Kabadayı’ filminde geçmektedir. Baş rolünü Kemal Sunal oynamaktadır. Kafa döndürme, kafa kaldırma, kaş kaldırma, omuz silkme, masaya vurma gibi tik örnekleri….