ANKARA - Merve Özlem Çakır - Zeynep Akyıl

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam dünyasının geçen yıl 250 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini belirterek, "Fakat bu paraların çoğu gelişmiş ülkelerin finans merkezlerine akıyor. Bizim bunları daha fazla cezbetmemiz lazım. Dünyanın değişik bölgeleriyle katılım bankacılığı, yenilikçi finansal enstrümanlar son derece önemli. Bunları yapmaya kararlıyız" dedi.

Bakanlığın faaliyetlerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin son durumuna ilişkin bilgiler verdi.

Yılmaz, bu projeyle İstanbul'u, yeni finansal enstrümanlar geliştirmek ve finansal derinleşmeyi sağlayarak ilk aşamada bölgesel finans merkezine, uzun vadede de küresel finansal merkezine dönüştürmek istediklerini kaydetti.

Yılmaz, hizmet sektörleri, eğitim, trafik, kültürel ve sanatsal olarak İstanbul'u cazibe merkezi haline getirmek istediklerini ifade ederek, "İslam dünyası geçen yıl 250 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Türkiye açık veriyor ama her sene 250 milyar dolar fazla veren ülke grubundan bahsediyoruz. Fakat bu paraların çoğu gelişmiş ülkelerin finans merkezlerine akıyor. Yeterince bu bölgelerin kalkınmasına katkıda bulunmuyor. Bizim bunları daha fazla cezbetmemiz lazım. Dünyanın değişik bölgeleriyle bu anlamda katılım bankacılığı, diğer bir takım yenilikçi finansal enstrümanlar son derece önemli. Bunları yapmaya kararlıyız" şeklinde konuştu.

Dünyanın da bu konulara ilgi gösterdiğine dikkati çeken Yılmaz, "Londra'dan gelip finansal merkez konusunda bilgi alan takip eden insanlar olduğunu biliyorum ben. Dünyadaki diğer finansal merkezlerle yakın diyalog içinde İstanbul'u çok farklı bir yere taşımayı öngörüyoruz" dedi.

Yılmaz, projenin bir taraftan İstanbul'un katma değerini yükseltirken bir taraftan da Türkiye'nin sermaye ihtiyacını da etkili bir şekilde karşılayacağını ifade ederek, "Türkiye gelişmekte olan bir ülke, dışarıdan daha fazla sermaye alıp üretken yatırımlara dönüştürmek durumunda olan bir ülke. Bunu başarmamızda büyük katkısı olacağına inanıyorum" dedi.

Körfez'den Doğu Karadeniz yaylalarına büyük ilgi

Bakan Yılmaz, GAP İdaresinin yanına 3 yeni idare daha kurduklarının altını çizerek, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP), Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DAP) ve Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (KOP) kanalıyla yeni eylem planları hazırladıklarını anlattı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun DAP ve KOP'un ayrıntılarını önümüzdeki günlerde ilan edeceğini ifade eden Yılmaz, DOKAP'ta da ilk defa entegre bölgesel strateji ortaya koyduklarını, bunun içerisinde de "Yeşil Yol Projesi"nin nitelikli bir proje olduğunu kaydetti.

Doğu Karadeniz'i ziyaretinde "Burada yaşayanlar cennete girerlerse yabancılık çekmeyecekler" şeklinde espri yaptığını ifade eden Yılmaz, Yeşil Yol Projesi'nin bu güzel tabiatı kültür turizmine nasıl kazandıracaklarına ilişkin bir proje olduğunu söyledi.

Yılmaz, bu projenin 2 bin - 2 bin 500 kilometrelik bir hatta sahip olacağını, bu turizm hattını uluslararası bir marka haline getirmek istediklerini ifade etti. Bu hattın etrafında bir hizmet ekonomisi geliştirmeye çalıştıklarını belirten Yılmaz, fiilen başladıkları bu projede önümüzdeki dönemde çalışmalarını geliştireceklerini güzergah üzerinde yerel malzeme ve yerel mimariyi ön plana çıkararak tabiat ile uyumlu bir şekilde ekonomik faaliyet geliştirmek istediklerini bildirdi.

Doğu Karadeniz'e özellikle Körfez'den ciddi ilgi olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, "Körfez'den gelen turistler diğerlerine göre çok daha fazla para harcıyorlar, 2-3 kat daha fazla döviz bırakıyorlar. Bu açıdan yeşil yol çok önemli" dedi.

Yılmaz, bu bölgelerin aynı zamanda göç veren bölgeler olduğuna dikkati çekerek, bu faaliyetler ile geliştirilecek istihdam imkanlarıyla göçü yavaşlatmayı ve tersine göçü de sağlamayı planladıklarını kaydetti.
Editör: TE Bilisim