RÖPORTAJ: SİBEL AKAR

Merhabalar Cemre Hanım. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Cemre KILIÇ: " Her hücrem mısralaşmış, öyle ki içi uyak tutmuş biriyim. Dizelerce ömrümü bölmüşüm, mısra mısra işlemişim; yaşadığım, tecrübe edindiğim, yaşamak istediğim, dahil olduğum, hayal kurduğum her bir anı.. 23 yaşındayım. Elim; kaleme meyil vermek için kendini bildiğinden bu yana yazıyorum.  Küçüklüğümde annemin ördüğü saçlarıma bile bir üçlüğüm vardı diyebilirim :) 23 dendi mi bi duruyor insan bilirim genç gelir yaşım ama gördüğüm herşey, irdelediğim herşey bir yaş misali oldu benim dizelerimde, yansıttığım yazılarımda.. Denize aşık, gün batımına hayran, bir kuşun kanadına büyülü, bir çok yüreğe, kendini kapatmış, ışığını kesmiş, severek kocalaşmış bir çok yüreğe ilişmeyi dileyen, “Ah” diyerek “Ey” diye bağırarak kendimi ifade etmeye mesken tutmuş, kalemine aşık bir yazarım işte."

Bu kadar genç yaşta insanlara umut olma  düşünceniz nasıl gelişti anlatmak ister misiniz?

Cemre KILIÇ : "Yaşadığımız, gördüğümüz her bir anın tesadüf olduğunu düşünmüyorum, bu yüzdendir; Hayat bir yolculuk misalidir bana göre. İlerledikçe yolumda; yoluma kattıklarım, yola savurduklarım, yolda kazandıklarım, öğrendiklerim, kimi zaman kaybettiklerim, kimi zaman umutla önüme bakma çabamla sürdürüyorum yaşantımı. Doğru duygularla yazılan yazıların, yürekle desteklenip umutla perçinlendiğinde yolunu bulduğuna inanıyorum. Bundandır böyle atılmam dizelerimi yanımda kalemimi arkama yaslayıp yoluma koyulmam. "Umut olma" ne de güzel bir cümledir. Teşekkür ederim.. Umudumun kıyısındayken bu denli, kendime kattıklarımla, yansıtmaya çabalamak diyelim benimkisine.."



Bize biraz da kitabınızdan bahsetmek ister misiniz?

Cemre KILIÇ : “Kitabım.. Şiirlerim.. Dünyam.. Umuda Kıyı Yüreğim! Şiirlerimde genel olarak seslenme yapmayı severim ben. O yüzdendir; Umudumun kıyısından seslenmeler yaptım kitabımla, duygulara dokunmaya, yüreklere ilişmeye, sessizliğe çığlık olmaya, çığlıkların kelimelere dönüşümünü kendimce dizeledim. “Aşk” , “Sevda” , “Umut” bu başlıklar altında, kimi zaman vuslata değindim, kimi zaman kavuşamamaya.. Bir kapının çalışında beklemeyi de betimledim, kapının bir insanın suratına nasıl kapandığına da.. Sevebilmek yüce birşey benim için. Sevebilmeye değindim, yüreğimce."

Yazarlık konusunda size yardımcı olan birileri var mı?

Cemre KILIÇ : "Çok şanslıyım ki her zaman ardımda hissettiğim, koca yürekleriyle yüreğime güç olan bir ailem var.. Her adımım da yanımda, arkamda, kimi zaman da önüme geçip yol oldular bana.. Annem Gülever Koçyiğit.. Babam Murat Kılıç.. Anne yarım, babadan ziyade benim için; Babannem Gülsinan Kılıç.. Babamın yarıları tam hissettiren yanları, korkusuz kapanan göz kapaklarım Savaş Kılıç ve Barış Kılıç amcalarım.. Hep her duyguma destekçim Teyzem Güleser Koçyiğit.. Gerçekten o kadar önemli ki yanındaki insan, her dakika can bilebileceğin arkadaşlar.. Kardeş misali Dostlarım, can olanlarım..  İrem Berdibek Neslihan Koçyiğit Görkem İsmailoğlu.. Ve bu yolculuğumda beni dinleyen, şiirlerime, kalemime güvenen, bana destek veren, güven veren, ilk adımımı atmamı sağlayan Ergün Özkapıcı.. Kitabımın önsözünde de değindim bende ki yerlerine ama, vefa ne büyük bir duygu.. Kalemim durmadı siz sorunuzu yönelttiğinizde.. Güzel insanlar biriktirmişim diye bakıyorum kitabımla olan yolumda izlenimlerim sürerken.."

En büyük hayaliniz ne?

Cemre KILIÇ : " Öyle çok büyük hayallerim yok aslında. Umuda Kıyı Yüreğim misali elime alabildiğim, kendimi ifade edebildiğim, yaza yaza bitiremeyeceğim dizelerle bir çok kitabım, iliştiğim bir çok yürek olsun istiyorum.. Duvara yazılmasın, öylece sosyal medya da görülüp geçilmesin, gerçekten de bir çok yüreğe cemre misali düşmek istiyorum, yayılı vermek.. Yürekleri çevrelesin istiyorum mısralarım, dinmeden, tükenmeden.. Sanırım bundan daha kalıcı ve büyük hayalim yok."

Sizce kavuşma olmadan da aşk olabilir mi?

Cemre KILIÇ : " Daha derinden kavuşmaları vardır insanın bir çift kolla sarılmadan evvel.. Yani evet olabilir bence.. Aşkta herkes kendinden sorumlu, herkes kendi dünyasında, başını yastığa koyduğunda da onunla, dışarda yürürken de.. Kavuşmuyor diye içinde ki yangını bir kenara koyamıyor insan, bugün görmedi diye görme hayallerinden alıkoyamıyor kendisini, zamanın geçirmesini de her bir anda kendisine kabulleniyor, kimi zaman hiç geçmeden donakalmasını da! Vuslat büyük arzuludur tabi ki ama hiç bir eksilme olmadan yana yana da kavuşmadan da, değmeden de gözler, koklanmasa da kokular, tutuşmasa da elleri ellerine.. alıkoyamadan kendini aşkını kenara atamadan devam edebiliyorsun yangınına kül olana dek!"



Aşktan canı yanmış insanlara tavsiyeleriniz var mı?

Cemre KILIÇ : " Az evvel de dediğim gibi yanarak başlıyoruz, cayır cayır ihtişamıyla, tüm görkemiyle közleniyoruz.. Ve daha sonrasında ise küle dönüveriyor her bir an.. Canının acısını sevmelerini tavsiye edebilirim sanırım, bir tavsiye verecek olsam. Ben "ondan ne gelirse başım gözüm üstüne" diyen acı sever, aşk sever, yürek sever biri diye nitelendirirsem kendimi, söyleyeceğim en net cümle bu olur.. Sevgisi de ondan, mutluluğu, tutkusu, gözüm kapalı girdiğim her yol.. Bir gün canınız yanmış, açılıvermişse gözleriniz bilmediğiniz bir yolda; yanınızda o varmış misali, çıkabilmeniz adına, sevin o yolda onu hatırlatan bir karanlığa sahip olduğunuz için.. Hem ne demiş Attila İlhan "Ayrılık da sevdaya dahil" bu yüzdendir ki; korkutur can acıtır bilirim ama yapabileceğimiz, tecrübeye, bakış açımıza sağlamlaştırabileceğimiz yaşadıklarımız olmasına adına, umutlu olabilirsiniz.."

Kitabınızda gizlenmiş bir ‘siz’ var mı?

Cemre KILIÇ : "Kocaman bir yürek var.. Nereden bakarsak bakalım gizli.. Yerine sığmayan, tonca olup biten, geçen zaman, yiten insan, olup olabilen herşey bir giz aslında. Ne kadar çabalasak da çoğu duygumuzu hatta tam bi genelleme yaparsam kimse ifade edemiyor tam olarak yaşadığını.. Kalemim benim böyle bir yol çizmişken, saklanan duygularım, bastırılmış izlenimlerim, kattıklarımla bir cemre ki kıyılarımda umut misali seslenmeye çalışan. Kimi zaman benim bile seslenmesiyle kendime geldiğim, o dizelerime şaşırdığım bir cemre.. Dilerim herkesin kendini bulduğu bir -siz, derinlere dokunabilecek bir yürek, kendi gibi hissedecekleri bir cemre bulurlar okuyucularım dizelerimde."



Son olarak bize ve okurlarınıza anlatmak istediğinzi bir şeyler var mı?

Cemre KILIÇ : " Umuda Kıyı Yüreğim yolculuğum beni çok güzel insanlarla tanıştırma fırsatına eriştirdi.. Tarih hocam Süleyman Boz'un vesile olup tanıştığım, yüreğinin derinliğine hayran olduğum, koca yüreğinde kıyı barındıran şiir yürekli bir insanla tanıştım; Elif Ceren Baz. Ceren'le şiir yolculuğunun başında güzel bir yol arkadaşı olmaya karar verdim. Yazdıklarını okudum, kendimce yorumladım, destekledim, elimden ne gelirse onun için yapmaya çalıştım.. Kitabımın ilk basımı bitip ikinci basımına geçtiğinde Ceren'le beraber ortak bir şiir yazıp beraber serpiştirdik iki sayfasını kitabımın arasına.. Hem Ceren için güzel bir adım, hem şiirleri için umuda güzel bir ışık, hemde kendine inanması, güvenmesi adına bir başlangıç olması için adımına adım attım.. Bu hikayeyi anlatıyorum çünkü; Elif Ceren Baz'ı daha iyi tanımanızı istiyorum, anlatıyorum çünkü derinliğinden koca okyanuslar çıkacak görüyorum, anlatıyorum çünkü birinizin merakı, bir yüreği ona katacak olmak bana mutluluk ona umut verecek eminim.. Yolun şiirle, umutla ışıldasın Elif Ceren.. Her zaman yanındayım."



Bizimle bu güzel vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.

Cemre KILIÇ : "Sibel hanım asıl ben çok teşekkür ederim, o güzel yüreğinizi, tüm candanlığınızla bana açtığınız için.. Benim için çok güzel bir röportajdı, destek olduğunuz için, yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim tekrardan.. Ne mutlu ki özel bir yürek daha ekledim kıyılarıma.. Memnun oldum tanıştığımıza..."
Editör: TE Bilisim