Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün, Beşiktaş'taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşındığı bir gün olmasını beklediklerini ancak birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşanın olmadığını ifade etti.

"Saraçhane'den yansıyan bazı görüntüler 1 Mayıs'ın ruhuna gölge düşürmüştür"

1 Mayıs'ın Türkiye'nin 78 ilinde, 210 etkinlikle şölen havasında kutlandığını aktaran Erdoğan, "Lafa gelince emekçinin hakkını savunduğunu iddia eden kimi kuruluşlar, işçi bayramını polisimize taş ve sopalarla saldırarak kutlamayı tercih etti. Samimi çağrılarımıza rağmen Saraçhane'den yansıyan bazı görüntüler, 1 Mayıs'ın ruhuna gölge düşürmüştür. Siyasette ve toplumda yumuşama istemeyen marjinal odaklara maalesef malzeme verilmiştir. Bundan kimsenin memnun olmadığına inanıyorum." diye konuştu.

Siyasetten emekliye sevk edilenler dahil kimi çevrelerin 31 Mart sonrası yapıcı atmosferi zehirlemek için yoğun bir uğraş içinde olduğunun anlaşıldığını belirten Erdoğan, 15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunu, kontrollü darbe iftirasıyla kısa sürede dinamitleyenlere fırsat verilmemesi gerektiğini, muhalefetin de sorumluluk bilinciyle hareket ederek tek sermayesi gerilim ve kutuplaşma olanların oyunlarına gelmemesini beklediklerini vurguladı.

Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına alın terleriyle destek olan tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü tebrik ederek, şehir eşkıyalarının azgınlıklarına rağmen soğukkanlı duruşlarını koruyan polisleri kutladı.

"İstihdam oranlarında olumlu haberler gelmeye devam ediyor"

Bölgedeki savaşlar ve krizler zorlasa da ekonomi programlarını kararlılıkla uyguladıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"İstihdam oranlarında olumlu haberler gelmeye devam ediyor. Şubat ayında işsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleşti ancak iş gücü piyasamızda bir dengesizlik oluştuğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok şikayet ettiği konuların başında işçi bulamamak geliyor. Bundan sonra iş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. 5 yıl aradan sonra toplanan 13. Çalışma Meclisi, sorunların tespiti ve çözüm yolları bakımından gayet faydalı oldu. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz. Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık, inşallah yine başaracağız. Enflasyon geriledikçe milletimizin cebindeki paranın satın alma gücü de artacaktır. Bizim amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek değil, 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını sağlamaktır.

Seçim döneminde popülizme meyletmeyerek ekonomi politikamıza olan güvenimizi ortaya koyduk. Bundan geriye dönüş olmayacaktır. Hedeflerimize ulaşmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. Verimliliği artırmak ve ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız."

Teknolojik ve stratejik yatırımları teşvik için 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık yatırım taahhütlü avans kredisini devreye aldıklarını anımsatan Erdoğan, bugüne kadar toplam büyüklüğü 1 trilyon 281 milyar liraya ulaşan 210 yatırım için ön başvuru yapıldığını söyledi.

Erdoğan, enflasyon oranlarının, genel olarak öngörüleriyle uyumlu ancak gıda ve hizmetler gibi bazı alanlarda hala yüksek seyrettiğinin farkında olduklarını dile getirerek, "Yıllık enflasyon yaz aylarından itibaren inşallah düşüşe geçecektir. Konut ve araç piyasasında oluşan fiyat balonu sönmeye başlamıştır." dedi.

Toparlanan büyüme sayesinde dış ticaret dengesinin önemli ölçüde iyileştiğine işaret eden Erdoğan, şubatta yıllık cari işlemler açığının geçen senenin aynı dönemine göre 24,5 milyar dolar azalarak 31,8 milyar dolara gerilediğini, altın ve enerji hariç cari dengenin ise şubat ayında yıllık 36 milyar dolar fazla verdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizmde ilk üç ayı rekorlarla tamamladıklarını, 9 milyonu aşan ziyaretçi sayısıyla yaklaşık 9 milyar dolar turizm geliri elde ettiklerini bildirerek, "2024 yılı için hedefimizi 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir olarak belirlemiştik. İlk üç aylık rakamlara baktığımızda hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizi memnuniyetle ifade etmek isterim." diye konuştu.

"Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Orta Vadeli Programı'mız hamdolsun başarılı şekilde çalışıyor, ülkemizin risk primi 700 baz puan seviyelerinden 290 baz puan seviyesine geriledi. Politikalarımızı uyguladıkça risk primimiz daha da düşecek. Son bir yılda ülkemize 16,8 milyar dolar net portföy girişi oldu. Bankacılık sektörü ve reel sektörün dış borç çevirme oranları yükseliyor. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 27 milyar dolar artışla 124,1 milyar dolara çıktı." diye konuştu.

Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası ile gelecek dönemde 50 milyar dolara yakın kaynağı kalkınma projelerinde kullanacaklarını kaydeden Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının da teker teker not artırımına gittiğini söyledi.

Erdoğan, Türkiye'nin ekonomide belirlediği hedeflere ancak daha çok üreterek, daha çok ihracat yaparak varabileceğini belirtti.

Çevre ülkeler gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip olunmadığını, petrol, doğal gaz ve madenleri yeni yeni keşfetmeye, işlemeye, ülke ekonomisine kazandırmaya başladıklarını aktaran Erdoğan, "Terörden temizlediğimiz Gabar'da petrol üretimimiz günlük 40 bin varili geçti, inşallah yıl sonuna doğru bu rakam 100 bin varile ulaşacak. Yenilenebilir enerjinin sepetimizdeki oranı da aynı şekilde artıyor. Ancak bunlar enerjide dışa bağımlı olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor." dedi.

"Enerji faturasının, büyümeye paralel olarak kabardığını" ifade eden Erdoğan, bir taraftan üretip yeni pazarlara ihraç ederken diğer taraftan da içeride tasarruf kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

"Tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız"

Daha az kaynak kullanarak daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceklerini bildiren Erdoğan, buna kamu olarak öncülük ve rehberlik edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kamuda taşıtlar, binalar, cari harcamalar, haberleşme giderleri, hizmet içi eğitimler, yurt dışı seyahatler, kamu istihdamı gibi pek çok alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız. Burada amacımız, kamuda verimlilikten taviz vermeden, ülkemizin kaynaklarının katma değeri yüksek alanlara yönlendirilmesidir. Hem vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini artıracağız hem de bunu bütçeye yük oluşturmadan, hatta tasarruf ederek gerçekleştireceğiz. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmaları tekemmül ettirmek üzere talimatlandırdım."

Kabine'de, ekonomi ve dış politika yanında eğitim ve müfredat konusunu da değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bakanlığımızın kamuoyunun inceleme ve önerilerine açtığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, inşallah evlatlarımızın geleceğe çok daha donanımlı, erdemli, başarılı ve şuurlu bir şekilde hazırlanmasını sağlayacaktır. Tek tipçi, yasakçı, formatlayıcı, katı ideolojik eğitim anlayışı yerine eğitim modelimizi, soran, sorgulayan, sanata, bilime, spora, edebiyata önem veren milli ve manevi değerleri kuşanmış bireylerin yetiştirilmesi hedefiyle zaman zaman güncellenmemiz, güçlendirilmemiz temel bir ihtiyaçtır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin eğitim sistemimizin niteliğini her açıdan yükselteceğine inanıyoruz. Bakanlığımızın web sayfasından teklif ve kıymetli fikirlerini bize ileten 57 bini aşkın kurum, kuruluş ve kişiye gönülden teşekkür ediyorum."

"Kısa zamanda inşallah atamayı bakanımız açıklayacaktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, atama bekleyen öğretmenlere ilişkin de şu ifadeleri kullandı:

"Milli Eğitim Bakanımız, Hazine Bakanımız ve ekonomi kurmaylarımızla son bir kez daha görüşecek, ardından öğretmen adaylarımızı bilgilendirecek. Bakanlığımız, yarın atamaya esas branş dağılımlarını, başvuru takvimini ve süreci paylaşacaktır. Fazla zaman kaybına tahammülümüz yok, kısa zamanda inşallah atamayı da bilhassa Bakanımız açıklayacaktır."

Kaynak: AA