1. Öncelikle kitabınızın hikayesi nasıl ortaya çıktı? Hastalıktan hemen sonra mı yazmaya karar verdiniz? PA: Tedavi gördüğümüz günlerdi. İnternette hastalığımız ile ilgili araştırma yaparken instagramda meme kanseri tedavisi gören hemcinslerimize denk geldik. Baktık ki birbirimize iyi geliyoruz; neden başka hastalara da umut olmayalım ki dedik ve  sekiz kadından birinin başına gelen bu hastalığa farkındalık oluşturmak için yaşadıklarımızı yazdık. Böylelikle aldığımız zorlu tedavi bir işe yarayacaktı.


FD: Kitabımızın hikayesi yaşadığımız süreçte doğal olarak ortaya çıktı. Yaşadığımız her şeyi aynı süreci yaşayan insanlarla paylaşmak; bir bakıma yalnız değilsin fikrini insanlara göstermek için ortaya çıktı...

2) Sosyal medya üzerinde buluşup, birbirini tanımayan 10 farklı yüz ve hikaye, bu şekilde bir kitap oluşturmak zor olmadı mı?

PA: Hemen kitap fikrine sıcak bakanlardan bir watsapp grubu oluşturduk. Kendimizi iyi hissettiğimiz zamanlarda her birimiz aynı olay ve hisleri farklı şekillerde yazıya dökmeye başladık. Pek de kolay değildi unutmak istenenleri hatırlamaya zorlamak aslında. Kitabın adı, kapağı vs gibi konularda ufak tefek fikir ayrılıkları çıksa da sonunda hepimizin istediği şekliyle basıldı.

FD: Birbirini tanımayan on kişi bu süreçte birbirlerini takip ederek zaten birbirinden haberdardılar farklı şehirlerden farklı 



sosyal ortamlardan bir araya gelerek bunu ortaya çıkarmak tabii ki zor bir durumdu ancak biz yaşadıklarımızı anlatıp rahatlamak hem de bunu yaşayan ve yaşayabilecek tüm kadınlara umut olabilmek adıyla projede yer aldık. 

3) Kanserden önceki hayatınızla şimdiki hayatınız arasında nasıl değişiklikler oldu?

PA: İki başka kişi gibiyim sanki. Artık hiçbir sebeple kendimi hırpalamamayı öğrendim. Hayatın kıymetini  kemoterapi zamanlarında hissedilen fiziksel ve ruhsal olumsuzlukları yaşarken anladım çünkü. Üzülmeye ve üzmeye değmeyecek kadar kısa hayat...

 

FD: Hastalık öncesi kendimin farkında olmadığımı anladım günlük koşturma ve sorumluluklar içinde kayboluyordum tedavimden sonra artık isteklerimi beklentilerimi ön plana çıkarıp hayır diyebileceklerimin de farkına vardım artık isteklerimi ertelemekten elimden geldiğince kaçıp; yapmak istediklerimi ön plana çekiyorum, Çünkü yarınlarımızın hiç birimiz için garanti olmadığını kavradım sağlıklıysan en büyük hazineni değerlendirip yapmak istediklerini yapabilirsin:)

4) Her şey bittikten kanser değil ben güçlüyüm dedikten sonra kitap dışında farklı etkinlik ve derneklere katıldığınız oldu mu?

PA Kitabımızla ilgili imza günleri dışında -aktif olmasam da- Kanserle Dans Derneği'nden arkadaşlarıma dernek ile ilgili çalışmalarında destek olmaya çalışıyorum. Ayrıca Sağlık Bakanlığı destekli bir kamu spotu çekimlerinde de yer aldım.

 

FD: Elimden geldiğince katılmaya çalıştım tabi İstanbul'da veya büyük şehirde yaşayanlar bunun için daha rahat bir şekilde katılımını sağlayabilmekte ama ben Denizlide yaşıyorum o yüzden mümkün olduğunca katılmaya çalışıyorum şu ana kadar İzmir'de Bursa'da böyle organizasyonlarda yer aldım

5) Hiç film olmayı düşündünüz mü?

PA Evet, bireysel olarak değil ama kitabımızı bir film veya belgesel olarak görmek harika olurdu! Bunu en çok  kaybettiğimiz arkadaşlarımız Bilgen ve Rukiye için isterdim. Hep hatırlansınlar diye...


FD: Bence herkesin hayatı film olacak değerdedir, ama belgesel olmayı düşündüm. Bir proje de yer aldık 10 amazon olarak ünlüler bizim yerimize yaşadığımız süreci canlandırıp bu 10 bölümlük belgeselin TRT de yayınlanması projesi vardı ancak tam olarak gerçekleşemedi


6) Kitap bittikten sonra tüm yazarlar buluştunuz mu? Organizasyonlara nasıl katılıyorsunuz?

PA 10 AMAZON baskıya verildiği günlerde ilk kez İstanbul'da bir araya gelip küçük bir kutlama yaptık ve tanıştık. 
Meme Kanseri ile ilgili gelen davetleri -imza günü, söyleşi, röportaj- mutlaka değerlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü artık bir yola girdik ve amacımız sadece kitabın basılması değildi. Ne kadar kadın bilinçlenirse ve buna bizim ne kadar katkımız olursa o kadar mutlu oluyoruz.

 

FD: Hiçbir zaman onumuz bir araya gelemedik kitaptan sonra davet Edildiğimiz tüm organizasyonlara  uygun olan herkes katılmaya çalıştı

7) Daha önce eliniz kaleme yatkın mıydı Yoksa her şey kanserden sonra mı başladı? Bir Türkçe öğretmeni olarak edebiyata daha yatkınsınızdır. Bu seferde hayat size öğretmenlik yaptı. 

PA Kitapta kendi bölümümde bahsettiğim gibi; hep bir şeyler yazmak istedim. Ufak tefek de olsa kalemle, yazıyla haşir neşirdim ama  yazdıklarının işe yarayacağı düşüncesi ve yazdıklarımın gerçekliği hevesimi artırdı ve  işimi kolaylaştırdı.


- Daha önce eliniz kaleme yatkın mıydı Yoksa her şey kanserden sonra mı başladı? 

 

FD: Ben yazmaktan çok okumayı çok seviyorum sanırım onun bir katkısı olarak yazmaya da meyilliyim diyebilirim


8) Neden ben diye kendinize sorduğunuz zamanlar oldu mu?

PA  Bu his teşhis konulduktan hemen sonra geliyor ve kısa bir süre devam ediyor. Zaten psikolojide buna "inkar evresi" deniyor. Sonra yavaş yavaş kabullenme başlıyor. İnsanoğlu her şeye alışmaya programlanmış sanki.

 

FD: Bu soruyu sormayan bence yoktur aslında insanlar başlarına gelen her olaydan sonra sorgular o yüzden ben de tabii ki neden ben neden bu hastalık; nerede hata yaptım sorularını binlerce kez sormuşumdur

9) Hastane koridorlarında dolaşırken hayatınızla ilgili en çok neleri düşündünüz? Sizin için tabi ki bir şoktu ama hastalığın sonunu ve ondan sonrasını nasıl oluşturdunuz kafanızda? Aklımın hep bir ucundaydı diyebilir misiniz?

PA Sadece oğlumu düşündüm. Başıma bu geldi ve kaçışım yok ancak birçok kişi alt ettiyse ben de yaparım, dedim. Sabrettim. Ve sonuna odaklandım; hepsinin sona ereceğine, başarıya...

FD: Hastane koridorlarında bunu hak etmediğimi düşündüm... iki tane çocuğum var; onlar için olumlu şeyler düşünmeye çalıştım; hasta gibi hissetmedim, günlük hayatımı yaşamaya çalıştım ve Her zaman dua ettim...

10) Gündemimizde çok fazla yer kaplayan kanser için yeterli çalışmalar yapılıyor mu? Toplum bilinçli veya bilinçsiz ya da yanlış bilinçlendiriliyor diye bilir misiniz?

PA Diğer kanser türleri hakkında pek yorum yapamam ama meme kanseri ile ilgili çok eksiğimiz olduğu aşikâr. Toplum bilinçlendirilmediği gibi hepsinden önce bizim insanımız kaçıyor 'kanser' kelimesinden, kaçarak koruyabileceğini sanıyor kendisini. Ayrıca "meme"yi bir tabu gibi gören "meme" demeye bile utanan kadınlarımıza kendini muayene etmeyi öğretmek ve onları kendilerinde değişiklik fark ettiğinde doktora gitme konusunda bilinçlendirmek ve bu hastalığın erken teşhisle tedavi edilebildiğini vurgulayacak çalışmalar yapmak gerekiyor. 


FD: Takip ettiğim kadarıyla zaten yeteri kadar çalışmalar yapılıyor Her geçen gün akıllı ilaçlar radyoterapi cihazlarının yenilenmesi ameliyatla müdahalenin farklı tekniklerin uygulanması; kısaca  teşhis ve tedavi yöntemlerinin farklılaşması gerçekleşiyor; toplumda bence gittikçe bilinçli yaşıyor  yanlış bilinçlendirme yapıldığını düşünmüyorum

11) Kansere çözüm bulundu deniyor. Tıp sizce bu kadar ilerledi mi yoksa sadece bir söylenti mi? 

PA Meme kanserinin tedavisinde tümörün genetik özelliklerine göre farklı ilaçlar uygulanmaya başlandı. Tedavide başarı oranı oldukça fazla. Keşke hastalığın önlenmesinde yapılacak bir şeyler olsa da tedaviye gerek kalmasa...



FD: Ben bu hastalık başlamadan önce tespit edilip tedavi edebileceğini düşünüyorum ama çözüm bulundu mu bulunduğunu söyleniyor falan derken? Bence kanseri yenen insanların çoğunluğunu görünce zaten çözüm çoktan bulunmuş olarak düşünüyorum birçok farklı tedavi yöntemi var o yüzden bence kanser korkulacak bir hastalık değil tedavi edilebilen bir hastalık erken tanı ve müdahale ile eski yaşam kalitenizi rahatlıkla yakalayabilirsiniz. 



12) Bu zor süreci atlatırken psikolojik destek şart mı?

PA Bu kişiden kişiye değişir aslında. Ben psikolojik desteğe ihtiyaç duydum ve hâlâ da destek alıyorum.  


FD: Dediğiniz gibi hastalık zor, bu hastalığı kabullenmek zor ,çevrenin sana yaklaşımı zor ,hastalığın tedavisini yaşamak zor; bu kadar zorlukların arasında psikolojini düzgün tutabilmek en zor olanı o yüzden psikolojik destek şart diyorum

13) 10 AMAZON kitabını yazarak aslında birazda kadınların gücünü mü belirtmek istediniz? Kadın gücünün yenemeyeceği şey yok.

PA İnsanın istediğinde başaramayacağı bir şey yok diyelim. Ama kadınların hırsını ve gücünü de küçümsememek lazım tabii.



FD: Kitabımızın adı Amazonlarda yaşayan kadınlardan geliyor elbette zor şartlar altında zorluklara mücadele eden kadınları temsilen on amazon yüksek doz yaşam ismini tercih ettik



14) Kitaptan sağlanan gelirin 'kanserle dans derneği' aracılığıyla Kanserli hastalara ulaşmasını sağladınız ve hayatınızı kaleme alırken maddi yönünü hiç düşünmediniz. Bu karar 10 yazarın ortak aldığı bir karar mıydı? Ortak kaderi paylaştığınız insanlara birer yardım yaparak elinizi taşın altına koymanın mutluluğunu yaşamak size neler hissettirdi?

PA Bu hepimizin istediği bir şeydi tabii ki. Güzel bir başarı yakaladık ancak gerçekten büyük bir yardım yaptık,  diyebilmemiz için daha çok okur tarafından desteklenmemiz gerekiyor. Buna vesile olduğunuz için de yeri gelmişken teşekkür ederim.


FD: Bu duygu bana insan olduğumu hissettirdi insanı insan yapan bazı değerler vardır. Başkalarına yardım etmek paylaşmak başkalarının hayatlarına dokunmak en büyük erdemdir diye düşünüyorum kitabımızı kaleme alırken maddi bir beklenti veya bir talebimiz zaten olmadı yayınevimiz eton yayıncılıktan da dağıtım için oldukça destek gördük sadece biz değil onlar da maddi beklentide bulunmadılar. Yardım için herkesin bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum herkes kitap yazmak zorunda elbette değil ama çevresine ufak dokunuş yapan insanın ilerde bir çığ etkisi yaratacağına inanıyorum. 

15) Hayatta yapılabilecek en güzel işlerden birini yapıp her şeyden önce okurlara birer umut oldunuz. Şimdi için ne söylemek istersiniz? Hayatında Kanserle mücadele etmiş etmemiş herkes için yaşadıklarınızdan öğrendiğiniz en önemli şey ne? Hayatta aslolan neydi?

PA Umut "kanser" kapınızı çaldığında en çok ihtiyacınız olan ve asla yitirmemeniz gereken bir şey. Hasta olanlara söylemek istediğim bu. Olmayanlar da maalesef felaketler sadece başkalarının başına gelir sanıyorlar. Bir zamanlar bizim yaptığımız gibi.. 


FD: Yaşadıklarımdan öğrendiğim en önemli şey her yeni gün sana verilmiş bir hediye onu istediğin gibi güzel duygularla güzel işlerle güzel düşüncelerle doldurabilir ya da tam tersi karanlık dipsiz kuyularda yüzebilirsin bu tamamen senin elinde

 Hayatın anlamını buldum hayatın amacını kavradım demiyorum bunu zaten kimse diyemez ama hayatta asıl olan ne sizce derseniz hayatta asıl olan şey SENsin onu öğrendim. . . 

Sağlık dolu günler diliyorum

 
Editör: TE Bilisim