CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

Partisinin Diyarbakır Bölge Toplantısın katıldı. Kılıçdaroğlu, bu ülkede çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını belirterek, “Yeter ki bir araya gelelim. Saygı içinde birbirimizi dinleyelim. Bir araya geleceğiz huzur içinde oturup konuşacağız.” dedi. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayacakları sözünü veren Kılıçdaroğlu, “Ülkenin sorunları var ama çözümleri de var. 12 yılın sonunda çözümsüzlük var. 4 yıl için söz istiyoruz. En temel sorunları çözmek için kalıcı barış için herkesin aşı ve işi olsun diye söz istiyorum. Biz kendimize bin odalı saray yapmayacağız. Diyarbarkır’da Edirne’de yoksulluk varken benim derdim saray olmaz. Gelin ortak aklı egemen kılalım. Gelin CHP’yi iktidar yapalım. Barışa, demokrasiye hep beraber yürüyelim.” ifadelerini kullandı.

Bağlar ilçesinde Rönesans Düğün Salonu’nda düzenlenen toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’ın zengin kültürden bugün büyük bir yoksunluk yaşadığını belirterek, “1930 yılında Türkiye üç büyük sanayi kuruluşu Diyarbakır’dı. Bugün Diyarbakır bu süreç içinde yok. Sosyoekonomik gelişmişlik açısından 67 ‘inci sırada. Bunu beraber düşünmemiz gerekiyor neden bu sırada. Kişi başına gelir Türkiye ortalamasının yarısı, işsizlik diz boyu. Diyarbakır’da yüzde 20′lere dayanan işsizlik var. Bu sorunlara çözüm üretmek zorundayız. Her çocuğun mutlaka işi olmalı evinde aşı olmalı. Kadınlar huzur içinde eşlerini beklemeli, çalışma yaşamı içinde yer alabilmeli. Diyarbakırlıların yüzde 43 mutlak yoksulluk sınırın altında. Buraya bir dönem bir başbakan geldi. Diyarbakır’da miting yaptı. Bu sırada bir genç iş ve fabrika istiyoruz diye bağırdı. Yok kardeşim sana iş yok diye cevap aldı. Sonra dedi size cezaevi yapacağım dedi. Fabrika değil cezaevi yapacağım dedi. Bu dünya tarihinde bir ilktir bir başbakan geliyor fabrika sözü değil hapishane sözü verdi. Peki bu sözü verdi ne yaptı. Oyları topladı. Bütün Diyarbakır, Urfa, Vanlılara sesleniyorum. İşsizlik mi var, evet var. Evet sizden sadece bize 4 yıl yetki vermenizi istiyorum. Bize 4 yıl yetki verin. İşsizlik belasından bu ülkeyi kurtaracağım. Kararlıyız.” dedi.

‘KADINLAR 50 TL İÇİN PTT ÖNÜNDE KUYRUĞA GİRİP YOKSULLUĞU TEŞHİR OLUYOR’

Türkiye’de 50 lira için kadınları sabahtan akşama kadar PTT önünde kuyruğa dizdirildiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Bütün kardeşlerimize sesleniyorum. 50 lira için seni o kuyruğa dizen namerttir. Ben bunu yapmayacağım. Hiçbir zaman para için kuyruğa girmeyecektir. Aile sigortan olacak. Gideceksin memur gibi paranı çekeceksin. CHP’nin sözüdür bu. Bunu aklının bir köşesinde tut yoksul kadın kardeşim. Sen neden kuyruğa gireceksin ve kendi yoksulluğunu göstereceksin. Bizim kültürümüzde sağ elin verdiğini sol el görmeyecek var. Bunları şunun için anlatıyorum. Adalet denen bir kavram var. Komşum açsa ben ses çıkarmıyorsam bundan adalet yoktur. Yoksulluğun yoksulluğunu teşhir etmek bizim adaletimizde yoktur.” diye konuştu.

‘SORUNU ÇÖZMEK İÇİN 12 YIL DEĞİL 4 YIL VERİN BANA’

Türkiye’de 30 yıldır devam eden temel bir sorunun olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “30 yıldır ortada bir sorun var. Kimisi Kürt, kimisi Türk sorunu, kimisi Güneydoğu sorunu diyor. Adı ne olursa olsun ortada bir sorun var. Bu sorun güvenlik önlemleriyle çözülemez dedik. Bunun çözümü için aklı egemen kılmak gerekiyor. Siyasiler güvenliğe havale etti, çözün dediler. Biz de 30 yıldır yetmedi mi akan kan, yetmedi. Sorun demokrasi ve özgürlükle çözeceğiz. Sizden 4 yıl için yetki istiyorum. Bu ülkenin sorunları nasıl çözülür. AKP’ye 12 yıl süre verdiniz 12 yıl sonunda kadınlar 50 TL için PTT kuyruğunda, Roboski’de öldürülen gençlerimiz, yoksulluk diz boyu, 12 yıl verdiniz. Ben 12 yıl değil 4 yıl süre istiyorum. 12 yıl verdiniz geldi size hapishane sözü verdi, fabrika değil. Ben size iş sözü, fabrika sözü veriyorum. Duymayan kulaklar duysun. Bu kadar işsizliğe ben bile tahammül edemiyorum, vicdan azabı çekiyorum. Bizde nitelikli insanlar var. Bu mücadele kararlıkla götürürsek emin olun bütün sorunları çözeriz. Hapishane sözü verenler orada hangi dramların olduğunu biliyorlar mı acaba.” şeklinde konuştu.

‘CHP KOBANİ’DE KÜRT’E ŞENGAL’DA EZİDİ’YE SALDIRAN IŞİD’İN YANINDA YER ALMAYACAK KADAR ONURLU’

CHP’ye yönelik eleştirilerin geldiğini ve bunları bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, eleştiriler yapıcı olduğu sürece başlarının üstünde yeri olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, ” Asıl derdimiz Kürt sorunun çözümü konusunda kendi çözümlerimizi Kürt halkına yeteri kadar anlatamadık. Kabahat sizde değil bizde. Bu sorun nasıl çözülür dedik parlamentoda çözülür. Dedik ki bir toplumsal mutabakat sağlamamız lazım. Hayır dediler. Çözüyorsanız buyurun çözün dedik. Diyorlar ki ‘CHP barışı savunan bir parti değildir’ diyorlar. Bu hayatımda duyduğum en saçma cümledir. CHP Kobani Kürt’e, Şengal’de Ezidi’ye IŞİD’in yanında yer almayacak kadar onurlu bir parti. Otoriter bir düzen var. Buna karşı çıkan parti CHP’dir. Demokrasi isteniyorsa herkesin görüşüne saygı gösterilmesi gerekiyor. Bu sorunu çözmek istiyorlarsa samimi ve dürüst, gizli kişisel bir ajandanız olmayacak, muhalefete ve halka bilgi vereceksin dedik. CHP çözüm sürecine karşı bu en büyük yalan. Hangisine ve neye karşı çıktık. Bilmediğimiz şeye nereden karşı çıkalım. Bu yöntemin doğru olmadığını söylüyoruz sadece. Bu ucuz siyasettir. Hiç kimse buna prim vermesin. Çıkıp desinler biz bunu yaptık CHP karşı çıktı desinler.” ifadelerini kullandı.

BİNGÖL DİYARBAKIR VE YÜKSEKOVA OLAYLARI NEDEN FAİLİ MEÇHUL’

Bingöl’de 2 polis öldürüldüğünü ardından Genç yolunda 4 kişinin öldürüldüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın “onların cezaları verildi” dediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, “Ortaya çıktı ki o insanların olayla ilgisi yok. Peki o olayların faili kim? Halkı suçlayamazsın. Devletsin sen. Git bul. Yüksekova’da askerler şehit edildi. Failler kim, belli değil. Diyarbakır’da bir asker eşinin yanında öldürüldü, failleri kim, belli değil. AKP yetkilileri her seferinde çıkıp dediler ki bizim dönemimizde faili meçhul hiçbir cinayet olmamıştır. Bu tarihin en büyük yalanıdır. Faili meçhuller var provokasyonlar var. Sen bostan korkuluğu musun vatandaşa güvenliğini sağlamak zorunda değil misin? Efendim bu sorun çözülecek ama AKP dışında bir alternatif yok. Bu yalan.” ifadelerini kullandı.

‘BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE ALTERNATİF VAR’

Kılıçdaroğlu, Kürt sorunun çözümünde AKP dışında bir alternatif olmadığını söyleyenlerin de yalan söylediğini belirterek şöyle deva etti: “Neden alternatif yok. Bunu söyleyenlere şunları söylüyorum. Seçim barajı 2 olsun. Diyarbakır’a hapishane değil demokrasi ve müze olsun. Zorunlu göç mağdurları yerlerine dönsün koşullar oluşturulsun. Roboski katliamı aydınlansın. Kim talimatı verdi. Bütün faili meçhuller aydınlansın. Mayınlı araziler arındırılsın topraksız köylüye verilsin. Koruculuk sistemi kaydırılsın onlara başka iş verilsin. Sorunu çözün bize bilgi vermiyorsanız vermeyin. AB Özerklik şartını uygulayın. Çözüm süreci şeffaf ve samimi olsun, meclis zeminin de olsun. İnanç üzerinden siyaset yapmayın, toplumu böler ve Diyarbakır’a TOMA değil Hakkari’ye hastane yapılsın dediğimiz için CHP alternatif değil.”

Roboski talimatını verenler iktidar olduğunu, suçlananın ise CHP olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Hevsel bahçelerini imara açan CHP mi? Hep CHP mi suçlanacak. Bir alışkanlık var. Biri eleştirilecekse akla CHP geliyor niye. Bugün yeni şeyler ve güzel şeyler söylüyoruz. Barıştan, birlikten, beraberlikten söz ediyoruz. Bunları söylüyoruz. Hep beraber aynı gemideyiz. Söz veriyorum etnik kimlik üzerinden siyaset olmayacak. Hiç kimse etnik kimlik üzerinden ötekileştirilmeyecek. Kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmeyecek. Bu da bizim sözümüz. Ülkenin sorunları var ama çözümleri de var. 12 yılın sonunda çözümsüzlük var. 4 yıl için söz istiyoruz. En temel sorunları çözmek için kalıcı barış için herkesin aşı ve işi olsun diye söz istiyorum. Diyorlar ki parayı nereden bulacaksın. Para nereden bulunur bilirim, önemli olan bulmak değil harcamak. Biz kendimize bin odalı saray yapmayacağız. Diyarbarkır’da Edirne’de yoksulluk varken benim derdim saray olmaz. Gelin ortak aklı egemen kılalım. Gelin CHP’yi iktidar yapalım. Gelin aynı gemide kararlıkla yol almaya devam edelim. Barışa, demokrasiye hep beraber yürüyelim.”

Kaynak : sozcu.com.tr
Editör: TE Bilisim