Başbakan Yıldırım, "Herkes yerini yurdunu bilsin, Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz'da derslerini aldılar." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Yıldırım, buradaki konuşmasında, TESK'in 10 milyonluk vatan evladını temsil eden en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu belirterek, "Sizler vefakar, cefakar esnaf kuruluşlarının temsilcilerisiniz. İşler zora düştüğünde piyasada yine sizler vardınız. İşleri yoluna koyarken fedakarlık yapmak gerektiğinde yine sizler varsınız. İyi ki varsınız, bu ülkenin bel kemiğisiniz, omurgasısınız." diye konuştu.

Hükümet olarak Ahi Evran geleneğini sürdüren esnafın sorunlarını çözmek için her zaman çatı kuruluş olan TESK ile istişareye önem verdiklerini dile getiren Yıldırım, esnafı ilgilendiren her konuyu TESK ile konuştuklarını, memleket ve esnaf için en uygun çözüm neyse onu yapmaya gayret ettiklerini anlattı.

"Devletin işi ticaret olamaz"

Büyüyen Türkiye'nin kimseye zararının olmadığını belirten Yıldırım, "Büyüyen Türkiye'nin sadece 79 milyonuna değil, aynı zamanda etrafımızdaki mazlum, garip, gureba milletlerin halklarına da büyük katkımız var." dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devletin işi ticaret olamaz. Devletin işi güvenliktir, adalettir, eğitimdir ve sağlıktır. Bırakalım herkes işini yapsın. Sizin yaptığınız işi devlet yaparsa orada gelişim olmaz. Devlet ticaret yapamaz. Ticarette esas olan para kazanmaktır, ayakta kalmaktır. Devlet ticaret yaparsa vakıf gibi yapar hep kaybeder. Çünkü işin sahibi yok veya işin sahibi çok. Böyle ticaret olur mu? Sizin bir dükkanda herkes işe karışırsa orada iş yürür mü? Yürümez. Bir kişi karar verecek. Hangi işi yapacak, neyi alacak, satacak, nasıl bir değişiklik yapacak devlet içinde bu işler olmaz."

Devletin mümkün mertebe düzenleme işine bakacağını anlatan Yıldırım, "Düzenleme ne? Haksız rekabet olmaması. Birinin ayağından tutup diğerine 'koş' demeyelim? Herkese aynı imkanları sağlayalım, kimin gücü fazlaysa o daha ileri çıksın. Ama burada bir şeyi unutmayacağız. Terörden yıllardır çekiyoruz. Aslında Türkiye'de Kürt sorunu yok. Kürtlerin, PKK gibi bir terör sorunu var. Bu sorun, bizi her bakımdan geri koyuyor. Bölgedeki işler geri kalıyor, yatırımlar geri kalıyor. Kim zarar görüyor. Orada yaşayan vatandaşlarımız zarar görüyor." şeklinde konuştu.
"Dünya küçüldü, Türkiye büyümeye devam etti"

Türkiye'nin üreten, ürettiklerini de refaha dönüştüren ülke olması için 15 yıldır çalıştıklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"2002'den bugüne milli gelirimizi her yıl yüzde 5'e yakın artırdık. 2009'daki dünya krizinden, hatta 2002'den bu tarafa 27 çeyrek boyunca hep büyüdük. Dünya küçüldü, Türkiye büyümeye devam etti. Çünkü bizim güçlü esnafımız, sanatkarımız var, ülkesini seven, sorumluluğunun bilincinde olan işte böyle 10 milyonluk bir topluluğumuz var. Sıkıntılı günlerimizde bile büyümeye devam ediyoruz. 2002'den bugüne kadar 7 milyon vatandaşımıza iş, aş kapısı sağladık. Sadece 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2015'te tam 4 kat artırarak 144 milyar dolara çıkardık. 2002'de yüzde 11'in üzerinde olan bütçe açığını bugün yüzde 2'nin altına indirdik. Aynı anda hem DAEŞ ile hem PKK ile hem FETÖ ile mücadele yaparak bunları başardık. Bugün Türkiye'nin ekonomik göstergeleri dünyadaki birçok ülkeden çok daha iyi durumda. Cuma günü dış ticaret verileri açıklandı. Ağustos ayında ihracatımız temmuz ayına göre yaklaşık yüzde 8 artış sağladı. Ekonomiye güven eylül ayında ağustosa göre yüzde 21 arttı. Yani her 5 kişiden biri 'ekonominin daha iyiye doğru gittiğini' söylüyor. Vatandaş bunu söylerken değerlendirme kuruluşlarının ne söylediğinin önemi var mı? Bizim notumuzu 3-5 tane değerlendirme kuruluşu belirleyemez, bizim notumuzu esnaf belirler, vatandaş belirler. Biz hesabı vatandaşa vereceğiz, derecelendirme kuruluşlarına değil. Onun için herkes yerini yurdunu bilsin, Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz'da derslerini aldılar."
"Aranızda bölücülere ve FETO'culara asla yer vermeyin"

Başbakan Yıldırım, yarının bugünden daha güzel olacağı konusunda hiçbir endişe duyulmaması gerektiğine işaret ederek, "Maalesef bir alışkanlık var. O alışkanlık da Türkiye'yi sürekli kötü göstermeye çalışmak. Neyle yapıyorlar bunu biliyor musunuz? O 'himmet' diye garip gurebadan, ablalardan, abilerden, esnaftan topladıkları paraları, kuruş kuruş topladıkları paraları, o yabancılara, lobi şirketlerine, televizyon şirketlerine, gazetelere, siyasetçilere oluk oluk dağıtıyorlar ama burunlarından fitil fitil getireceğiz. Memleketini gidip böyle şikayet etmenin kimsenin yanına kar kalmayacağını, bu ülkeye ayar çekmenin kimsenin haddi olmadığını elbette görecekler. Nasıl görecekler? İşte sizlerle görecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Sizden önemli isteğim şudur, değerli kardeşlerim. Aranızda bölücülere ve FETO'culara asla yer vermeyin. Kendi içinizden bu mikropları temizleyin. Bunların memlekete bir faydası yok, bunların millete de bir faydası yok. Bunların ihanetlerinin bedelini 15 Temmuz'da beraber ödedik. Eğer bu ihanetin hesabını sormazsak, 241 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz bizden davacı olur. Onların hakkını ödeyemeyiz. Onun için bu mesele, büyük bir mesele, bunu beraber çözeceğiz. Hepimizin bu noktada görevi olduğunu asla unutmayalım ve kısa sürede bu anlamsız gündemden Türkiye'yi çıkartmamız ve hep ileriye, daima ileriye bakıp, Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırma görevimiz var. Bunu, birlikte yapacağız. Bunda da gerekli donanımımız var, gerekli birikimimiz var, başaracağımızdan da zerre kadar tereddüdümüz yok."

Başbakan Yıldırım, bu duygu ve düşüncelerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, yönetim kurulu üyeleri ile esnaf ve sanatkar temsilcilerine teşekkür etti.
Editör: TE Bilisim