Sevgili dostlar, merhaba, Karlı soğuk günlerden size sıcacık bir merhaba! Dünyada artan şiddet eğilimi, kumpaslar, acımasız entrikalar, yapılan hak

Sevgili dostlar, merhaba,
Karlı soğuk günlerden size sıcacık bir merhaba!
Dünyada artan şiddet eğilimi, kumpaslar, acımasız entrikalar, yapılan haksızlıklar, ihmalden yitirilen canlar hepimizi kahrediyor.  Belki de hepimiz, elimizden geldiğince, insanlık adına, KENDİMİZ bir şeyler yapabiliriz. Nasıl mı? Her şeyden önce, üzerimizdeki ölü toprağını atarak ve farkındalığımızı arttırıp, bu uyku modundan çıkıp, ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ düşüncesini derhal terk ederek başlamalıyız.  Her birey en yakınındakini uyarsa, sıcak bir kap yemek verse ihtiyacı olana, üşümüş bir kediye su, süt verse, komşusunun eksiğini sorsa, tanımadığımız birine gülümseyip, merhaba desek… bu küçücük görünen iyilikler, inanın domino taşı etkisini başlatır. Sevgi mucizedir, tek ihtiyacımız, sevip sevilmek, Yaradan’a koşulsuz inanmak. Dünyadaki, ülkemizdeki zulümlere sessiz kalmayalım. Benim işim araştırıp yazmak, öğretmenin işi öğretmek yani hangi meslekten iseniz o alanda, bize düşen görevi canı gönülden yapalım, bu insanlık görevidir. Artık durma lüksümüz yok. Bırakalım dünyevi hırslarımızı, geçmiş hesaplaşmalarımızı, affetmek büyüklüktür, erdemdir, hem ruhumuzda özgürleşir, içimizi yakan acıların yerine, huzur veren sevgiye bırakalım. Huzur, sevgi, ilaçtır! Üstün Dökmen usta, ‘Geçmişin keşkeleri ve geleceğin endişeleri şu anımızı çalan iki hırsızdır’ diyor. Anı yaşayalım ama iyi anlayarak, hücrelerimize kadar çekip, yaşayarak…, geçmişten ders alıp, geleceğe kapsamlı, olumlu yatırımlar yaparak…
Yeni yıl, yeni bir başlangıç, yeni fırsatlardır, insanın içinde, iyi de kötü de var, hangisini besleyeceğimiz bize kalmış. Seçim sizin ama bilin ki ektiğiniz tohumların, meyvelerini torunlarınız biçecek. Hala geç değil…
SEVGİYLE…