Kayıp yıl ilan ettiğimiz 2015 geride kaldı ama ders almamız gereken birçok konuyu da geride bıraktı. 2015 yılına damgasını vuran en önemli olay hi

Kayıp yıl ilan ettiğimiz 2015 geride kaldı ama ders almamız gereken birçok konuyu da geride bıraktı. 2015 yılına damgasını vuran en önemli olay hiç şüphesiz seçim tekrarı olmuştur. Yaklaşık 90 yıllık cumhuriyet tarihimizde ilk defa yaşanan seçim tekrarı ile iki seçim geçirdiğimiz 2015 yılının dokuz ayı heba olmuştur. Bu gibi olumsuz durumları bir daha yaşamamak için gerekli çalışmaları anayasal çerçevede kurumsal olarak yapmak zorundayız. 2016 yılına stratejik olarak bakacak olursak, yeni yılın başında dünya güç dengelerine, küresel bazda etkili kuruluşlara ve ülkelere bir göz atalım.
Uluslararası Kuruluşlar; BM, G-8, AB, NATO, BRIÇS, G-20, İ.İ.T, Arap Birliği, Türk Konseyi
Dünya geneli; İngiltere, Vatikan, ABD, İsrail, Rusya ve Çin
Avrupa; Vatikan, Almanya ve Fransa
Asya; Rusya, Çin, Hindistan ve İran
Afrika; Fransa, Çin ve İsrail
Güney Amerika; Brezilya ve Venezuella
Ortadoğu; İsrail, İran ve Suudi Arabistan
Forbes Dergisi 2015 dünyada etkili kişiler listesinin ilk beş sırası da bir bakıma bu bilgileri teyit ediyor.
Buna ilave olarak dünya genelinde Vatikan, Dünya Yahudiler Birliği ve İngiltere Kraliyet Ailesi'de ayrıca dikkate alınması gereken etki noktalarıdır.
Türkiye olarak bölgemizde ve dünya da söz sahibi olabilmek için güç dengelerini dikkate almak zorundayız.
Özellikle dünya haritasında değişiklikler beklediğimiz bu yılda Türk ve İslam dünyasında daha etkin olmalıyız, bu nedenle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği ve Türk Konseyi ile ilişkilerimizi üst seviye'ye çıkarmalıyız. Yaşanan insan hakları ihlalleri, göçler, çatışmalar, zulümlerin azalması ve sona ermesi için daha fazla inisiyatif almaya hazır olmalıyız. Suriye, Irak, Filistin, Arakan, Karabağ, Doğu Türkistan gibi konularda çözüm üretme adına doğru politikalar gelişmeli ve uygulamalıyız, yoksa Arap Baharı gibi bir Türk Baharı ile karşı karşıya kalabiliriz.
Türkiye ne zaman güçlenme ve ayağa kalkma dönemine girse mutlaka bir engel ile önü kesiliyor, bu engel farklı dönemlerde farklı şekillerde olabilir, gezi parkı olaylarında bir ağaçla başlayan basit bir olay uluslararası manipülasyonlarla çok farklı noktalara ulaştı ve günlerce ülke gündemini işgal ettiği gibi dünya kamuoyunda da ülkemizi zor duruma düşürdü, ülkemize gelen yabancı yatırımcıların yön değiştirmesine, turizm gelirlerinde ve borsa da ciddi kayıplara sebep oldu. Bu gibi toplumsal ayrışmaya sebep olan sansasyonel olayların tam olarak sona erdiğini de söylemekten de çok uzaktayız, şimdi'de farklı bir versiyon öz yönetim adı altında doğu ve güneydoğuda hendek ve barikat olarak kendini gösteriyor. Yine akademisyenlerin bildirisi de ayrı bir anlam ifade etmektedir.
Küresel silah ve ilaç ticaretinin hacim olarak artma eğiliminde olacağı bu yılda yeni savaşlara, yeni hastalıklara, yeni haritalara ve yeni devletlere hazır olmalıyız.
Türkiye olarak özellikle, nükleer enerji, nano teknoloji, dijital sistemler, uzay teknolojileri, savunma sanayi, ilaç sanayinde daha etkin olmalıyız, kendi teknolojimizi, silah, ilaç ve gıdamızı üretmek mecburiyetindeyiz. Bununla birlikte dış politikada denge unsuru sağlanmalı, Rusya'nın uyguladığı soğuk savaşa önlem alınmalı, terörle mücadele kararlılıkla ve bütün boyutları ile sonuna kadar sürdürülmeli, istihbarata ağırlık verilmeli ve büyükşehirlerde terör olayları başlamadan önlenmeli, imalat sanayine ve ihracata daha fazla destek verilmeli, yabancı sermaye çıkışına ve borsa'da oluşabilecek olağanüstü durumlara hazırlık yapılmalıdır. Özellikle iç piyasanın hareketlenmesi açısından elli milyar dolar gibi cansuyu olacak nakit para enjekte edilmeli, özellikle küçük esnaf açısından çok önemli, istikrarı sürdürme ve gelecekte devlet yönetiminde ikiliğe sebep olmamak için milli ve manevi değerlerimiz ışığında, toplumsal talep ve ihtiyaçları da göz önüne alarak yeni anayasa ve başkanlık sistemi bu sene ciddi bir şekilde gündeme alınmalı ve gerekli çalışma başlatılmalıdır.