Herkese selamlar

Son dönemlerde Ümit Özdağ ismini sanırım duymayan kalmadı.

Ümit Özdağ bilmeyenler için Zafer Partisi genel başkanı, İç işleri bakanı Süleyman Soylu'nun bir canlı yayında kendisi hakkında söylediği sözlerden sonra yaptığı basın açıklaması, sonra sayın Soylu ile karşı karşı gelmek için bakanlık önüne gitmesi ile bir anda ülkenin gündemine oturdu.

Hele yaptığı basın açıklamasında "Bekle beni Süleyman, seni bulacağım oğlum" sözleri ise bir çok kişi tarafından sosyal medyada en çok paylaşılan paylaşımların içinde yer aldı.

Daha önce Ümit Özdağ hakkında Youtube kanalımda bir video yayınlamıştım.

Bu yazıda Ümit Özdağ'ı anlatmayacağım o yüzden.

Ancak başka bir husus var!

Şimdi biliyorsunuz Ümit Özdağ ve partisi diğer seçilmek isteyen partiler gibi bazı vaatlerde bulunuyor.

Bu vaatlerin belki de en önemlisi ülkemizde yer alan göçmenlerin gönderilmesi.

Yani kısaca listenin başında Suriyeliler var!

Bir kaç bin ya da milyon değil, Suriyelilerin tümünü göndereceğiz diyor Ümit Özdağ.

Buraya kadar tamam, Zafer partisinin ve genel başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın ana vaadini anladık...

Ancak bazı partilerin seçim zamanı yaklaşırken bazı vaatleri vardır çok dikkat çekmez çünkü bizim basınımız bizim medyamız popülarite neredeyse ona dikkat kesilir daha sonra da iktidara gelenler o verdikleri diğer seçim vaatlerini unutur giderler.

Bunun çok örneği vardır.

Hatta öyle ki bazı vaatler vardır duyduğunuz da yahu dersiniz bu vaatleri yaparlarsa var ya ülke gerçekten kalkınır.

Ama sonra dediğim gibi popülarite ile yön başka tarafa kaydığı için o vaat unutulur.

İşte bu video Zafer Partisinin de böyle bir vaadi olduğunu arada kaynamaması gerektiğini hatırlatmak için.

Zafer partisinin vaadi olduğu için eğer seçilirlerse onlar yapsınlar, ama seçilemezlerse zafer partisinin bu projesi gerçekten birileri tarafından hayata geçirilmeli.

Bu projenin ismi 4 deniz 4 bölge projesi...

Türkiye'de sanayi anlamında bir sıkışmışlık var, elbette ki ülkemizin başka şehirleri, başka bölgelerinde de sanayi anlamında faaliyet gösteren fabrikalarımız var ancak ana yoğunluk Marmara bölgesinde...

Ve şimdilerde biliyorsunuz bizde televizyon programlarımızda anlatıyoruz hatta geçen hafta Berat TV'de canlı yayında uzun uzun anlatmıştık yakın gelecekte Amerika'nın bizi sürüklemek istediği Yunanistan - Türkiye savaşından bahsetmiştik.

Aslına bakarsanız Zafer partisi de tam olarak böyle bir tehlikeden bahsediyor.

Ve diyor ki;

Türkiye'nin sanayi üretiminin yarıdan fazlası bu bölgeden sağlanmaktadır. Bu yoğunlaşma, bir dizi sosyo-ekonomik ve stratejik problemi de beraberinde getirmiştir. Eğer önlemler alınmaz ise bu problemler yakın bir gelecekte bütün Türkiye'yi derinden sarsacak ve ülkemizi dış güçler tarafından işgale kadar götürebilecek sonuçlar doğuracaktır.

Yani böyle bir durum olursa Türkiye'yi ve Türkiye ekonomisini besleyen ana sanayi merkezi Marmara olduğundan çok ciddi bir darbe alacağız.

Herhangi bir savaş olur ya da daha beteri Türkiye işgal edilmeye kalkılırsa.

Ve öteden beri biliyorsunuz birilerinin İstanbul'u geri alma projesi var!

Fatih Sultan Mehmet Han'ın yeni bir çağ başlatmasını halen daha hazmedemeyenlerin İstanbul'un yeniden Konstaniyye olacağı günlerin hayalini kurduğunu biliyoruz.

İşte bu nedenledir ki Ümit Özdağ en kötüsünü düşünüyorum ve Marmara bölgesi tehlikelidir sanayi yükünü buradan alalım diyorum diyor.

Ve söylediği acı ama gerçek olan bir taraf daha var!

O da artık bağıra bağıra gelmekte olan ve bana göre 2025 yılından sonra her an beklememiz gerektiğini düşündüğüm büyük İstanbul, Marmara depremi.

Yani düşünsenize büyük yıkıcı bir deprem olduğunu, hatta bunu fırsat bilen kuduz köpeklerin İstanbul’u Marmara’ya işgal için harekete geçtiklerini, Türkiye gerçekten ekonomik anlamda Allah korusun çöker çünkü ayakta tutan ekonominin yüzde 60'i Marmara’da.

Peki gelelim Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin 4 deniz 4 bölge isimli sanayi hamlesi projesine.

Ne diyor abi bu adamlar ne yapalım diyorlar önlemleri nedir?

En başta şunu söylüyorlar İstanbul, Berlin ve Tokyo arasında yeni bir ileri teknoloji üssü kurulacak ve İstanbul bir teknoloji şehri olacak.

Yapılabilir mi? Açıkçası bu biraz zor! Ama Ümit hoca da zoru seven bir adam, umarım başarır.

Gelelim asıl bam teline.

Sanayi konusuna...

Diyor ki Ümit Özdağ, Ağır ve orta ölçekli sanayi merkezleri Anadolu'da en uygun olan yerlere taşınacak!

Pardon!

İlk duyunca şaşırıyor insan ve doğal olarak yok daha neler bu kadar devasa bir sanayi ağını kolay mı taşımak diye soruyor insan!

Ama tabi ki açıklamaları var!

Zafer Partisi ve Ümit Özdağ'ın bu projesine göre 4 tane bölge kurulacak!

Videonun başında saydığımız olası stratejik sebeplerden senaryolardan ötürü sanayi bu dört bölgeye yeniden inşa edilecek ve böylelikle de o bölgenin istihdam sorunu çözülmüş olacak.

E şimdi istihdam sorunu çözülürse de o bölgeler ve çevre illerde ki pek çok kişi de büyük şehirlere hele hele İstanbul’a akın etmemiş olacak.

Birinci bölge ağır sanayi bölgesi, bunun için Zonguldak limanı bu işin merkezi, bir ucu Bursa'ya kadar uzanacak diğer ucu Ankara'ya. Bu bölgelerde ağır sanayi hatları oluşturulacak ve bu hatlarda ağır sanayi üzerine faaliyet gösterecek yerleşkelerin kurulması için devlet teşvik sağlayacak.

İkinci bölge orta ölçekli sanayi bölgesi, ne demek abi orta ölçekli? Tarım v Hayvancılığın ağırlık verileceği bölge. Bunun içinde Trabzon merkez seçilmiş ve Trabzon limanı ile başlayıp, Erzincan, Van üçlüsü ile bir hat kurulacak ve bir ticaret koridoru oluşturulacak.

Peki neden bu bölge?

Çünkü bu bölge Orta Asya'ya açılan bir kapı, diğer tarafta Kafkasya'ya açılan bir kapı ve Trabzon'un ana merkez olmasının da ana amacı Rusya ve komşu ülkelerinin de içinde bulunduğu pazarda hakimiyet sağlamak!

Üçüncü bölge ise güney bölgesi, Mersin ve İskenderun limanları kullanılacak bu kez ve bir ucu Konya diğer ucu Mardin'e kadar uzanan bir sanayi hattı kurulacak. serbest ticaret bölgeleri oluşturulacak. Tarım ve tarıma yönelik üniversitelere ağırlık verilecek bir bölge haline getirilecek.

Dördüncü bölge ise batı bölgesi.

Bu bölge ise İzmir Limanı başlangıç noktası ve Afyon'a kadar uzanan yüksek teknoloji, madencilik ve orta ölçekli sanayinin de yer aldığı yeni bir hat oluşturulacak.

Zafer partisi henüz bu maddeleri tam olarak açmış değil ve gündem mülteciler konusu olduğu için bu projelere şuan için kimse dönüp bakmıyor.

Ama bana göre ister zafer partisi yapsın ister başka parti yapsın iktidara gelince daha da genişletip derinleştirilerek yapılması gereken elzem projelerden bir tanesi.

Biliyoruz ki ülkelerde ki ekonomik buhranı, enflasyon sorunun engellemenin en önemli yolu üretim ve verimliliktir.

Keza bizde böyle toprakların üzerinde yaşıyoruz.

Düşünsenize ülkemizde ileri sanayi ekipmanların büyük bir bölümü üretilmiyor ve sürekli dışarıdan getiriliyor ve bu da ekonomik olarak bir bağımlılığa yol açıyor.

Zafer partisi bu projeler için

Ülkemizin çağdaş bir ülke sayılması için kişi başına milli gelir, elektrik tüketimi ve diğer göstergelerde bugünkü seviyesinin 5 katına, ileri sanayi ülkelerinin seviyesine yükselmesi için de 10 katına çıkması gerekmektedir. Planlı Sürdürülebilir Kalkınma modeliyle bu hedeflere ulaşmak hiç de zor değildir. diyor.

Zafer partisi son zamanlarda gerçekten önemli bir ivme kazandı ve meclise gireceğine kesin gözle bakılıyor.

Tek başlarına iktidar olurlar mı, ya da hükümetin kurulması için iktidar ortağı olurlar mı bilemiyoruz.

Ancak Zafer Partisi ve Sayın Ümit Özdağ tıpkı bugün sıkı sıkıya savunduğu Suriyelilerin gönderilmesi konusu gibi, bu ülkenin sanayi ve üretim konusunda kalkınması için kendi projeleri olan bu projeyi de sıkı sıkıya savunmalı ve hayata geçirilmesi içinde elinden geleni yapmalıdır.

Zafer partisi olsun ya da olmasın, kısır döngü tartışmalarından sıyrılıp bu ülkenin liderlerinin tartışması gerektiği konu budur. Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için, devletin tüm kurumları ile teknoloji, üreten, ihraç eden, gelişmiş medeniyetler seviyesine ulaşmak adına kendi tarihinde adeta küçük, orta ve büyük ölçekli sanayi devrimleri yapacak projelere acilen ihtiyacımız vardır!

Umarız zafer partisi ve Sayın Ümit Özdağ vaad ettiği bu misyonundan vazgeçmez!