ANKARA

Uzun yaşam hedefi üzerinde yapılan çalışmalara göre, 2050'de 85 yaş üzerindeki yaşlıların sayısının 65 yaşındakilerden altı kat fazla olacak.

Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete, AA muhabirine yaptığı açıklamada sağlık ve teknoloji alanlarındaki ilerlemelerin insanların yaşam kalitesine artırdığını ve "uzun yaşam" hedefinin gerçekleştiğini belirtti.

Avrupa'da yaşlı nüfusun durağan hale geldiğine, Asya'da ise arttığına işaret eden Özmete, "Örneğin, Fransa'dayaşlı nüfusun yüzde 7'den yüzde 14'e yükselmesi 115 yıl gerektirirken, Çin'de aynı oranda artış için yalnızca 27 yıl geçmesi yeterlidir. Şu an 65 yaş ve üzeri dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri Çin ve Hindistan'da bulunuyor. Küresel olarak, tüm yaş grupları ile kıyaslandığında, 80 ve üstü yaş grubunda bulunan en yaşlı nüfusun, 2040'a kadar yüzde 160 artacağı tahmin ediliyor" diye konuştu.

Özmete, hızlı yaşlanmanın aile yapısında, çalışma kalıplarında ve göç hareketlerinde değişimlere neden olduğunu söyledi.

Özmete, "Türkiye'de 1960 ve 2008 arasında yaşam uzunluğu 25 yıl arttı ve OECD ülkeleri arasında bu açıdan en başarılı ülke olarak gösterildi" dedi.

Dünyada 2100'de doğumda beklenen yaşam süresinin 100 yıl olacağını vurgulayan Özmete, hem bireyler hem de hükümetlerin sosyal güvenlik harcamaları ile karşı karşıya kalacağını, bu nedenle kamunun ve özel sektörün ayırdığı kaynaklar arasında bir dengeye ihtiyaç duyulacağını ifade etti.

Gelişmiş ülkelerde her 7 kişiden birinin 65 yaşın üzerinde olduğunu, 15 yıl sonra bu oranın her 4 kişiden birinde bulunacağına dikkati çeken Özmete, "Bu durum, yaşlı nüfus için 'yaşlıların yaşlanması' olarak adlandırılan bir süreci de başlattı. 2050'de 85 yaş üzerinde 'yaşlı yaşlılar'ın sayısı 65 yaşındaki 'genç yaşlı'ların sayısından altı kat fazla olacak" ifadesini kullandı.

Yaşlı nüfusun ihtiyaç ve taleplerinin farklı boyutları ile bütüncül bir yaklaşımla çözümlenmesine ihtiyaç duyulduğuna, bu noktada Türkiye için acil yapılması gerekenler olduğuna dikkati çeken Özmete, şöyle konuştu:

"Yaşlılık veri tabanın oluşturulması, özellikle bakım hizmetlerinde bir yandan talep eden ve ihtiyaç duyan yaşlı bireylerin bakımı için kurumsal bakım hizmetlerinin iyi uygulama örnekleri dikkate alınarak çeşitlendirilmesi ve niteliğinin iyileştirilmesi gerekiyor. Diğer yandan hem yalnız hem de ailesi yanında yaşayan yaşlıların bakım ihtiyaçlarının karşılanması için evde bakım hizmetlerinin kurumsallaşması lazım. Uzun yaşam nedeniyle artan Alzheimer, demans ve diğer kronik hastalıklar nedeniyle palyatif bakım hizmetlerinin güçlendirilmesi ile yaşlı bakımı sigorta sistemi uygulamasına geçilmesi önem taşıyor."