ABD Başkanı Barack Obama, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre’nin Lozan kentinde yapılan nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından Beyaz Saray’da medya mensuplarına açıklama yaptı.

Müttefik ve ortaklarıyla ABD’nin, İran'ın nükleer programı üzerinde "tarihi uzlaşıya" vardığını belirten Obama, anlaşmanın tamamen uygulanması halinde İran’ınnükleer silah elde etmesinin önleneceğini bildirdi.

Diplomatik çabalar sonucu P5+1 ülkelerinin de kendileriyle bir araya gelerek hareket ettiklerini anlatan Obama, bir yıldan daha uzun bir süre önce İran’ın nükleer programındaki ilerlemeyi durduran ve önemli noktaları tesirsiz hale getiren bugünkü çerçeve anlaşması için ilk adımı attıklarını söyledi.

Obama, o dönemde İran’ın aldatıcı adımlar atabileceği ve dolayısıyla çerçeve anlaşmanın başarısızlıkla sonuçlanabileceğine yönelik eleştirilerin bulunduğunu bildirerek şunları kaydetti:

"Bunun yerine, planlandığı gibi (çerçeve anlaşma) tam olarak başarılı oldu. İran, tüm sorumluluklarını yerine getirdi. Bugün, aylarca süren zorlu diplomasinin ardından, bu anlaşma için çerçeveyi belirledik. Bu iyi bir anlaşma, tüm çekirdek konuları ele alan bir anlaşma."

İran’ın, tarihteki, en güçlü ve izne gerek duyulmadan yürütülen teftişleri ve şeffaflığı kabul ettiğini ifade eden Obama, "Dolayısıyla bu anlaşma güvene dayalı değil, anlaşma daha önce eşi görülmemiş bir teyide dayalı" diye konuştu.

Obama, anlaşmayla İran'ın plütonyum kullanarak bomba elde edemeyeceğini, Arak’taki ana reaktörün dağıtılacağını ve değiştirileceğini, İran’ın yeni ağır su reaktörü inşa etmeyeceğini ve var olan reaktörlerinden de yeniden yakıt üretmeyeceğini belirtti.

Obama, "İran en az önümüzdeki 10 yıl gelişmiş santrifüjleriyle uranyum zenginleştirmeyecek. İran, Fordow tesislerinde artık uranyum zenginleştirmeyecek. İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının büyük çoğunluğu nötr hale getirilecek" diye konuştu.

"Çalışmalarımız henüz bitmedi"

Çalışmaların henüz bitmediğini belirten Obama, "Başarı garanti değil. Ama arkamızda uluslararası toplumla İran’ın nükleer silah elde etmesini barışçıl şekilde önlemek için tarihi fırsata sahibiz. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz" dedi.

Obama, "Eğer İran aldatırsa bunu dünya bilecek. Eğer şüpheli bir şey görürsek onu inceleyeceğiz. Bu anlaşmayla İran, dünyadaki herhangi bir ülkeden daha fazla denetimle yüz yüze kalacak" ifadelerini kullanarak, "Anlaşma hakkında ileri geri konuşanlara şunu sorun: Bu gerçekten Ortadoğu’da yeni bir savaş başlatmaktan daha kötü bir seçenek mi?" şeklinde konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de İran ile müzakerelerde uzlaşılması ile ilgili olarak, "Bu, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoğunun 15 yıl boyunca yüzde 98 azaltılacağı anlamına gelen bir anlaşmanın temelidir. Nihai anlaşma, sözlere değil kanıtlara dayalı olacak ve İran anlaşmaya sadık kalmazsa yaptırımlar tekrar uygulanacak" açıklamasında bulundu.

Obama Netanyahu ile görüştü

ABD Başkanı Barack Obama, İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasına ilişkin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Obama’nın, başkanlık uçağı Air Force One ile Kentucky’ye giderken İsrail Başbakanı Netanyahu'yla, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre’nin Lozan kentinde İran’ın nükleer programına ilişkin yapılan görüşmelerde uzlaşıya varılmasını ele alan bir telefon görüşmesi yaptığı bildirildi.

'Yaptırımlar kaldırılacak'

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre’nin Lozan kentinde yapılan nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından, “BM Güvenlik Konseyi ve ABD tarafından İran’a uygulanan tüm yaptırımların kaldırılacağını” söyledi.

Zarif, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile ortak bildirinin okunmasının ardından Lozan Politeknik Üniversitesi’nde basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.

Üç aya kadar müzakerelere devam edip anlaşma metninin hazırlanacağını söyleyen Zarif, “Bilimsel araştırma ve geliştirmelere devam edeceğiz. Reaktörlerimiz daha gelişmiş olmalı. Fordo nükleer tesislerindeki santrifüjler konusunda taahhütlerimize bağlıyız. Enstitü ve üniversitelerimiz bilimsel alanda rekabet edebilmeli ve yaptırıma maruz bırakılmamalı. BM Güvenlik Konseyinin tüm kararları ile ABD’nin İran’a yönelik tüm yaptırımları kaldırılmalı. Bu ortak anlayışla ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum” dedi.

ABD basını konuya geniş yer verdi

İran ile P5+1 ülkelerinin nükleer müzakerelerde uzlaşmaya varması ABD medyasında genel olarak olumlu karşılanırken, haber ve yorumlarda Başkan Barack Obama'nın nihai bir anlaşmaya varılması halinde bunu Kongre'ye kabul ettirmekte zorlanacağı ifade edildi.

New York Times gazetesi, "İran ile umut vadeden nükleer uzlaşma" başlıklı başyazısında, çerçeve anlaşmasını "önemli bir başarı" olarak niteleyerek, anlaşmanın "büyük ihtimalle" İran'ın nükleer bir tehlike olmasını engelleyeceğini belirtti.

BM Genel Sekreteri Ban

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, nükleer müzakerelerde varılan anlaşma ile ilgili olarak, "İran'ın nükleer programının müzakere edilerek kapsamlı bir şekilde çözülmesi, bölgede barış ve istikrara katkı sunacak ve tüm ülkelerin ciddi güvenlik problemleriyle işbirliği içinde yüzleşmesine imkan sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Başbakanı Merkel

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İran ile yapılan müzakerelerde varılan sonucu olumlu karşıladığı bildirildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, P5+1 ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının, Ortadoğu'nun güvenliğine olumlu katkı sağlayacağı belirtildi.

Kapsamlı anlaşmaya kadar yaptırımlar yürürlükte kalacak

İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, İran'ın nükleer programıyla ilgili kapsamlı bir anlaşmanın parametreleri üzerinde uzlaşıldığını belirterek, "Kapsamlı bir anlaşmaya varılana ve bu anlaşma uygulanana kadar İran'a yönelik yaptırımlar yürürlükte kalacaktır" dedi.

Hammond, şöyle konuştu:

"Bu anlaşma uranyum zenginleştirme kapasitesini, seviyesini ve stoğunu belirlenen bir süre boyunca kısıtlamayı kapsamaktadır. Araştırma ve geliştirme, üzerinde uzlaşılan sınırlar çerçevesinde yürütülecektir. İran ayrıca aktivitelerinin daha geniş bir gözetim altında tutulmasını kabul etmiştir. Bu parametreler çerçevesindeki kapsamlı bir anlaşma, programın barışçıl olduğuna dair güveni artıracaktır. Bunun karşılığında İran, ekonomik ve mali yaptırımlar konusunda önemli ölçüde rahatlığa kavuşacaktır."
Editör: TE Bilisim