ANKARA


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.


ABD ile Türkiye'nin vizeleri karşılıklı askıya aldığı hatırlatılarak, "ABD'den gelen heyetin bazı şartlar öne sürdüğü yönünde iddialar var. Bu heyet bakanlığınızdan yetkililerle görüştü? Vizelerle ilgili süreç hangi durumda normale döner?" sorusu üzerine Gül, ABD heyeti ile dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı başkanlığında, Adalet Bakanlığından bir genel müdürün de katıldığı toplantı yapıldığını bildirdi.


Bu toplantının çok verimli sonuçlandığını aktaran Bakan Gül, "Bundan sonraki etapların da daha olumlu gelişmelere, sonuçlara sebebiyet vereceğini düşünüyorum." dedi.


Bu krize nasıl gelindiği ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Gül, şöyle devam etti:


"İstanbul Başsavcılığımızın yapmış olduğu bir soruşturmada konsolosluk görevlisi olan ama ABD vatandaşı olmayan, diplomatik dokunulmazlığı olmayan bir kişiyle ilgili soruşturma neticesinde buraya gelindi. Elbette Türk yargısı bağımsız ve egemen bir ülke olarak kendi ülkesinde işlenen suçlarla ilgili soruşturma yapma, bu konuda tedbirleri alma, uygulama konusunda yetkilidir. Diplomatik dokunulmazlığı da olmadığı için normal süreç işlemiş, yargılaması yapılmış ve tutuklamaya karar vermiş mahkeme bu kişiyle ilgili. Burada ABD'nin biraz daha yüksek bir şekilde tepkisiyle karşılaşıldı ama yapılan bütün işlemler hukuka uygun gerçekleşti."



'Görüşmeler olumlu bir şekilde yapıldı'


"Ailesiyle görüştürülmedi" ve "avukatlarıyla görüştürülmedi" şeklinde iddialar ortaya atıldığını anımsatan Gül, böyle bir şeyin asla söz konusu olmadığını bildirdi.


Konsolosluk görelisinin gerek gözaltındayken, gerekse sorgudayken, mahkemedeki sürecin avukatların şahitliğinde tamamlandığını dile getiren Gül, "Ailesiyle görüştürüldü. Dolayısıyla burada Amerika'nın çok oransız bir şekilde bu sürece tepki koyduğunu düşünüyorum. Sonuçta savcılık belgeleri toplayacak, bununla ilgili bir iddianame hazırlayacak, mahkeme de takdir edecek. Dolayısıyla ben bu sürecin hukuka uygun bir şekilde gerçekleştiğini düşünüyorum. Elbette tutuklamayla ilgili savcılık, mahkeme her an bunu değerlendirebilir farklı gelişme olabilir ama delile göre dolayısıyla bu hususta süreçte devam ediyor." açıklamasını yaptı.


Gül, kuvvetli şüphe durumunda tutuklamanın gerçekleştiğini belirterek, tutuklamanın bir tedbir olduğuna, mahkumiyet olmadığına işaret etti.


"Görüşmeler olumlu bir şekilde dün yapıldı. Ben daha olumlu anlamda seyretmesi gerektiğini düşünüyorum." diyen Gül, ABD'nin çifte vatandaşlarla ilgili talep ettiği bazı görüşmelerin de sağlandığını bildirdi.


Vize konusundan bağımsız bir şekilde, uluslararası sözleşmelerden kaynaklı olarak bunların sağlandığını belirten Gül, Türkiye'nin bu konuda her türlü yardımı yaptığını da açıkladı. Gül, şunları söyledi:


"Avukatı ile görüştürülmediği noktasında yapılan bir bilgi kirliliği vardı. Bunun da olmadığı ortaya çıktı. Ailesiyle görüştürüldü, avukatlarıyla görüştürüldü, diğer hususlar mahkemelerin takdiridir. Ben bu konuda daha başka bir, farklı bir suiniyet yoksa, normal hukuk çerçevesinde, diplomasi çerçevesinde vizelerle ilgili daha olumlu anlamda bir gelişmenin olmasını bekliyorum. Elbette bunun bağlayıcı bir şey olacağı, şu tarihte olacak diye bir şey söylemek mümkün değil. Ama vizeyle ilgili bir karar alınınca biz de aynen karşılık verilmiştir. Çünkü Türkiye'nin de bu anlamda konuşacağı çok şey var. Bizim orada korumalarımızla ilgili dava, 19 kişi hakkında dava açılıyor. Düşünebiliyor musunuz, Cumhurbaşkanımızın ABD ziyaretinde Amerika'da olmayanlarla ilgili bile dava açılıyor, tutuklama isteniyor. Konuşulacak çok konu var, bunların hepsi de konuşuldu. Tek taraflı değil. Bu konular oldu diye Türkiye vizelerin kaldırılması konusuna gitmemiştir ama bu hususta bir karşılıklık gösterilerek Türkiye de bir adım atmıştır. Ama iyi niyetle, konuşularak bu konuların bir olumlu sonuca bağlanacağını umut ediyorum ben."


Abdulhamit Gül, ABD tarafından iyi niyetli, olumlu bir adım atılması durumunda Türkiye'nin de buna olumlu karşılık vereceğini kaydetti.



FETÖ ile bağlantısı ve işlevi nedir?


Adalet Bakanı Gül, Metin Topuz'un tutuklu bazı FETÖ üyeleriyle görüntülerinin ortaya çıktığı hatırlatılarak, "Topuz'un örgütle bağlantısı ve işlevi nedir? Topuz'un örgüt üyelerine vize işlerinde kolaylık sağladığı iddiası doğru mu? Topuz'un ailesinden bir görüşme talebi geldi mi?" yönündeki soruyu da yanıtladı.


Gül, "Ailesiyle görüşme sağlandı. Hatta bu hususla ilgili de savcılık makamlarımız, 'Ailesiyle görüşemedi' beyanları olduğunda 'Ailesinin talebi olması halinde görüşebilir' diye savcılıktaki arkadaşlarımız aradılar, onlar da talep ettiler. Gerekli görüşmeler sağlandı. Türkiye bir sosyal hukuk devleti. Her türlü kolaylık ve yardım yapılmıştır, gösterilmiştir." diye konuştu.


"Metin Topuz'un örgütün içindeki görevi, rolü... Elbette yargılama devam ediyor. Bu anlamda soruşturma gizli bir şekilde sürüyor." diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Zaten bu soruşturmaların neticesinde ortaya çıkacak. Yani, örgüt içerisindeki rolü, neler yapmış... Ama kuvvetli şüphe olduğu için mahkeme tutuklama kararı vermiştir. Savcılık talep etmiştir. Dolayısıyla burada illa bunu yapmıştır... Kesin bir mahkumiyet olsa o zaten yargılama sonucunda çıkacak. Bir şüphe var, bu şüphe kuvvetli. Dolayısıyla bulgular, belgeler de bu kişi üzerine yoğunlaşmış, savcılık da böyle bir talepte bulunmuş. Bize düşen mahkemenin bu yargılama sürecini her iki ülke olarak ve masumiyet ilkesini de koruyarak bu süreci takip etmek. Ama özellikle FETÖ'den tutuklu örgütün üst kademe yöneticileriyle temasları, irtibatları, yoğun görüşmeleri, bunlarla ilgili savcılıkta bu anlamda belgeler var. Eğer böyle bir kuvvetli şüphe olmasaydı tutuklama olmazdı. İfadesi alınırdı, hatta soruşturma da açmazdı. Öncelikle bu Türk vatandaşı. ABD'nin bundan böyle bir kendi üzerine alınacak bir şey yok ki. Türkiye'de doğmuş, büyümüş, bizim vatandaşımız. Suç işlemişse bu yargılanır. Eğer suçsuzsa da en başta kendi vatandaşımızı biz koruruz."



'Laikliğe aykırı bir düzenleme söz konusu değil'


Müftülere nikah kıyma yetkisine ilişkin de Gül, şunları söyledi:


"Laikliğe aykırı bir düzenleme söz konusu değil. CHP üyelerinin en az yüzde 90'ı gidip bu nikahı ilk yapacaklardır. Tabanlarına sorsalar böyle bir düzenlemenin çok doğru olduğunu söyleyeceklerdir.


Türkiye pratiğine uygundur, kayıt dışılığı da ortadan kaldırma anlamında. İşte bir köylü imam nikahı kıydırıyor ki onlar da çekiniyor, bunun ceza kanunu anlamında farklı sorunları var. Pratikte yaşanan sorunun hukuken giderilmesi anlamında bence çok yerinde bir düzenlemedir."



'Uluslararası sözleşme çerçevesinde Gülen'in iade edilmesi gerekmektedir'


Bakan Gül, "Esasen ABD ile yapmış olduğumuz aramızdaki adli yardımlaşma, uluslararası sözleşme çerçevesinde Fetullah Gülen'in iade edilmesi gerekmektedir. Çünkü (sözleşme) olası bir nedeni iade için sebep görmektedir. Yani bir kişinin illa suçlu, mahkumiyeti olmasına, tamamıyla 'Bu işi bu yapmıştır' anlamında bir kesin belgeye, bilgiye gerek olmaksızın, olası bir neden olsa, bu iade için yeterlidir, aramızdaki uluslararası sözleşmeye göre." diye konuştu.


Gül, "Beş talepname oldu mahkemeden ayrı ayrı ama bizim neredeyse 100'e yakın klasör, belgeler, ifadeler, itiraflar, deliller Amerika'ya iletildi. Öncelikle, Amerika'nın bu hususta mahkemelerin talebini yerine getirmesini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.



'Kemal Batmaz, en az Adil Öksüz kadar önemli bir isimdir'


Gül, "Kemal Batmaz, en az Adil Öksüz kadar önemli bir isimdir. Yargılama sürecinde ortaya çıkıyor. Belki de en azından eştir, belki daha üsttür. Yargılamalar sonucunda çıkan bulgular onu gösteriyor." dedi.


FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün Almanya'ya kaçtığı iddiasına ilişkin Gül,


"Bugünlerde Adil Öksüz'ün evinin olduğu iddia edilerek, Almanya'da olduğu, yaşadığına ilişkin yeni bir haber daha çıktı. Bununla ilgili de yine tekrar daha somut bu belgeyle bir daha istenecek. Yargı, Türkiye'nin bekasını ortadan kaldırmak isteyen bu örgüt üyeleriyle Türkiye Cumhuriyeti ay yıldızlı bayrağımız dalgalandığı sürece mücadeleyi asla bırakmayacaktır."



'FETÖ tutuklularına tek tip kıyafet konusunda çalışmalar var'


FETÖ tutuklularına tek tip kıyafet konusunda da Bakan Gül, "Bu konuda teknik çalışmalar var. Elbette yönetmelikte olsaydı daha erken yapılabilirdi. Ama bir kanun gerekiyor. Muhtemelen KHK düzenlemesinde, bir kanun düzenlemesinde değerlendirilecek bir konudur. Teknik hazırlıklar, değerlendirmeler yapıldıktan sonra en kısa sürede yürürlüğe gireceğini söyleyebilirim." ifadesini kullandı.


Adalet Bakanı Gül, "Amacımız daha az kişinin, özellikle örgüt elemanlarının da farklı yerlerde kalması. Muğla Marmaris suikast davasında karar verildikten sonra bunların hepsi Türkiye'nin farklı yerlerine dağıtıldı. Genel yaklaşım, bunlar hücresel ya da organik bir şekilde bir irtibat kuramayacakları, birbirleriyle temas edemeyecek şekilde anında Türkiye'nin farklı yerlerine, karar verilir verilmez farklı illere dağıtıldı." diye konuştu.



'250 şehidimizin kanı yerde kalmayacak'


FETÖ yargılamaları konusunda Gül, şöyle konuştu:


"Büyük fedakarlıklarla yargılamalar milletimiz adına devam ediyor. Milletimiz müsterih olsun, 250 şehidimizin kanı yerde kalmayacak. Adalet terazisinden şaşmadan bu suçlular cezalarını alacaklar. Ağırlaştırılmış müebbetler geliyor. Terör örgütü mensupları birbirlerine rüyalarla 'Bugün çıkıyoruz, yarın çıkıyoruz' diye söylediklerinde, bu ağırlaştırılmış müebbet örgütün psikolojisini çökertmiş durumdadır. İtiraflar, çözülmeler de artmaktadır."


Bakan Gül, "Cezaevlerinde de neler yaptıklarını, dışarıdan kimlerin onlara destek verdiğini takip ediyoruz. Devletimizin gözleri üzerindedir" dedi.


Adalet Bakanı Gül, "Dün Avrupa Konseyi Genel Sekreteriyle bir görüşmemiz oldu. Bir İngiliz vatandaşı, Uluslararası Af Örgütünün Türkiye Temsilcisi hakkında inceleme vardı. Bu inceleme neticesinde kendisiyle ilgili iddialar soyut, genel olduğu için soruşturma açılmamasına karar verildi. OHAL düzenlemesiyle getirdiğimiz bu lekelememe hakkını burada kullandık. 'OHAL döneminde hukuk askıya alındı, özgürlükler kısıtlandı' diye söyleniyor. Tam da özgürlükleri koruma anlamında, OHAL bile olsa biz vatandaşlarımızın hukukunu koruma anlamında çok önemli bir reform getirdik. Bunu da herkes için savcılarımız uyguluyor." dedi.


KHK ile yapılan lekelenmeme hakkına yönelik düzenlemeye ilişkin Gül, "Kimse bu yargılamaları sulandırmaya kalkmasın. Asıl terör örgütleriyle mücadele eden yargıyı meşgul etmesin. Bir iş yükü getiriyor, iş yapanı, iş adamlarını, vatandaşları, memuru bu konuda iftiralarla tedirgin ediyorlar. Bunu ortadan kaldıracak bir düzenleme yapılmıştır." diye konuştu.


Adalet Bakanı Gül, "Biz Anayasa çalışmaları sürecinde MHP ile yapmış olduğumuz görüşmede, bir araya geldiğimiz her ortamda ve genel başkanlarımızla birlikte bir araya geldiğimizde parti, amblem ve metinleri bir tarafa bıraktık, memlekette 50 sene sonra da kim gelirse, Türkiye'deki tüm o yaşama kültürünü, 80 milyonu kucaklayacak hangi demokratik sistem, kurumlar ve aygıtlar olsun, hep ona baktık." değerlendirmesinde bulundu.



Hakimlik sınavı


Gül,  "Hakimlik sınavıyla ilgili komisyonumuz, mülakatını bitirdi. Sanıyorum Bakanlığımız, hakimlik savcılık ile ilgili yapmış olduğu sınav sonucunu haftaya herhalde açıklar." dedi.