Yeni duydum, çok eski bir sözmüş halbuki “Adını koy çağırması kolay olsun”. Duyar duymaz ne güzelmiş dedim. Hayat da tam tamına böyle değil m

Yeni duydum, çok eski bir sözmüş halbuki “Adını koy çağırması kolay olsun”. Duyar duymaz ne güzelmiş dedim. Hayat da tam tamına böyle değil mi? Evrene neyi net gönderirsek onun cevabını alıyoruz bence. Ne istediğimizi evrene net gönderdiğimizde o da dileklerimize net cevaplar veriyor. Burda sanıyorum geleceğin mesleği olan kodlama kanunları geçerli... O zaman kodlamayı hem dijital çağın dünyasıyla hem de insanın yaratım süreciyle birlikte düşünelim...

Kodlama: Bir sistemden yapılması istenen şeylerin sistematik bir şekilde araçlara anlatılmasına denir. Dijital dünya, kodlarla yönetilmektedir. Her internet sitesi, akıllı telefon uygulamaları, mikro dalga fırınları, oyunlar, bilgisayar yazılımları ve daha bir sürü kullandığımız eşya için için kodlama gereklidir. Bilgi çağındayız haliyle, geleceğin meslek dalları da doğrudan bilgiyle paralel ilerliyor. Geleceğimiz, bugün olduğu gibi bilgi üzerine bir ekonomiye sahip olacak. Kısaca kodlama geleceğin öğrenilmesi en öngörülen mesleklerinden. Çünkü bir eşyayı ya da projeyi yönetme ve programlama becerisi kazandırıyor bize. O yüzden geleceğin eğitim sisteminde bu dil öğrencilere öğretilecek ilk dal olarak müfredatta yer alacak. Düşününce ilk dünyaya gelişimizle birlikte başlayan bir dil aslında. Herşeyi kodlayarak öğrendik. Sonra unuttuk, şimdi farkındalık çağında bu dili tekrar hatırlıyoruz. Bir nevi zihin dosyalaması yapıyoruz. Bence zihinle yarattığımızı düşünürsek bir fikri, kodlama her alanda çok önemli. Günümüzün hız çağında herşey pratiklik gerektiriyor, kodlama burda devreye giriyor. Kodlarsan o şeyi artık çözüp bir sonraki aşamaya atlamış oluyorsun. Kişisel gelişimde de böyle. Hayatını iyileştirmek istiyorsan zihnini kodlamaktan başlamalısın. Bunun için bir durum haritası çıkarmalısın. Neyi yaşamak istiyorsun, hayallerini bir masaya yatır, kendini tanımak için emek ver. Ondan sonra kodlamaya geç. Ben diyorum ki bilincine mektup yazarak başla. Bir dök zihnini sonra tüm öğrenmişlikleri kaybetmeyi göze al, bildiğin ne varsa unut... Sonra bilincin şiirini yaz. Güzel kelimeler kullan kendin için, istediklerine yer aç. Bilincin şafağı yeryüzüne indiğinde beraberinde kullandığın güzel kelimeler sana güzel hayatı getirecek. Yaşamın melodisini kendi kurduğun kelimelerinle duyacaksın, kendi kodlamalarınla kurduğun yaşamın tadını alacaksın... Çağır gelsin, yeter ki sen adını koy...