Geçen gece her zaman ki gibi yine uykum yoktu. Yazı yazmak için klavyemin başına oturdum, o arada da relaks olmak için müzik dinlemeye başladım. Ne old

Geçen gece her zaman ki gibi yine uykum yoktu.
Yazı yazmak için klavyemin başına oturdum, o arada da relaks olmak için müzik dinlemeye başladım. Ne olduysa o arada oldu zaten. İlk şarkıda bir anı, sonraki şarkıda bir buruk acı ve beni benden alan, tekrar tekrar dinlediğim son şarkı. (Ali atay) Beni affet.

Gece boyu Düşünüyorum iyice geçmiş zamanlarıma iniyorum, deşeliyorum, Affetiklerimi ve istesemde afedemediklerimi bir bir gün yüzüne çıkartıyorum.

Gün ağarırken o kelime beynimde dönüp duruyordu.
Affetmek.
Yıllardır herkesten dinleyip ama çoğu zaman bir türlü beceremediğim o eylem.

Affet diyordu herkes ama olmuyordu.
Afetmek büyük erdemdir derler.
Benim düşünceme göre kendini affetirmeyi gerektirecek duruma düşürmemek daha büyük erdemdir.

Ama insanoğlu hata yapar ve hata yapmak insana mahsustur lafının ardına sığınır. Ve ne yazık ki bir çoğu af dilemeyi bilmez. Bunu ya gururuna yediremez ya da dilese bile yürekten dilemez.
Bu yüzden hatalar tekrarlanır, kalpler kırılır, ilişkiler güvenini yitirir, yavaş yavaş ipler kopmaya başlar insanlar arasında.
Son noktaya gelene kadar tekrarlanır ama son pişmanlıklar fayda etmez.

Kendimi bildim bileli insan severim.
Yani bildiğiniz hümanistim!
Hiç bir insan kötü doğmaz diye düşünürüm; herkese ikinci, üçüncü şansın verilmesi gerektiğine de. Olanak olsaydı, sevgi görseydi, eğitim alsaydı hiç bir insan kötü olmazdı diyenlerden.

Son yıllarda bakış açım değişti; insanları yine seviyorum ama sırf sevdiğim için her yaptığı hataya da eskisi gibi hoşgörü gösteremiyorum. Laf aramızda ben bu büyük değişime saflık dönemim bitti diyorum.

Yıllardır bir den fazla insana karşı duyduğum öfkeyle yaşıyorum. Bu öfkenin beni olgunlaştırdığına, güçlü kıldığına inanıyorum.
Susuyorum konuşmuyorum ama;

İdeallerimi, hayallerimi kendi bencillikleri uğruna mahveden, harcayan insanlara olan öfkemi gittiğim her yere taşıyorum
.
Evet biliyorum!
Yaradan sevgi üzerine kurmuştur dünyayı, anlayış hoşgörü, affetmek büyüklüktür buna inanırım her zaman ama bir insanın aynı hatayı tekrar etmemesi için nereye kadar affedici olmak gerekir işte orası derin mevzudur. Yaradan affedici olmayı tembihlerken hata yapanı da uyarmıştır elbette ki. İnsanların insanlara karşı her türlü zulmünü yasak kılmış ve bir insanın kalbini kırmanın çok kötü bir davranış olduğunu, kul hakkı olduğunu vurgulamıştır.

Tüm bu satırları yazarken, olaylara farklı bir pencereden baktım bu gece; ve çok önemli bir detayın yıllarca gözümden kaçtığını fark ettim.

Duyduğum öfkenin bugüne dek bana hiç bir fayda sağlamadığını, aksine bu kızgınlığımın ağırlığı altında yıllarca ezildiğimi anladım.
Ve bu gece. Affetmem dediğim bir çok insanı affediyorum.
Sizi affediyorum, seni de. Babamı üzenler sizi de affediyorum ama Allah a havale ediyorum.

Hadi gidin ve rahat bırakın beni,

Hırslarınızın ve bencilliklerinizin kölesi olmayacağım bundan sonra.
Yazımın son satırlarını yazarken yaşadığım hafiflemeyi, rahatlamayı anlatamam.

Size de tavsiyem, siz de affedin.
Nefreti aşmanın tek yolu Affetmek.

Nefretten uzak sevgiyle kalın!