İZMİR (DHA)- MANİSA'da yaşayan ve akciğer kanseri teşhisi koyulan Mehmet Bayer (68), İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen  laparoskopik yöntemle ameliyat oldu. Operasyonu gerçekleştiren, Dr. Öğretim Üyesi Hasan Ersöz, kapalı ameliyatların göğüste uygulanabilirliğinin zor olduğunu belirtirken hasta Bayer ise 6 santimlik tümöründen bu yöntemle kurtuldu. Son yıllarda sıkça uygulanan laparoskopik yöntemlerde hastaların açık yarası olmaması nedeniyle ameliyat sonrası komplikasyonları azaltmaya yardımcı olabiliyor.

Kapalı ameliyatların göğüste uygulanabilirliğinin zor olduğunu ifde eden Doktor Öğretim Üyesi Hasan Ersöz, laparoskopik ameliyat tekniği ilgili Çin'de eğitim aldığını anlattı. Hastanelerinde 2.5 yıl öncesine kadar göğüs cerrahisi kliniği olmadığını söyleyen Ersöz, "Hastanın sağ akciğerinin alt lobunda 6 santimlik tümör tespit edildi ve ameliyat kararı aldık. Yurt dışında eğitim aldıktan sonra davetli bir öğretim üyesinin yardımıyla ameliyathanemizde ilk kez bu ameliyatı yaptık. Hastamız başarılı operasyondan sonra taburcu edildi" dedi.

'HASTA AÇISINDAN BÜYÜK KONFOR SAĞLIYOR'

Açık yöntemle yapılan ameliyatlarda kaburganın arasındaki 2 santimlik alanı 20 santimetreye kadar açmak zorunda olduklarını ve buna bağlı olarak gerilme ya da kaburga kırıkları oluşabildiğini dile getiren Op. Dr. İbrahim Taylan ise kapalı ameliyatın özellikle hasta açısından büyük konfor sağladığını belirterek şöyle konuştu:

"Kapalı ameliyatların konforunu hasta açısından düşünmek gerekir. Halkımız bunu daha çok karındaki safra kesesi ameliyatlarından tanıyor. Hastanın ameliyatın ardından toparlanması açık ameliyata göre çok daha hızlı gerçekleşir. Hasta açısından sağladığı faydalar bizi de etkiliyor. Ayrıca göğüs içine kamerayla baktığımız için insan gözünden daha iyi bir görme alanı sağlanıyor. Bu yöntem teknik olarak zordur ve özel eğitim gerektirir. Tek girişten yaptığımız ameliyat ile hastamızı sağlığına kavuşturduk. Bundan sonra patoloji sonucuna göre kemoterapi ya da radyoterapi alabilir. İzlemi devam edecek. Umuyoruz hiç gerek kalmayacak."

'BİR UYANDIM HER ŞEY BİTMİŞ'

2014 yılında bir kalp ameliyatı geçirdiğini anlatan Mehmet Bayer de 3 damarının değiştiğini ve sıkıntılı bir tedavi süreci atlattığını söyledi. Bu ameliyatta ise hiçbir acı ve ağrı çekmediğini dile getiren Bayer, "Şikayetim kanlı tükürük ile başladı. 50 yıl sigara içtim ve 5 yıl önce bıraktım. Geçen ocak ayında akciğerde bir leke fark edildi. Hemen buraya geldik. Taramanın ardından burada teşhis konuldu. Şuan gayet iyiyim. Yaşamak çok güzel. Ameliyatı hiç anlamadım. Bir uyandım herşey bitmiş" dedi.

Babasını sağlığına kavuşturan hekimler ve sağlık çalışanlarına teşekkür eden Berna Sevgili ise şunları şöyledi: "Babam ameliyatın ardından hemen yürümeye ve hareket etmeye başladı. Ciğerlerindeki kitlenin yeri de çok önemliydi. Daha önceki ameliyatta komple kafes açılıp 3 damarı değişmişti. Biz onun gibi bir ameliyat olacak sandık. Ama uygun bir yerde olunca kapalı ameliyat oldu. Çok hızlı bir iyileşme süreci geçirdi."