Yorgandan, döşekten tahrik olanlara çok şey yazıldı ama yine söylemlerini durdurmadılar. Hatta insanlar şaşırdıkça ve şikayet ettikçe, daha da ga

Yorgandan, döşekten tahrik olanlara çok şey yazıldı ama yine söylemlerini durdurmadılar. Hatta insanlar şaşırdıkça ve şikayet ettikçe, daha da garip cinsel içerikli paylaşımlarda bulunmaya başladılar.
Her bir sapkın paylaşımları bir öncekini aratır oldu.
Ve bu hafta Cumhurbaşkanımızdan da eleştiri geldi. Cumhurbaşkanımız, Diyanet İşleri Başkanlığımızı göreve çağırdı. Bu sebeple artık bu garip paylaşımlar, açıklamalar bir son bulacaktır...
Açıklamaları dinlediğimizde “Hayret yaa” demeden “Bunlar nasıl ifadeler?” diye sorgulamadan edemiyoruz... En çokta söylemlerdeki gizli inkâr, bizleri rahatsız ediyor…
Allah bizlere akıl vermiş, düşünme yetisi vermiş… En iyi şekilde koruman, kullanman gerekirken belden yukarı çıkamamak büyük sorun…
İnsanlar aklını kullanarak, düşünüp, taşınarak elektiriği buldu, matbaayı buldu, ilaç buldu, hatta uçtu… Mars’a gitti, samanyolunun derinliklerini inceledi, uzayda yaşam koşullarını araştırdı, eskrimde Avrupa şampiyonu oldu, milletinin yüzünü güldürdü, deva buldu, çare oldu, sevgi aradı, sevgiyi artırmaya çabaladı, Allah’ın bizlere bahşettiği aklı sonuna kadar kullandı. Yani düşündü de düşündü…
Bu açıklamalarda ise akıl fikir asansörde, yorgandan tahrik olup olmamakta... Allahın bizlere bağışladığı aklı hor kullanmakta, doğru kullanmamakta… Basit ve hayvani dürtü ile hareket edilmekte… Yani bilmeden “aklı ve fikri” inkâr etmekte… Sanki hayvandan farkımız yokmuş tavrı sergilenmekte… Özü ile bizlere emanet edilmişi inkâr edilmekte… Ve aslında o yüce maneviyatı inkar etmekte…
Herşeyi cinsellik zanneden kişiler şunu bilin ki!.. İnsanların aklı, fikri sadece cinsellikte değil…
İbadet, sinema, tiyatro, sanat, spor, teknoloji, geçim, mutfak alışverişi, eğitim, okul, kitap, ulaşım, benzin, çevre, komşu, vatan gibi düşünmemiz gereken bir çok konu var. Dönüp dolaşıp, ipe sapa gelmeyen saçma sapan şeylerin nasıl tahrik ettiğini anlatıyorsun.
Sözüm ona bilgilendiriyorsun... Bu bilgi maneviyatımızı güçlendirmemize, islamın hoşgörüsüne, çocuğumuzun okumasına, ev kiramızı ödememize, mutfak alışverişimize nasıl fayda sağlıyor?
Sağlamıyor tabi ki ama gündem kayıyor. Bu garip konularla vakit öldürülüyor.
Mesela yılda 1 milyon ton cam ambalaj tükettiğimizi. Ama geri dönüşüme sadece 200 bin ton cam ambalaj toplayabildiğimizi. Ve her yıl 800 bin ton camı çöpe atarak milli kaynakları savurduğumuzu. Hatta camın doğada kaybolmasının ne kadar zor olduğunu. Ve yine hatta bu yüzden yabancılara biraz daha borçlandığımızı konuşacak vakit kalmıyor.
Ve yine esnaf ve sanatkârlar konfederasyonun açıkladığı; Son 10 yılda 75 bin bakkalın kapandığını ve zincir marketlerin %13 arttığını… Küçük esnafın yokoluşunu, tekelleşmenin, sermayenin tek elde toplanmasının, kişi başı milli gelirin tabana yayılamamasının sakıncalarını konuşamıyoruz.
Şubat sonunda açıklanan enflasyonun %11,23 olduğunu ama halkın fiili enflasyonun çok daha yüksek olduğunu, maaşlarımızın nasıl yetersiz kaldığını konuşamıyoruz.
Geçen gün çocukluk arkadaşım aradı. Kendisi bir süre önce Almanya’ya yerleşti, gurbetçi oldu. “İki sene önce geldiğimde araba kiraladım 1.400 TL ödedim, bu sene de gelicem yine aynı aracı, aynı süre ile kiralayacağım 4.000 TL istiyorlar” diye dertlendi. “Ama nasıl olur, bir yanlışlık var, enflasyon bu kadar olamaz, ben Euro bozdurup ödüyorum. Euro %24 değer kazandı, bu araba kirası neden daha fazla arttı?” diye sorguluyor. Ve yardım istiyor.
İşte uzun bir süre ülkede olmayıp bir anda bu durum ile karşılaşanlar Türkiye’deki erimeyi çok daha net görebiliyorlar. Biz hep burada olduğumuz için sanırım tam olarak hissedemiyoruz.
Euro artışı ile Türk lirasının erime rasyosu aynı oran değildir…
Borç bulabildiğin sürece Euro artış göstermez. Çünkü en basit piyasa gerçeğidir. Euro, ihtiyaçtan fazla varsa değeri düşer, ihtiyacı karşılayamıyorsa yükselir. Bulduğun dış borç; günü kurtardığı, gelirin olmadığı ve geri ödeyeceğin için Türk lirasının erimesini durduramaz.
Erimeyi sadece üretim, gelir artışı durdurur.
Bu sebeple de gerçek enflasyonumuzun takibi için benzin artış rasyosu daha gerçekçi oran verecektir. Yanılma payı yok gibidir… Çünkü her mamülde, üründe yakıta ihtiyaç var… Her yerde kullanılır, herşeyin maliyetine yansır.