Bugünlerde herkesin dilinde olan Atatürk tartışması dün tartışıldı, bugünde tartışılıyor, yarında tartışılacak. Bu konu hakkında konuşmadan önce sevgi ve saygıyı bilmemiz gerekmektedir. Sevgi  ve saygı anlatımı ile başlayalım. Sevgi nedir? Özetlersek, sevgiyi bir yaşantı, somut bir yaşamsal süreç olarak değil de, soyut bir kavram olarak gören bu tanımlamalara göre sevgi, bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan ilgi, bağlılık, içtenlikli yakınlık duygusu, derin sevecenlik; o kişinin ya da şeyin iyiliğini isteme, ona içten bağlanmadır. Saygı kavramı genellikle kişi ve kişiler üzerinden tanımlansa da, değerliliği ve yararlığı olan, üreten, başkalarının yaşam alanlarına rahatsızlık vermekten çekinen ve evrene karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden bir duygudur. Her birey, saygıya değer bir varlıktır. Hiç kimse kendinden faklı olanı hor görmeye, ötelemeye hakkı yoktur. Hangi dinden, dilden, coğrafyadan, düşünce ve fikirden olursa olsun herkesin yaşama, kendini ifade etme ve değerli kılma hakkı vardır. Her şey herkes sevilmek zorunda değildir. Saygı duymak ona göre davranmak zorundadır. Mesela kimse Atatürk’ü sevmek zorunda değildir saygı duymak zorundadır. Toplum olarak yaşantımıza yön veren bazı unsurları sevmek zorunda olduğumuz hissediliyor. Ona göre davranıyoruz ve karşımızdaki kişinin de aynı durumu göstermesini bekliyoruz. En büyük eksikliğimiz karşımızdaki kişi dinlememek bir sözünü alıp başka yönlere götürüyoruz. Atatürk’ü ele aldık devam edelim. Kişi Atatürk’ü sevmem dediği an vatan haini olarak sıfatlandırıyoruz. Karalamaya başlıyoruz. Kişi ne olursa olsun saygıyı elden bırakmamalı ve bazı şeylerle kıyaslıyoruz bunlardan kurtulmalıyız ona göre yaşamalıyız. Sevmek güzel bir duygu lakin sevgi yanında saygı olmazsa hiçbir işe yaramaz bir çok kesim Atatürk’ü ön plana atıp bazı beklenti içindeler Atatürk’ün yanlışı konuşmaya gelindiği an başka boyutlar açılıyor başka kişilerin yanlışı konulmazsa düşünce hakkı söze giriyor ama Atatürk’e gelince konuşma düşünce hakkı devreden çıkıyor. Toplum olarak ilk önce konuşmayı davranma şeklini öğrenmeliyiz sonra tartışmalıyız ülkemizde bir çok farklı düşünceler olduğu gerçektir öyleyse birimize saygı duymamızda gerçektir. Atatürk bu ülkenin ilk cumhurbaşkanı liderimiz ona göre davranmalıyız bizler birbirimizin düşüncesine saygı duymadıkça ilerlememiz mümkün değildir batı dünyası ilk başkanları önderleri hakkında tartışırken bizler düşüncemizi yaşantımızı kısıtlar durumdayız ve yaşıyoruz her insanın yanlışı doğrusu vardır öyleyse  düşünce ve tartışma o kişiyi küçültmez  değersiz kılmaz  biraz tahammül olmayı öğrenmeliyiz. Lütfen tartışma yaratmayalım. Birbirimizi kırmayalım her şeyin iyisini Rabbi alemin bilir tartışmaları kavgaya küsmelere döndürmeyelim hakaret etmeyelim.