VİYANA

Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İslam Yasası"nın "yasa" olmaktan ziyade "devlet kararı" olduğunu söyledi. Yasanın, Müslümanların hazırladığı ve devlet erkanının görüşleriyle şekillenen bir düzenleme olmadığını kaydeden Turhan, "Devletin, her aşamasında baskı yaparak, müdahale ederek hatta mücadele ederek ortaya koymuş olduğu bir yasa ile karşı karşıyayız. Bunu yasadan ziyade devlet kararı olarak algılıyoruz" diye konuştu.

Turhan, yasal düzenlemenin temellerinin 3 yıl önce atıldığını, bu kapsamda İslam Diyalog Forumu kurulduğunu ve o zaman da böyle bir oluşuma karşı çıktıklarını söyledi. Yasa yapım sürecine ancak Ekim 2014'te dahil olabildiklerini belirten Turhan, içerisinde olumlu maddeler bulunsa da genel olarak Müslümanların aleyhine olduğu için yasaya karşı çıktıklarını anlattı.

İslam Yasası ile "süte su karıştırıldığını" ifade eden Turhan, "İlk defa Avusturya devlet olarak Müslümanların üzerine gelmiş oldu. Sanki Avusturya'nın 11 Eylül'ü oluşturulmak isteniyor. Oysa Müslümanların Avusturya'ya kattığı güzellikler tartışmasızdır" ifadesini kullandı.

Turhan, Türkiye'den gelen imamların hedef alındığı, derneklerin kapatılmasının önünün açıldığı ve eşitlik ilkesinin çiğnendiği bir yasayı asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Müslümanların endişeli olduğuna işaret eden Turhan, "Kazanımlarımızın elimizden alındığını, hukukumuzun gasbedildiğini düşünüyoruz" dedi.

Avusturya İslam Cemaati olarak hiçbir zaman yasayı kabul etmediklerini belirten Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz hiçbir zaman şartlarımız yerine gelmeden, taleplerimiz dikkate alınmadan bu yasaya 'evet' demeyeceğimizi ifade ettik. Ancak Avusturya basını söylediklerimizi çarpıtarak vermiş oldu. 'Sivil kuruluşlar bu yasaya evet dedi' dediler. Bizim evet deyiş şartımız, taleplerimiz yerine geldikten sonraydı. Bunu biz özellikle temsilcilerimiz vasıtasıyla Yüksek Konsey toplantısında ortaya koyduk. Biz bu yasaya şartlarımız yerine geldiğinde evet diyebiliriz dedik. Gördük ki Müslümanların talepleri fazlaca dikkate alınmadı."

Senato onayı ve Cumhurbaşkanının imzalamasından sonra yeni bir dönemin başlayacağına işaret eden Turhan, itirazlarının gereği olarak hak ve hukuk talebi çerçevesinde gidilebilecek bütün mercilere başvuracaklarını kaydetti. Turhan, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını sözlerine ekledi.
Editör: TE Bilisim